Cennetin annelerin ayağının altında olduğuna inanan bir kültürün mensuplarıyız…
Ne yazık ki ülkemiz, kadına karşı şiddet, cinsel taciz ve namus cinayetlerine ilişkin suçların en fazla işlendiği ülkeler arasında…
Gazetelerimizin 3. Sayfaları da bu tür haberlerle dolu.
Ama, aslında biz kadınlarımızı çok severiz…
Kadınımızı severiz, sevgimize karşılık vermediği için öldürürüz; kadınımızı severiz, sevdiğimiz için kıskanırız, kıskandığımız için öldürürüz; kızımızı severiz, kızımız başkasını sevdiğinde öldürürüz…
Biz kadınlarımızı, gerçekten çok severiz.
Çok sevdiğimiz kadınımızı, bizce çok makul nedenlerle döveriz…
Çok sevdiğimiz kızımızı başlık parasına satarız…
Hepimiz kadınlarımızı namus timsali görürüz… Ama yalnızca dört kadını; anamızı, eşimizi, bacımızı ve kızımızı… Onların dışındaki tüm kadınlar; yolludur, kuyruk sallayandır….
Kısacası, erkek egemen Türkiye’de, bir kadın için; sevilmek zordur. Daha doğrusu kadın olmak…
ANNELER GÜNÜ’nün,
Tüm kadınların, anamız, bacımız, eşimiz ve kızımız kadar saygı gördüğü,
Sevgi ve saygı kelimelerine gerçek anlamlarının yüklendiği,
Sevginin yalnızca almak değil, çoğu zaman vermek olduğunun anlaşıldığı,
Kadınlarımızın, kadın olmaktan onur duyduğu,
Bir Türkiye’nin habercisi olması dileğiyle,
AnaDolu’muzdaki gerçek anlamda saygıya ve sevgiye layık tüm annelerin ANNELER GÜNÜNÜ KUTLUYOR, saygıyla ellerinden öpüyorum…
www.fazlikoksal.blogspot.com