Erdoğan, "Suriye rejiminin halkına yönelik katliamı dikkatle takip ediliyor ve Şam'a yönelik operasyonunu son derece gerekli olduğu liderler tarafından kabul ediliyor. Esad gidince bundan daha iyi olacak" dedi.
Zirvenin çok verimli geçtiğini söyleyen Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları belirtti: "G-20 küresel işbirliğinin temel platformu haline geldi. Bu yıl zirvede ilk olarak küresel ekonomik görünüm ve büyümeyi ilişkin konuları ele aldık. Türkiye ekonomik konularda önemli bir pozisyona sahip. İMF'nin yönetim yapısının iyileştirilmesi kritik öneme sahip. Kredi derecelendirme kuruluşlarına mekanik bağlılığın azaltılmasına ilişkin görüşlerimi beyan ettim. İşsizliğin azaltılması amacıyla gerekli önlemleri almayı taahhüt ettik."
Erdoğan, "Görüşmelere küresel ekonomi kadar bölgesel meseleler, Mısır'daki askeri darbe ve Suriye'deki katliam gündemimizde yer aldı. Dün akşamki yemekte özellikle Suriye üzerinde durduk" dedi.
ŞAM'A YÖNELİK BİR OPERASYONUN GEREKLİ OLDUĞU LİDERLERCE KABUL EDİLİYOR
Erdoğan, "Suriye rejiminin halkına yönelik katliamı dikkatle takip ediliyor ve Şam'a yönelik operasyonunu son derece gerekli olduğu liderler tarafından kabul ediliyor. Operasyonun ağırlıklı olarak destekleneceğini G- 20'de müşahede ettik" diye konuştu. "Burada bir hedef saptırması var" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kimyasal silahlar üzerinde hassasiyetle durulurken diğer tarafta 100 bin insanını öldürülmesi bir kenarda bırakılıyor. Bu kadar sığınmacı var bunlar göz ardı ediliyor. Kimyasal silahlar suç teşkil ediyor bunun uluslararası hukukta yeri var. Kimyasal saldırı kabul ediliyor ama bazılarında bunu Esad'dan sıyırıp muhalefetin yaptığının belirtildiği bir hava var. Biz belgelere bakıyoruz. Bunun kimler tarafından atıldığı malum. Bunu görmeyenlerin tarih karşısında hesap vereceğinin hatırlatıyoruz. 2 tane fok balığı öldürüldüğünde ortalığı yıkanlar, 100 binler öldüğünde sessiz kalması insanlığa sığmaz."
ESAD GİDİNCE BUNDAN DAHA İYİ OLACAK
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimde 'Esad gidince ne olacak?' diyorlar. Kendi halkını bombalayan bir insandan daha zalim ne olabilir? Halkın iradesi ile gelecek bir yönetim şu ankinden çok daha kötü olmayacaktır. Komşuda yangın başlamıştır ilk varacağı kim, biziz. Bunu söndürmek zorundayız. Halk kaçıyor, bize geliyor. Bunu nasıl görmezden gelebiliriz. Çocukların kimyasal silahlarla öldürülmüş görüntülerine hangi vicdan el verir. Bunu durdurmak için çabaya savaş çığırtkanlığı demek Esad rejimine destek vermektir. Kurda merhamet kuzuya zulümdür, biz bunu yapamayız. Esad'a operasyonun karşısında durmak 106 bin insanın ölümüne göz yummak, katillere göz yummaktır."
CHP ESAD'IN SIRTINI SIVAZLIYOR
CHP'yi de eleştiren Erdoğan, "CHP'nin başından beri Esad'ın sırtını sıvazladığını biliyoruz. CHP'nin Reyhanlı saldırganları ile nasıl bir ilişkide olduklarını biliyoruz. MHP'nin CHP ile aynı dili konuşması MHP'ye gönül verenlerin üzerinde durması gereken bir konudur" dedi.
SORU-CEVAP BÖLÜMÜ
Erdoğan, "Rusya ve Çin bu ortak kabule dahil mi?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Şu anda henüz ortak operasyon kararı diye bir karar yok. Ancak oluşturulabilecek bir koalisyon gücünün ortak operasyonu olabilir. Bu 3 ülke olur, 5 ülke olabilir. bunun strateji ve taktiği ne olur, bu ayrı bir konu. böyle bir şeyin olması gerekliliği orada vurgulanıyor. Rusya ve Çin ile bizim de diyaloglarımız devam ediyor devam edecek, Rusya'nın takıldığı nokta kimyasal silahlar ve bunun kimler tarafından kullanıldığı. Rusya, bunun Esad tarafından atıldığını kabullenmiyor."
Erdoğan, "Benim bildiğim Suriye halkı aşırı uçlara prim vermez. Irak'ta da El Kaide vardı. Irak'taki olay mezhep savaşına dönüştü. Suriye'yi bekleyen en büyük tehlike mezhep savaşıdır" dedi.
Erdoğan, "Suriye'de bir kara sorunu yok. Muhaliflerin en büyük beklentisi hava desteği. Bu verilirse muhalifler daha hızlı mesafe alacaktır" diye konuştu.
TÜRKİYE'DE SOL HER ZAMAN ÖTEKİLEŞTİRMİŞTİR
Erdoğan, ODTÜ'de yaşanan olaylarla ilgili de şunları söyledi:
"Kimlerin kimleri ötekileştirdiği ortada. Danıştay'ın kararı ortada, farklılıklar zenginliğimizdir diyoruz. Türkiye'de sol her zaman ötekileştirmiştir. Şu anda ODTÜ'deki zihniyeti çok açık görüyoruz. Bu ülkenin evlatlarına ötekileştirme kampanyası yürütülüyor. YÖK gereğini yapacak, biz de gereğini yapacağız. Ben polisimizin üniversitelerde görev almasını neden istediğimi bu olay ispatlamıştır. Onlar kendilerine stant açacak ama başörtülüler açtıkları stantları kullanamayacak, böyle bir şey olur mu? Gereği neyse yapılır, biz de sonun kadar takipçisi oluruz. Bugün ODTÜ'de Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yol çalışması var. Bir grup genç yolun yapımını engellemeye çalışıyor. Kimin nerede durduğunu göstermesi bakımından bunlar önemli. Bunlar her şeyin önünü keserler. Ön keserlerse açmak güvenlik güçlerinin görevi. Ön açılacak, bu yollar yapılacak."
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Erdoğan, 'Başkanlık sistemi' ile ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı:
"Yeni anayasa çalışmalarında başkanlık sistemi engel gibi görülüyorsa bu bizim bu olmazsa olmazımız değildir."
'ÇÖZÜM SÜRECİ'
'Çözüm süreci'nde kararlarının arkasında duracaklarını söyleyen Erdoğan, "Orada biliyorsunuz siyasi kanadın vermiş olduğu beyan farklı, dağdakilerin vermiş olduğu beyan farklı. Yani iyi polis, kötü polis gibi bir rol herhalde paylaşmışlar, böyle bir noktadalar. Dolayısıyla biz bunları değerlendiremeye almaktan öte işimize bakacağız. Bizim yol haritamız neyse bu yol haritamız üzerinde yürümeye devam edeceğiz. Biz kararlarımızda samimiyiz ve bu kararlarımızın arkasında da samimi bir şekilde duracağız. Çünkü Türkiye'nin bu terör belasından bir an önce kurtulması gerekiyor" dedi