FETÖCÜLER, YANDAN FETÖCÜLER

Mustafa ÜÇGÜL
Fetullah örgütü, öyle basit bir dini cemaat değildir. Cumhuriyet tarihinin en şumullü ajan faaliyetidir.
     
Nihai hedefi Anadolu Türklüğünü dönüştürüp değiştirerek uzun vadede Hristiyanlaştırmak amacı taşıyan Vatikan, CİA işbirliği tarafından yürütülen sinsi bir projedir.
     
Bu hedef aynı zamanda Emperyal güçlerin kadim emellerinin yeni versiyonudur. Çok daha sinsice ve tehlikelidir.
     
ASKER KULLANMADAN BİR ÜLKEYİ KENDİ İMKAN VE KENDİ ÇOCUKLARI VE İNAÇLARI KULLANILARAK ELE GEÇİRME PROJESİDİR.
 
Kırk yıldan beri bir örümcek ağı gibi örgütlenerek neredeyse bütün kurumlarımızı ele geçirmeyi amaçlayan ve bu ihaneti işlerken, elde edilen insanlar İslama hizmet ettikleri düşüncesi ile huşu ile bir ibadet şuuruyla bu ihanete yardımcı olmuşlardır.
 
12 Eylül sonrası önü açılarak, devlet içindeki servis elemenlerı ile her türlü devlet desteğiyle organize olan bu yapı, Siyasal İslamcılık ideolojisiyle desteklenerek, masum bir hizmet hereketi olarak topluma yansıtılarak, toplumun her kesitinden destek bulması sağlanmıştır.güçlendikçe gücünü ve etki alanını alabildiğine artırarak büyük bir sermaye gücününde sahibi olarak, her alanda menfaatler sunarak, insanların zaaflarını azami ölçüde kullanarak her kesim ve her kesitte destekçi bulmuşlardır.
     
Elde ettikleri bu parasal gücü medya ve kültür ayağında da iyi kullanarak, sığ ve solcu entellektüelleri bile kendisine destekçi ve yandaş hale getirmişlerdir.
AKP ile kurduklaarı ortaklık ilişkileri ile gizli yaptıkları kadrolaşma işini aşikar hale getirerek bütün kurumlarımızda kadrolaşma işini sadece sızmak şeklinde değil, ele geçirme işi haline getirerek, önce emniyet teşkilatını, sonrada diyanet, yargı, ve ordu gibi hayati kurumlarmızla üniversiteleri bile ele geçiren bir organizasyon haline gelerek adeta devlet içinde paralel bir devlet yapılanması gerçekleştirmişlerdir.
       
AKP nin sığ, milli hassasiyetten yoksun, bilgisiz, hatta cahil kadrolarını ve AKP nin çoğunluğa dayanan siyasi gücünü de bu teşkilatlanma için her türlü yolu meşru sayarak kullanmışlardır.
 
Bu yapı ile AKP nin mücadele sansı yoktur. Aslında AKP nin de bu yapının hedefleri ortaktır. Hem milletin itikadını bozmuşlar hemde vatansız, bayraksız, Türk ve Atatürk düşmanlığı üstüne bina ettikleri temelsiz bir İslami anlayışı cahil kitlere kabul ettirerek, dini ve dini değerleri, beraberce tahrif ve dejenere etmişlerdir. Suç ortağı olan bir yapıdan bunlarla mücadele, ancak göründüğü gibi, fikir ve hedefleri saklanarak, sadece Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı ile yapılmaktadır.
      
Bu yandan fetöcüler le bu mücadele verilemez
Bu yapı ile mücadelenin birinci şartı onlarla uzun yıllar hedef birliği ve ortaklık yapmış, iç içe geçmiş bir siyasi yapıdan ülkeyi kurtarmaktır. Bu sinsi yapı, kolayca çökertilecek bir yapı değildir. Bütün kurumlarımıza sızmış olan bu örgüt, ağına düşürdüğü insanların beyinlerini yıkayarak mensuplarını mutlak itaat doğrultusunda, her şarta ve her duruma uyacak şekilde yetiştirmiştir.
 
Böyle bir yapı içinde bulunan kişilere, 17-25 aralık tarihinden sonra R. Tayyip Erdoğana tabi olanlar af kapsamında tutularak geçmişte yaptığı işlerden muaf tutularak kovuşturma ve soruşturmadan kurtarılmışlardır. Yanılgı da buradadır, bu kafalar inanç ve bağlılıklarından vazgeçmemişlerdir, şimdilik durumdan yararlanarak durumlarını AKP ve diper kurumlarda muhafaza etmektedirler.
RTE ya bu yapıyı kavrayamamıştır ya da bu mücadele ediyormuş gibi görünerek gizli bir işbirliği halindedir. Ayrıca hala bu örgütün amaçları bağlantıları faaliyetleri ile ilgili kamu oyunu aydınlatacak bir şumullü bir araştırms ve bilgilendirme de yapılmamıştır. Sadece RTE yi iktidardan indirmek üzere hazırlandığı söylenen 15 temmuz üzerinden iş yürütülmektedir.
 
Ancak hala sarayın danışmanları, AKP deki milletvekilleri ve parti de görevli olanlar yerlerini muhafaza etmektedirler. Böylesine dal budak salarak bütün kurumlarımızı ifsad eden bir sinsi ajan faaliyetinin bağlıları inanç ve bağlılıklarından bir gecede vazgeçmezler, bu ajanlar ancak bir süreliğine farklı görünürler.. Eğer gerçekten bir mücadele yapılacaksa, önce bu örgütün amaç ve faaliyetleri konusunda, Uluslararası bağlantıları da ortaya konularak, çok kapsamlı bir araştırma yapılarak vatandaş aydınlatılmaslı, masum ve aldatılmış vatandaş ile bu organize suç örgütüne gerçekten amaçlarını bilerek çalışanlar ayrılarak cazalandırılmalıdır.
 
Yapılan yargılandırmalardan da anlaşılaldığı gibi sadece 15 temmuz la ilgili bir mahkeme süreci yürütülmekte, dava birleştirilmeden sivri sinek avcılığı yapılmaktadır. Asıl organizasyonu yürüten profesyoneller ise "ben Tayyip beyin yanındayım" diye kendilerini saklamakta dır. AKP içinde ki, hala devlet kurumların da AKP li görünen görevliler de yargı karşısına çıkarılmadan bu dava havada bir dava olarak kalacak, bu sinsi örgüt yeniden faaliyetlerini rahat yapacağı zamana kadar kendini saklayacaktır...
VESSELAM..