Gelmişiz 2020 yılına.
Halen "Osmanlı nasıldı? Atatürk ne yaptı? Çamaşır makinesini biz getirdik" diye geçmiş ile uğraşıyorlar. Fakat biz bugünü yaşıyor, yarını planlamaya çalışıyoruz. İktidar ve medyası bizi geçmişin içinde tutmak istiyor. Geçmişi gündem yaparak bugünümüzü unutturmaya çalışıyorlar. Haklarını verelim belli bir kesim üzerinde de başarılılar.
Bilinçli yapılan bu oyunlar kendi başarısızlıklarını, nemalanmalarını örtmek için. Halkı düşünen yok. Unutuyorlar ki bu devir de geçecek. Yaptıkları, nemalandıkları her şey gün yüzüne çıkacak.
Bizde gelecek 20 yıl, 50 yıl, 100 yıllık devlet politikaları kalmadı. Günlük siyaset ile götürmeye çalışılıyor. Sanıyorum ki her sabah kalktıklarında bir olay olsa da, konuyu büyütüp günü geçirsek diye bakıyorlar. Hiçbir şey bulamazlar ise geçmişi temcit pilavı gibi ısıtıp önümüze koyuyorlar.
Dünyada da her şey çok hızlı değişiyor. Küresel ısınma, içme suyu eksikliği, hastalıklar, ekonomik problemler vesaire vesaire. Bir yandan da insanoğlu uzayı keşfetmeye, ileri teknoloji geliştirmeye, yeni icatlar bulmaya, eğitimi, sosyal hayatı nasıl iyileştiririz diye kafa yoruyor.
Bugün Türkiye’de gerçek gündem ekonomik kriz, pandemi, işsizlik, eğitim. "Dolar ile mi maaş alıyorsun?" diye dalga geçer gibi cevap veren bir Maliye Bakanımız var. Sağlık sistemi çökmüş hastaneler ağzına kadar dolu, bakan Twitter’dan mesaj atıyor. Dışişleri kafasına göre takılıyor bir dediği bir dediğini tutmuyor. Hangisini söyleyeyim. Daha bugünün problemlerini çözemeyen iktidar nasıl yarınımızı planlayacak?
Sonuç olarak geçmiş ile yaşayanlar geçmişte kalır ilerleyemez, gününü yaşayıp yarını planlayanlar hep ileri gider.
Biz günü yaşayıp yarınını planlayanlardan olduğumuz gün refaha ulaşacağız.