"Osmangazi Köprüsü'nün yapım maliyeti 1,2 milyar dolar. Köprüyü yapan firma bu maliyetinin 2 katını 4 yılda zaten çıkardı. Şimdi köprüyü önümüzdeki 18 yıl boyunca işletip fazladan 12 milyar dolar fahiş para kazanacak.”
Bu sözlerin sahibi CHP Milletvekili Abdüllatif Şener, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) veya Yap- İşlet Devret (YİD) projelerinin millete ödetilen ağır bedelini TBMM’de ve muhtelif TV’lerde anlattı.
Şener sadece Osmangazi Köprüsü için müteahhide kazandırılan paranın büyüklüğünü anlatmak için “milletimizin yüzde 80’i bir milyon dolara sahip olmak şöyle dursun, bir arada görmemiştir” dedi. 12 milyar dolar demek ise 12 bin tane milyon dolar veya 163 bin tane milyon TL demek olduğunu hatırlatalım.
Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) yani Yap-İşlet, Yap-İşlet-Devret, Yap-Kirala-Devret ve İşletme Hakkı Devri modelleriyle yapılan dev projelerde ve enerji üretim ve dağıtımı gibi özelleştirmelerde de dönen paralar böylesine büyük rakamlarla ifade edilebiliyor.
* * *
MUHALEFET ESERE DEĞİL SOYGUNA KARŞI
R. Tayyip Erdoğan’ın “Pi Pi Pi” diye söylemeyi sevdiği, PPP (Public Private Partnership / Kamu Özel Sektör Ortaklığı) projeleri ekonomimiz için büyük yük haline geldi. Ama AKP kanadı PPP / KÖİ denilen usulle yapılan büyük projelerin eleştirildiği her ortamda “bunlar eser yapmaya karşılar, onlar konuşur biz yaparız” tarzı sözlerle cevap veriyor.
Abdüllatif Şener ise “Amaçları o işi yapmak değil, iş üzerinden rant yani bölüşülecek bir para çıkarmak. Üzerinden elde edecekleri rant hesapları olmasa bu iktidar bir km bile yol yapmaz” görüşünde.
Muhalefet "Bu eserler neden yapıldı?" demiyor.
“Öncelik sıralaması doğru değil, keşke kıt kaynaklarla üretime yönelik eserler yapsaydık” temennisini dile getiriyor.
Ayrıca muhalefet, “bu yöntemle millet soyuluyor” iddiasında. On katı maliyetlerle yapılan ve döviz bazında gelir garantileri hatta borç ödeme garantileri verilen bu projelerle birilerini zengin etmek için soyulmakta olduğumuzu”anlatıyor. Vatandaşlarımızı fakirleştiren ve hatta çocuklarımızın ve torunlarımızın hayatını karartacak birer kara delik yaratıldığını anlatıyor.
* * *
BU KADAR PARAYI SADECE MÜTEAHHİTLERE YEDİRMEZLER!
Abdüllatif Şener’in KRT TV konuşmasında vurguladığı bir başka husus ise daha korkunç bir ihtimale işaret ediyordu.
AKP’nin kuruluşundaki ilk dört kişiden biri olan Abdüllatif Şener, Erdoğan’ı ve ekibini çok yakından tanıyan biri. AKP hükümetlerinde Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı yapan ve AKP’nin yönetim tarzını ilkelerine aykırı bulduğu için daha 2007’de kurucusu olduğu bu partiden ayrılan bir siyasetçi. 2018’den bu yana CHP milletvekili.
Şener’in TV konuşmasında beni en çok sarsan kısmı mealen şöyle idi:
"Bu kadar büyük kârları sadece müteahhit firmalara yedirmezler. Bu ihaleleri verenler aslan payını almadan müteahhitlere vermezler.”
Bu konuşmadan sonra bekledim. Acaba ihale verme yetkisinde olanlardan bir tepki gelecek mi, suç duyurusunda bulunacaklar mı diye?
Şu ana kadar bırakın suç duyurunda bulunmayı, bir açıklama dahi yapılmadı.
Şener aynı iddiayı bu defa Sözcü'deki ropörtajında tekrarladı: “Acaba bu 5 müteahhidin cebine mi giriyor, yoksa bilmediğimiz gizli ortakların cebine mi giriyor, o da belli değil. Soruyorsunuz, ya “ticari sır” ya “devlet sırrı” veya “banka sırrı” diyorlar, herşey gizli. Hepsinin altında gizli ortaklar var, bu gizli ortaklar “karar vericilere kadar” uzanan kişilerden oluşuyor.”
* * *
KÖİ SÖZLEŞMELERİ İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
İktidara gelme mücadelesi veren Millet İttifakı partilerinin çalıştığı en önemli konulardan biri halkımızın Yap - İşlet- Devret diye bildiği KÖİ sözleşmeleri. En büyüklerine “Beşli Çete” denilen, yandaş müteahhitlerle yapılan sözleşmeler iptal edilebilir mi? Muhalefet fahiş oranlı ve garantili kârlarla milleti soyan bu sözleşmelerin nasıl iptal edileceğine dair çözüm üretmeye çalışıyorlar.
Sıkıntı şu ki; sözleşmelere göre Türk Mahkemeleri yetkili değil. Uyuşmazlık halinde Uluslararası Tahkime başvurulabilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefetin konuya dair beyanlarına çok kızıyor: "Yatırımcıları tehdit ediyorlar. 'Geldiğimizde bilesiniz ki ödeme yapmayacağız, elinizden alacağız' diyorlar. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla alırlar" dedi. (26 Haziran 2021)
Millet İttifakı partilerinin yaptığı çalışmalar sonucunda, makul olmayan fahiş kârlar söz konusu ise ve yolsuzluk, rüşvet gibi yasal olmayan faktörler varsa bu sözleşmelerin iptal edilebileceği kanaati oluşmuş görünüyor. “Bu şartlarda hangi hukuk uygulanırsa uygulansın yani ister İngiliz ister Türk Hukuku fark etmez, iptal edilebilir. Hiçbir hukuk, dürüstlük ilkesine aykırı olarak, bir toplumun soyulmasına göz yummaz” deniyor.
Bu projeler Sayıştay denetiminden kaçırıldı, şeffaflık yok, bilgi istendiğinde “ticari sır” gerekçesiyle açıklama yapılmıyor. Oysa kamu ihalelerinde şeffaflık temel unsurdur.
Millet ittifakı partileri, iktidar olduklarında, bu sözleşmelerin tarafı olan firmalarla sözleşmelerin feshi için masaya oturacaklarını, kendilerine makul bir kâr verileceğini ve işletmelerin kamulaştırılacağını vaat ediyorlar.
Günümüzün muhalefeti iktidara gelip, sözleşmelerin detaylarına vakıf olduğunda, Abdüllatif Şener’in ima ettiği gibi, bir suç organizasyonu varsa ortaya çıkacaktır. Suça bulaşanlar yargıya ve kamuoyuna hesap vermek zorunda kalacak.
Dilerim, tez zamanda gerçek olur. Zira bu kara delikler kapatılmadan Türk ekonomisinin belini doğrultması mümkün görülmüyor.