Felix Baumgartner Röportajı

Ses duvarını aşmak nasıl bir his? Ya da dünyadan 39 kilometre yükselip, kendini boşluğa bırakmak. Bu soruların cevabını ‘Korkusuz’ lakaplı Felix Baumgartner biliyor. 44 yaşındaki ekstrem sporcu, düşüş sırasında yaşadıklarını anlattı.

 

Uzaydan dünyaya atlama fikrini paylaştığınızda size çatlak demediler mi?
- 16 yaşımdan beri 1960’larda uzay atlayışlarını yapan Joe Killinger’ın 52 yıldır kırılamayan rekorunu kırmayı isterdim. Üstelik bunu yapan ilk ve tek kişi olma düşüncesi harikaydı.  Sonunda Zenith’in de katkılarıyla bunu gerçekleştirdim. 
 
Bu cesaret aileden mi geliyor?
-  Kesinlikle hayır. Babam marangozdu ve “Spordan para kazanılmaz” derdi. Annem ev hanımıydı, erkek kardeşim şef. Aileyle, eğitimle alakası yok. Annem genelde izlemez bile. Ama bu sefer geldi.  Atlayış öncesi benimleydi. Çok üzgündü. Bir hafta önce kız kardeşimi kanserden kaybetmiştik. Bu sefer de oğlu uzaydan atlıyordu. Ama sonra benimle gurur duydu..
 
Hazırlanırken neler düşündünüz? 
- Sabah 02.00’de sağlık kontrolünden geçtim. Kıyafetler giydirildi. Özel oksijen teneffüs ettim. Sonra bekleme başladı. Kıyafetin içinde duyduğum sadece kısık bir müzik ve kendi nefesimdi. Aklımdan ölen arkadaşlarım, 50 yıldır kırılamayan bu rekoru kırıp kıramayacağım geçti. Bu adamların bazısı başardı, bazısı öldü, bana ne olacak diye düşündüm. 
 
Kapsülde pişman olup geri dönmeyi istediniz mi?
- İtiraf edeyim hava çok çok soğuktu, neredeyse eksi 70 derece. Ama asla tereddüt etmedim. Kapsülün içinde olduğunuz sürece sorun yok ama çıktığınız an her şey değişiyor. 
 
Uzaydan dünyayı gördüğünüzde Tanrı’yı sorguladınız mı?
- Kapsülün dışındayken sadece 10 dakikanız var. Çünkü bağlantınızı kestikten sonra kalan oksijen ancak bu kadar yetebilir. Haliyle korkacak veya bir şeyleri sorgulayacak zamanınız yok. Sadece kısa süre dünyayı bu kadar yukarıdan görmenin keyfini yaşıyorsunuz. Tamamen karanlık. Nefes kesici. Yalnız ve çaresiz. Ama huzurlu. 
 
Eğer birisi size şimdi uzay seyahati teklif etse?
- Anında imzalarım o kontratı. Çünkü kapsülün basamağında fazla zamanınız yok ve daha fazlasını istiyorsunuz.
 
Twitter’da bazı kullanıcılar atlarken ezan sesi duyduğunuzu yazdı. Doğru mu?
- Yok canım, ezan sesi filan duymadım.
 
Çok para kazandınız mı bari? 
- Bu işten bir şey kazanmayı beklemedim. Maceracı ruhun paraya ihtiyacı yok ve fiyatı da yok. Ama artık daha ünlü olduğum aklıma geldi o an.
 
ÖLÜMCÜL DAKİKALAR YAŞADIM
 
Düşerken korktunuz mu? 
- Başaramama şansı neredeyse hiç yoktu, beş yıl boyunca buna hazırlandık. O gün iyi bir kalkışla yükseldik. Çıkış kusursuzdu ama sonra yavaşça dönmeye başladım. Sonra dönüşler hızlandı. Bazı anlar gerçekten ölümcüldü. Birkaç saniyeliğine bilincimi kaybedeceğimi hissettim. Uzayda yüzüyormuş gibiydim. Birden çok hızlanıyor fakat havayı hissetmiyorsunuz. Zaten yok. Çaresizlik hissediyorsun. Ama en önemlisi ses hızını aşmamdı. Ve bu atlayışta bir ilk daha yaşandı. 
 
Nedir o?  
- Yanımda Zenith, 10. El Primero Stratos Flyback Striking saatim vardı. O da benimle uzayda ses hızını aşan ilk saat oldu. Üzerinde yıllarca çalışıldı. Hiç teklemedi.  
 
Atlayış seksten daha mı zevkli?
- Bu kadar tehlikeli bir işi yaparken zevk almazsınız.Ama atlayış bittikten sonra dinlenirken, başardığınızı bildiğinizde zevki yaşıyorsunuz.