Eşek var, eşekçik var...
Adamın eşeği derin bir çukura düşer. Eşeğin sahibi eşeğini kuyudan çıkaramayacağını anlayınca koşarak köye gelir. Komşularına durumu anlatır. Birkaç komşu ellerinde kazma kürek eşeğin düştüğü çukura gelirler. Zavallı hayvan yaralanmış, anırmakta, inlemektedir. Aralarında istişare ederler. Eşeği çukurdan çıkarma imkanı yok, en iyisi fazla acı çekmeden çukuru toprakla dolduralım ve eşeği gömelim kararı alırlar. Ulema mı yok memlekette? Çoooookkk…
Başlarlar kürek kürek toprak taşımaya. Her toprak atışta eşek silkelenmekte ve toprağı üzerinden atmakta ve tepinmekte. O kadar toprak atılıyor ama eşek toprağa gömülmüyor. Eşek adamlardan akıllı. Atılan toprağı üzerinden silkeliyor ve toprağı çiğniyor. Derken her toprak atışta eşek çukurun içinde yükselmeye başlıyor. Bir noktaya gelince çukurun içinden zıplayarak çıkıyor. Başlıyor koşmaya, Koşuş o koşuş….
Darbı meselde anlatılan çok şey var. Dünyamızda eşek mi yok. Çooook ama böyle akıllı eşek yok. Günümüze çok uygun bir anlatım değil mi?
Eşekler üzerine alınmasın, eşekçiklerin hakkını yemiş oluruz.