Burada söz etmek istediğim “kişiler” veya ilçenin kendisinden ibaret değil. İlçe ve kişilerin adları değişir, emekler ve fedakarlıklar benzerdir… Türkiye’de ne kadar İYİ Parti ilçe teşkilatı varsa bu yazdıklarımı onlara uyarlar, isimleri değiştirebilirsiniz… Büyük ihtimal hepsi birbirine benzemektedir.
Dava arkadaşlarımızla yaklaşık 8 ay önce tanıştık. Ben kimseyi tanımıyordum, birbirini önceden tanıyan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Daha önce aktif siyaset yapan insan sayısı da üç-dört kişiden ibaretti. Bizi biraraya toplayan şey ülkenin kötü gidişi ve bu kötü gidiş karşısındaki kaygımız, uçuruma yuvarlanmadan önce ülkemize omuz verme ve çoğulcu parlamenter sisteme geri döndürme uğraşıydı. Ortak noktamız vatan, millet ve Atatürk’tü! Hedefimize Meral Akşener liderliğinde ulaşacağımız konusunda hemfikirdik…
Kulağımıza “FETÖ Meral Akşener’i destekliyormuş yahu…” lafları geliyordu ama ortada ne gelen bir para vardı ne de bir kayrılma, desteklenme… Bunun koca bir yalan olduğunu biliyorduk ancak insanlara da anlatmak gerekliydi. Çok şükür bu işi Genel Başkanımız üstlendi ve meydanlarda FETÖ konusunda gereken cevapları verdi.
Sekiz ayın tamamını anlatacak malzemem var ama anlatmaya kalkarsam gerçekten uzun sürer, bu köşeye sığmaz. Özet geçmeyi tercih ederim.
Sekiz ay fedakarlıklar üzerine inşa edilmiştir.
İlçe Başkanı Cengizhan Yıldız inanılmaz paralar harcadı. Zamanından, ailesinden, iş hayatından büyük fedakarlıkta bulundu. Doğru bir liderlik gösterdi ve yönetim tarzıyla ilçeyi motive ve hazır tuttu..
Teşkilat başkanı Harun albay her gün stand kurmaktan yaz gelmeden bronzlaştı… Sahadan bir an bile ayrılmadı.
İçtimai, Adnan, Cemil, Aslıhan, Sakine, Tolga, Erol, Musa, Bilgenur, Dilşad, Fatma, Temel, Ramazan, Mustafa, Ayhan, Ahmet, Kenan, Sakin, Yeşim, Ferhat, Süreyya, Fikret, Fahrettin, Fatih, Güngör, Kadir, Aziz, İsmail, Bahattin, Gökçe, Tülin ve diğer saygıdeğer arkadaşlar…
Her biri emek kere emek verdi.
Hatta eşlerimiz emeklerimize emek kattılar. Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum.
Teşkilattan sayamayacağım kadar isim var zira üye sayısı 2500’ü buldu. Emekleri yadsınamaz.
Gün geldi sabahlara kadar bayraklama yapıldı.
Gün geldi önümüze çıkarılan tüm engellere rağmen “Anlat Hemşerim Dertleşelim” organizasyonunu ve iftar organizasyonumuzu yaptık. 4000 kişi planladığımız iftar 7-8 bin kişiyle neticelendi. Genel Başkanımız bile “Miting mi iftar mı diye sordum, iftar dediler… Gaziosmanpaşa böyleyse biz değişimi sağladık demektir” diye kürsüden hitap etti…
Biz o sırada uykusuzluk ve yorgunluktan yığılmak üzereydik ancak bu cümle ile enerjimiz tekrar yerine geldi…
Bu mücadeleyi hiçbir zaman eşit şartlar altında vermedik…
Bayrak ve afişlerimiz “malum” şahıslarca söküldüğü için teşkilatımız genellikle sabaha karşı bayraklama ve afişleme yaptılar.
Her etkinlikte aramızda para topladık. FETÖ veya Soros olsaydı buna gerek kalmazdı ancak onların olduğu yerde de biz olmazdık! Helal iş helal parayla ve emekle yapıldı.
Lodostan vapurların çalışmadığı günlerde sepetlerden düşme pahasına gençler metrelerce yüksekte bayrak astılar.
Olumsuzluklar olmadı mı? Oldu.
Onlara odaklanmak yerine işimize baktık!
Seçime 2 gün kala teşkilatın tamamına yakını uykusuz ve yorgun. Ancak Pazar günü de sandıkta üzerimize düşeni yapacak, seçmenin verdiği oylara sahip çıkacağız.
Bu sekiz ay ülke tarihine geçecek bir zaman dilimidir.
Ömürlük vatanseverlik adeta sekiz aya sıkıştırıldı.
Derdim ilçemin reklamını yapmak değil, verilen emeklerin insanlarca bilinmesi! (Reklamı da hak etmiyor değiliz hani ;) )
İlçenin ve insanların adlarını değiştirebilirsiniz.
Yine aynı emek ve fedakarlıkla karşılaşırsınız.
Fişlendiğimizi, telefonlarımızın dinlendiğini zaten tahmin ediyoruz.
Lakin…
Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır…
Güzel bir 25 Haziran sabahına uyanmak dileğiyle…