06 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremden sonra, çok sayıda çocuğun yetim ve öksüz kalması sonucu; ailelerin evlatlık edinme konusu dinen yeniden gündeme gelmiştir.
Bir vatandaşımızın, "Koruyucu aile olmanın hükmü nedir?" sorusuna verdiği cevapta; Diyanet Fetva Kurulu özetle, "Evlat edinen ile evlatlık arasında, evlenme engeli doğmaz." demiş.
Bu fetva üzerine, depremin verdiği üzüntü içerisinde olan insanlar; Diyaneti topa tutmuşlar.
Öyle eleştiriler ve yakıştırmalar yapmışlar ki okurken utandım. Ben yanlış yaptığında Diyaneti en çok eleştirenlerden biri olarak, bu konuda Diyanetin doğru bir karar verdiğini, ayetlerin ışığında söyleyebilirim.
Eleştirenlerin yanlış algısı ise, edinilen bu evlatlıklarla; evlenme engeli olmadığına göre büyütülünce evlenileceği düşüncesinin hâkim olmasından ileri gelmektedir.
İslam dininde evlilik yasaklılığı, kan bağı ve süt kardeşliği üzerinedir. Bu konuda Nisa suresi 23. Ayet gayet açıktır. Ayet: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşin kızları, kız kardeşin kızları, sizi emziren anneleriniz, süt bacılarınız, eşlerinizin anneleri, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla birleşmiş değilseniz (nikah ortadan kalktığında) kızlarını almada size bir sakınca yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almakta size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Dikkat edilirse haram kılınanlar içinde evlatlık yok. Erkek evlatlık kadın için, kız evlatlık erkek için büyüdüğünde evlenmeye engel değildir. Allah’ın kanunlarında durum bu. Soran, dini fetva istediğine göre; Diyanet'te ayetlere göre doğru fetvayı vermiştir. Vatandaşların itirazı üzerine verilen fetvayı, diyanetin siteden kaldırılması da yanlıştır.
Bizim hukuk sistemimizde, evlatlıkla evlenmek zaten yasaktır...
Kocasız kadın kız çocuğu, bekar erkek, erkek çocuğu evlatlık alabilir. Evde, evlatlıkla farklı cinsiyette çocuklar varsa, yarın problem çıkabilir. Çünkü, onlarda birbiriyle evlenebilme hakkına sahiptir. Bu yönden de ailenin dikkatli olması gerekir.
Diyanetin fetvasında evlatlık alınamaz, edinilemez hükmü de yok. Kadın ve erkek, kendini ve evlatlıkları koruyabiliyorsa, bu konuda kendilerine güveniyorlarsa, evlatlık alıp; büyütmelerinde yetiştirmelerinde, evlendirip ev-bark sahibi yapmalarında ne sakınca olabilir.
Dinin hükmü ile insanların yaptıkları yasaları kıyaslamak, başka manalar çıkarmak, yok Arap kültürü, yobaz, sapıklık, seks düşkünleri gibi iftira ve yakıştırmalar hoş da değil doğru da değil.
Uyup uymamak herkesin elinde. Sanki Allah’ın bütün emir ve yasaklarına uyuluyormuş gibi, İslam’ın ne dediğini ne istediğini araştırıp bilmeden saldırmanın bir anlamının olmadığı kanaatını taşıyorum.
Yine Ahzap suresi 4.5. ayetler evlatlık konusunda bilgi vermektedir.
Ahzap suresi 4.ayet: Allah bir kişinin göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Annelerinize benzeterek haram (boş) olsun dediğiniz eşlerinizi anneleriniz kılmamış, evlatlıklarınızı da gerçek oğullarınız yapmamıştır. Bunlar sizin iddianızdır; hak ve hakikati Allah söyler, doğru yolu da O gösterir. Bu ayet gelinceye kadar Arap örfünde, eşleri boşamak için "sen artık benim anneme benziyorsun" derler ve eşleri boşamış olurlardı. Eş boşanınca senin annen olmaz diyerek ve evlatlıklara da oğlum diyenlere ihtar vardır.
Ahzap suresi 5.ayet: Evlatlıklarınızı babalarının soyadı ile anın. Bu Allah katında adalete daha uygun bir davranıştır. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o zaman kendileri sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanıldığınız hususta size günah yoktur, fakat bilinçli ve kasıtlı olarak yaptıklarınızdan sorumlusunuz. Allah çok bağışlayıcı ve ziyadesiyle esirgeyicidir.
Ayetlerden anlaşıldığı gibi dinen, evlatlık yasaklanmamıştır. Hatta birçok hadiste tavsiye edilmiştir. Ama kimin ne olduğu ve sınırlar net olarak belirtilmiştir.
Allah, yarattığı kulunu herkesten daha iyi tanır. Zaafını ve neler yapıp yapamayacağını da bilir. Onun için sınırları net bir şekilde çizmiştir. Çizilen sınırlara uyanlar için bir korku ve günah yoktur. Sevap ve mükafat fazlasıyla vardır.
Sonuç olarak: Ayetlerde belirtilen mahremiyet şartlarına uyulması kaydı ile evlat edinmede bir sakınca yoktur. Dinen evlatlık evlat değildir. Miras hukukuna göre miras hakkı yoktur. Evlat edinen, malının üçte birine kadar bir bölümünü evlatlığa bağışlayabilir. Resmi uygulamalar bizde medeni hukuka göre yapılmaktadır...