ÇÖZÜM sürecinin Doğu ve Güneydoğu’daki yatırımlara etkisi tartışılırken, GAP’ta arazilerin yüzde 33’ünün tapusuz olduğu belirlendi. Kalkınma Bakanlığı’na bağlı GAP İdaresi Başkanlığı’nca hazırlanan raporda, GAP’ın kapsadığı Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak için “Bölgenin arazi varlığındaki miras yoluyla parçalanma ve dağınık parsellerin sorunu devam ediyor” uyarısı yer aldı. “Bölgesel Kalkınma GAP’a Bakış” başlıklı raporda şu tespitlere yer verildi:
“Şanlıurfa-Harran sulama alınında GAP İdaresi tarafından gerçekleştirilen bir gözlem çalışmasına göre toprak sahiplerinin yüzde 33’ünün tapuya sahip olmadıkları belirlenmiştir. Dengesiz mülkiyet yapısı bağlamında mevcut işletmelerin sermaye ve mevsimlik emek kısıtları kiracılık, ortakçılık gibi arazi kullanım modellerinin sürmesini engellemektedir.
GELİRLERİN ÜÇTE BİRİ
Bölgenin yedi ilinde 21 köyde yapılan bir gözlem çalışmasının sonuçlarına göre dağlık bölgelerdeki köylerin gelir düzeyi ovada ve çok sınırlı alanlarda sulama imkanına sahip olan köylerdeki gelirin üçte biri düzeyini ancak yakalamaktadır. Bu nedenle benzerlik gösteren kırsal alt bölgeler düzeyinde kalkınmanın ekonomik ve sosyal birçok dinamiğe dayandırılması ihtiyacı bulunuyor.
SINIRLI SONUÇ VERİR
Bu bağlamda sadece işletme ve köy düzeyinde sürdürülecek kalkınma faaliyetlerinin sınırlı sonuçlar vereceği gözlenmektedir. GAP’ta hayvancılık, bitkisel üretime paralel bir gelişme sağlayamadı. Son 20 yıllık süreçte GAP Blögesi’ndeki hayvan varlığında tüm ülke genelinde olduğu gibi önemli düşüşler oldu. Yaşanan olağan dışı durumlar nedeniyle bölgede Türkiye geneline
göre daha yüksek oranda azalmalar belirlendi.”
Hayvan varlığında düşüş
RAPORDA son dönemde sığır varlığında yüzde eksi 17, koyun varlığında yüzde eksi 29, keçi varlığında ise yüzde 48 düşüş yaşandığı belirtilirken, “Yerli ırklara dayalı havyansal üretim düşük verimliliğin en önemli nedenidir. Baraj üst havzalarında insan odaklı gelişmenin sağlanmasının yanısıra mera ıslahı gibi önlemlerin etkinlikle alınması ve havza yönetimi programlarının sürdürülmesi önem taşımaktadır” denildi.