Başbakan Erdoğan, "Biz, terörle mücadelede, en ufak bir taviz vermeyeceğiz. Asayiş, güvenlik noktasında hassasiyeti, teyakkuzu asla elden bırakmayacağız ama aynı derecede demokratikleşmeden, yatırımlardan, hukuktan da taviz vermeyecek, milletimizle birlikte yürümeye, bu meseleyi milletimizle birlikte çözmeye devam edeceğiz. Girdiğimiz bu süreçte çözüm sürecidir. Oluşan bu atmosferde valilerimiz çok büyük sorumluluk taşıyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, "On yıllar boyunca ihmal edilmiş en temel hizmetleri vatandaşlarımıza ulaştırıp 'İşimiz bitti' diyerek kenara çekilemeyiz. Örneğin bize rehavet asla yakışmaz ve rehavet içinde olma gibi bir lüksümüz de asla yoktur. Örneğin biz 10 yılda 16 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettik. 6 bin kilometreden aldığımız bölünmüş yol uzunluğumuzu şu anda 22 bin kilometreye ulaştırdık. Bu yeterli mi? Hayır. Yapacağımız, inşa edeceğimiz, hayata geçireceğimiz çok daha fazla proje var" dedi.
Milletin her şeyin en iyisini ziyadesiyle hak ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Bizim ne Hükümet olarak, ne valiler olarak, ne belediye başkanları olarak şehirlerimizde yaşayan kardeşlerimize 'Size yol yaptık daha ne istiyorsunuz' deme hakkımız yok ve olamaz. Veya onlara gidip 'Size hastane yaptık, okul yaptık, konut yaptık, daha ne istiyorsunuz' deme hakkına ve haddine biz sahip değiliz. Tam tersine bizim medeniyetimizin bu noktadaki ilkesi son derece açıktır. Dicle'nin kenarında bir koyunu kurt kapsa bunun hesabı bizim üzerimizdedir. 'Kurttan bana ne, koyundan bana ne' deme makamında değiliz. Hiç kimse bizi, kurt koyunu kaptı diye suçlamasa, itham etmese bile, bizim bunu kendimize dert etmemiz, bunun muhasebesini yapmamız, akşam başımızı yastığa koyduğumuzda 'Bunu acaba önleyebilir miydim' veya "Nasıl önleyebilirdim' diye kendimize sormamız gerekir. İşte bu bir nefis muhasebesidir. Bunu yapmamız lazım" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan "2012 sonu itibarıyla hamdolsun turizm gelirimiz 23,5 milyar dolara çıktı. Bu bir gelişimin, bu her yere rahatlıkla ulaşabilmenin, kültürel zenginliklerimizin artmasıyla oldu. Destinasyonlarındaki zenginlik artık her yönüyle artmış ve gizli kalan her şey artık meydana çıkar hale gelmiş. Bunu artık başarıyla sürdürüyoruz daha da sürdüreceğiz. Şehrinde hiç turist görmemiş illerimizin dahi, bugün artık nasıl turist çekebilirim, şehrimin güzelliklerini nasıl dünyaya tanıtabilirim diye kaygılanması, bunu bir dert haline getirmesi gerekiyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Benim valim günlük bürokratik işlemlerin, teferruatın içinde kaybolup gitmeyecek, bunları asgariye indirecek ve şehre vizyon katmak, bir yerden alıp daha yüksek yere ulaştırmak için her alanda öncü ve rehber olacaktır. Türkiye'yi ancak bu şekilde daha fazla büyütebilir, ancak bu şekilde iddialı ülke konumuna yükseltebiliriz. Çok sık tekrarladığım sözü burada da tekrarlayacağım; 'İnanan insan, çalışan insan, azmeden insan tekeden bile süt çıkartır'. Bütün mesele burada. Bize olmazları anlatan insanlar çok olacaktır, 'bu başarılamaz, bu yapılamaz, bu olmaz' diyenler çok olacaktır. Biz, bir tane olur görebiliyorsak inanın bu yeter, bunun arkasına düşüp bütün olmazları olur yapabiliriz, bu güce, iradeye sahibiz. Atalarımızın güzel bir ifadesi var 'olmaz olmaz deme olmaz olmaz' bunu yakalayacağız" dedi.
Başbakan Erdoğan, "Hem terörle mücadele devam edeceğiz hem de hedefleri yakalanacağız. Terör meselesini alt ettikten sonra Türkiye sıçrayışı çok farklı olacak. Son 30 yılda terör sebebiyle 400 milyar dolara yakın kaynak harcandı. Bugün terör belası olmamış olsaydı bugünkü Türkiye yoktu, çok daha farklı bir Türkiye vardı. Olmuş. Şimdi hem terörle mücadele edeceğiz evelallah hem de bu hedefleri yakalayacağız ve biz, terörü alt ettiğimiz andan itibaren ki altedeceğiz. Bizim sıçrayışımız çok farklı olacak. Dünyaya o zaman farklı bir ufuk vereceğiz. Biz, terörle mücadelede, en ufak bir taviz vermeyeceğiz. Asayiş, güvenlik noktasında hassasiyeti, teyakkuzu asla elden bırakmayacağız ama aynı derecede demokratikleşmeden, yatırımlardan, hukuktan da taviz vermeyecek, milletimizle birlikte yürümeye, bu meseleyi milletimizle birlikte çözmeye devam edeceğiz. Girdiğimiz bu süreçte çözüm sürecidir. Oluşan bu atmosferde valilerimiz çok büyük sorumluluk taşıyor" diye konuştu.