Erdoğanın Siirt Gezisi

 

Başbakan Erdoğan, Siirtli olan Egemen Bağış'ı Başmüzakereci ve Avrupa Birliği Bakanı olarak görevlendirdiğini belirterek, "Siirt, Avrupa Birliği projeleri noktasında da önemli projelere ev sahipliği yapıyor. Siirt'teki AB projelerinin toplam bütçesi 200 milyon euroyu geçti. Siirt fıstığıyla ilgili, turizm potansiyeliyle ilgili çok önemli projeler devam ediyor. AB, bünyesinde ulusal ajans tarafından 57 proje uygulanıyor. Bunlara tahsis edilen yaklaşık tutar 890 milyon euro. Ve bunlar sayın Bağış'ın yakından takip ettiği projelerdir. 755 genç bu projelerle ilgileniyor. Bu projelerde hayırlı olsun. Tüm katkı sağlayanlara teşekkür ediyorum" dedi.

 

 

Başbakan Erdoğan, dün akşam Siirt Öğretmenevi'nde sivil toplum örgütleri, kanaat önderleriyle bir istişare toplantısı yaptığını söyledi. Erdoğan, "Görüşlerimizi ifade ettik, görüş aldık. Orada da ifade ettim. Hükümet olarak Siirt'e 10 yılda çok büyük yatırımlar kazandırdık. Eğitimde Siirt'e 1365 derslik yaptık. Okullarımıza 4770 bilgisayar gönderdik ve 163 bilgisayar teknolojileri sınıfı kurduk. Haydi Kızlar Okula kampanyasıyla ilköğretimde 975 kız çocuğu okulla buluşturduk. Siirt Üniversitesi'ni kim kurdu? Biz kurduk. Çocuklarınızın okula ihtiyacı yok muydu? İşte biz ilmi bilimi Siirt'in ayağına getirdik. İktidara geldiğimiz günden bugüne Siirt'imize 27 milyon liralık spor yatırımı yaptık. Bu yıl yeni adımlar atıyoruz. Bunlar ciddi spor yatırımlarıdır. 10 yılda Siirt'e sağlık hizmetleri için 106 milyon lira yatırım yaptık. Biz insana değer veriyoruz. Kanuni'nin diliyle, dünyada muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Biz sizi seviyoruz. Biz dertliyiz. Ve biz bu dertli olmanın gereğini yapıyoruz. Eğer dertli olmazsanız bunu yapmazsınız. Ama bizim size sevdamız var. Devlet bir tarafa, insanın bir nefesi bir tarafa, bu kadar insan bizim için önemli" dedi.

 

 

Başbakan Erdoğan, bir sürecin içinde olduklarını belirterek, şöyle dedi: "Bu sürecin adı çözüm süreci. Bu çözüm sürecine ben inanıyorum ki, Siirtli kardeşlerim bütün benliklerini koymak suretiyle katılıyorlar. Çok kan verdik, çok can verdik, sabah burada bir şehit ailesinin, bir gazi ailesinin evine gittim. Malum, hani 4 şehidin aynı anda olduğu, gazilerin olduğu o araba olayını hatırlayın. 100 merminin sıkıldığı, 2 el bombasının atıldığı o olayı hatırlayın. İşte oraya gittik. Ve, tabi bu katlanılacak bir şey değil. Bizim dinimizde can almak haramdır. Bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir. Ama, bu teröristlerin böyle bir derdi var mı? Bunların dinle Diyanetle alakası var mı? Bunları söyleyince beyefendiler rahatsız oluyorlar, niye rahatsız oluyorsunuz? Yapılacak tek şey silahlarınızı ayaklarınızın altına alacaksınız. Siyasetinizi parlamentoda yapacaksınız. Fikriniz varsa fikrinizi dile getireceksiniz, düşünceniz varsa dile getireceksiniz. İşte bunu yaptığın anda muhatap bulursunuz."

 

 

Erdoğan, çözüm sürecinde bedeli ne olursa olsun, gerekirse baldıran zehri içeriz diyerek yola çıktıklarını belirterek, şöyle dedi: "Tek derdimiz var. Bu ülkedeki huzuru, bu ülkedeki refahı, bu ülkedeki mutluluğu lütfen kimse tehdit etmesin. Çünkü birimizin mutluluğu tüm milletin mutluluğudur. Biz 780 bin kilometrekarede 76 milyonun mutluluğu için koşturuyoruz. 12 yıl önce yola çıkarken bir şey dedik. Ne dedik? Etnik milliyetçiliğe hayır dedik. Çünkü biz inkar politikalarını tanımıyorduk. Ret politikalarını kabul etmiyorduk, biz asimilasyonu kabul etmiyorduk. Bunların hepsi bizim ayağımızın altında. Çünkü Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Gürcüsü'yle, Roman'ıyla, Abazası'yla, Arap'ıyla yaradılanı yaradandan ötürü seviyorduk, bizim farkımız buydu. Öyle seveceğiz. Çünkü ne Arap'ın Acem'e, ne Acem'in Arap'a üstünlüğü yoktur. Üstünlük hakka yakınlık iledir. İşte bunun gayreti içindeyiz. Biz etnik milliyetçiliğe de karşıyız, bölgesel milliyetçiliği de karşıyız. Batı ne alıyorsa, Doğu, Güneydoğu da onu alacak. Kuzey ne alıyorsa, Güney de onu alacak. 780 bin kilometrekarede beraber kalkınan bir Türkiye. Gerek merkezi, gerekse yerel yönetim."

 

 

Başbakan Erdoğan, miting alanına gelirken arka sokakları dolaştığını ve dün de Kurtalan İlçesi'nde olduğunu ve halini gördüğünü belirterek, "Allah aşkına böyle bir yerel yöneticilik olabilir mi? Yani yerel yöneticilik dediğiniz zaman temizliğiyle, bakımıyla her şeyiyle kendini göstermelidir. Ben yerel yöneticilikten geliyorum, bu işi iyi biliyorum. İstanbul gibi bir yerde başarıyla yaptık ki, halen İstanbul halkı bizi bırakmıyor 1994'ten bu yana niye gerçeği görüyor çünkü? Dolayısıyla Siirt'inde modern bir şehir olarak çok daha modern hale getireceğiz, getirmemiz lazım. Buna var mıyız? Mesele bu. Onun için durmak yok yola devam diyorum."

 

 

Erdoğan, kendilerinde dinsel milliyetçilik olmadığını ve onu da ayaklarının altına aldıklarını belirterek, şöyle dedi:

"Hangi dinden mezhepten olursa olsun aynı mesafedeyiz, güvencemiz altındadır. Bir şey daha söyledik. Afyonkarahisar'da bir şey daha söyledik. Tek millet, çünkü bizi bölmek isteyenlere karşı tek millet. Neden? Türk'ü, Kürt'ü, Acem'i, Zazası, Arnavut'u, Boşnağı, Gürcüsü, hepimizi Allah yaratmış. Yaratırken biz ne olacağımızı biliyor muyduk? Ama bizim bir inancımız var. Bu inanç bizi bir yere taşıyor, bir millet olmaya işte biz tek millet olduk onunla. Birbirimizi yaradandan ötürü sevdik. Ben Kürt kardeşimi seviyorum, Arap kardeşimi de. Türk kardeşimi de seviyorum, hiç biri arasında ayrım yapmıyorum. Hepsine aynı mesafedeyim. Ben bu ayrımı yapsaydım Siirt'in bir Arap kızıyla niye evlenirdim, evlenmezdim? Bu işin en açık ıspatıdır bu işin. Öylemi? İş, iş uygulama işte biz bunun ıspatıyız ve aynı yolda bu şekilde yürüyeceğiz." Başbakan Erdoğan'ın konuşması alanda toplananlar tarafından, 'En büyük enişte bizim enişte' sloganlarıyla kesildi.

 

 

Konuşmasına devam eden Erdoğan, "Şu tek bayrak. Tek bayrak, bizim bayrağımız bağımsızlığımızın şehidimizin ve şehit kanlarımızın ifadesidir. Bu bayrağımıza eş bayrak tanımıyoruz, kimse böyle bir yanlışın içine girmesin ve biz bu bayrağın altında toplandık. Bir adım daha attık, tek vatan dedik. 780 bin kilometrekarede tek vatan. Şurasını böyle yapalım, şöyle yapalım yok hayır. Bu topraklar Türkiye cumhuriyeti vatan topraklarıdır. Hepimiz bu topraklarda yer bulduk ,hepimizin fazlasıyla yeter bizlere. Yeter ki art niyet olmasın, fitneye, fesada yer olmasın. Samimi olalım, sarılalım, bir olalım, beraber olalım iyi olalım diri olalım. Tek devlet. İşte tek devleti de beraber bu devlette çalışıyoruz, Bu hizmetleri de bu devlette her yere taşıyoruz. Bütün illerde bu çalışmalar devam ediyor. Her hafta bir yerlerdeyiz. Halkım çözüm sürecini benimsemiş. Şimdi el ele omuz omuza vereceğiz, bölmek isteyenlere prim vermeyeceğiz teröre prim vermeyeceğiz" dedi.

 

Başbakan Erdoğan, daha sonra eşi Emine Erdoğan ve bakanlar ile birlikte tesislerin toplu açılışını gerçekleştirip, TOKİ konutlarının hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.