31 Mart 2019'da Yerel Yönetimler Seçimi yapılacak. İktidar, 24 Haziran 2018 Seçimlerinden önce Aydın Doğan'ı korkutarak Doğan Medya'nın televizyon ve gazetelerini sattırdı. Önümüzdeki 31 Mart 2019 seçimleri, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"nin yeni bir referandumu olacak.
Bu yüzden iktidar 31 Mart Seçimlerini kazanmak istiyor. Bunun için 24 Haziran öncesinde olduğu gibi yeni üç hamle yapıyor.
Birinci hamle, son kalan muhalif medya organlarını ve sanatçıları susturmaktır.
Önce Sözcü gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile 3 yönetici hakkında soruşturma başlatıldı.
Ardından Fox Tv'nin başarılı sunucusu Fatih Portakal, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edildi.
Son olarak sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, Halk Arenası programında yaptıkları konuşmalardan dolayı gözaltına alındılar. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar.
İkinci hamle, Fransa'daki "Sarı yelekliler" eyleminin Türkiye'ye de sıçrayacağı korkusuyla, üzerinden 5 yıl geçtiği halde Gezi eylemi hakkında soruşturma açıldı. Bununla toplu gösterilerin önü kesilmek isteniyor.
Üçüncü hamle ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'de Fırat'ın doğusunda ABD desteğiyle oluşan YPG/PYD Kürt kantonları oluşumuna karşı askeri harekat yapılacağını açıklamasıdır. YPG/PYD'yi Fırat'ın doğusuna yerleştiren, binlerce tırla silah getirip 70 binin üzerinde PKK'lıyı eğitip donatan ABD'nin de bu bölgeden çekileceğini belirterek iktidara destek olmuştur.
İktidarın bu üç hamlesinin de sebebi, önümüzdeki 31 Mart 2018 Yerel Seçimlerini kaybetmemektir. Bakalım bu korkutma, tehdit ve dış müdahale seçim sonuçlarını ne kadar etkileyecek.
Seçimi, "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak/Sönmeden yurdumun üstünde en son ocak" diyenler kazanacaktır.