Doğal olarak seçimden önce en çok konuşulan ve gündem olan konu: "Kim kazanacak?"
Birbirini tutmayan değişik anketler ve görüşler dikkati çeken konular. Trollerin, suçlamaların, hakaretlerin, saldırganların, yalanların, art niyetlilerin ve manipulasyoncuların, yalakaların fink attığı bir ortam. Aslında üzerinde en fazla konuşulması gereken konunun Türkiye radikal İslama doğru hızlı bir şekilde savruluyor. Bunu tartışmamız gerekiyor. Ekonomik ve siyasi baskılar bu tartışmaları imkansız kılıyor.
Mevcut siyasi iktidar çıkardığı değişik yasalar, kararnameler ile bütün bu tartışmaların önünü kesmiş durumda. Tartışılamıyor hatta konuşulamıyor bile. Ve bunun adına SANSÜR BELASI diyoruz. Konuşamazsın, eleştiremezsin ve bu konuda siyasiler hep parmak sallar, sallanan parmaklar hiç eksilmez. İki kişi bir araya geldiğinde ilk soru oyunu kime vereceksin, kim kazanır oluyor. Sansür belasına dolaşmadan, bir iki laf edebilirseniz ne mutlu.
Peki oyumuz kime? Radikal İslamcılara mı (hani şu kafa kesenlerle mi) yoksa çağdaş, demokratik bir yönetimi arzu edenlere mi?
Üçüncü bir şık ve ortak bir yönetim anlayışı yok maalesef. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş durumda. Ya kelle kesen, yada özgürlükçü yönetim. Kullanılacak oylarla bunu belirleyeceğiz. Tercih bu. Kısaca sizlerin tercihine göre gelecek yönetim biçimi belirlenecek. Demokratik, çağdaş laik düzene devam veya radikal yönetime hoş geldiniz diyeceksiniz. Düşünün yetmedi bir daha düşünün ve oyunuzu ona göre kullanın. Çocuklarınızın geleceğini, günü birlik değil uzun vadeli ekonomik refahınızı, geleceğinizi, uygulanacak yönetim sistemini düşünün. Tercih sizin.
Sultan II. Abdulhamit döneminin sonlarına doğru "Encümen-i Teftiş ve Muayene Kurulu" adı ile değişmeyen bela "Sansür kurulu"nu oluşturmuştur. Kurul ipin ucunu kaçırmış, o kadar abartılı uygulamalara imza atmış ki: Buyurun bir örnek: "Bana bunu yapmaktan muradın nedir sevgilim" dizesindeki MURAD sözcüğünü bile sansürlemiştir. Çünkü "Murad" Çırağan Sarayı'nda hapis yatan V. Murad’ı çağrıştırıyor gerekçesi ile yasaklanıyor, cezalandırılıyordu. Hatta bir ara o kadar ileri gidilmiş ki: Matematik kitaplarında yer alan (+) ve (x) işaretlerinden bile rahatsız olunmuş ve kaldırılması önerilmiştir.
Bugünü düşünün geleceğe yön verin, patron sizsiniz!
Seçimin memleketimiz için hayırlı olmasını, kazasız belasız bir seçim geçirmemizi dilerim...