Gülümsüyoruz Etkinliği İzmir de, Yazarlar Kemoterapi Ünitesinde

Hülya SEZGİN

Onlar bir grup sanatçı. Yazar Tekgül Arı’nın “Gülümsüyoruz” etkinliği için bir araya gelmişler ve sanatçı duyarlılığı ile “Kemoterapi gören hastaların acılarını bir an olsun unutturabilmek ve farklı pencereler açabilmek için ne yapabiliriz?” sorusuna kafa yormuşlar. Sonunda hastanede onlara bir takım sanatsal etkinliklerle yanlarında olduklarını hissettirmeye karar vermişler. Bu etkinliğin İzmir’de öncülüğünü Buket Akkaya üstlenmiş. Buket Akkaya İzmir Devlet Tiyatro’sunda sahne tasarımcısı. Ayrıca İyi bir yazar ve ressam... Neyse şimdi konumuz onun bu sosyal projede nasıl yer aldığı ve neler yaptıkları... Ben sordum, o söyledi...

-Sevgili Buket Akkaya bize biraz bu etkinlikten söz eder misiniz?

Yazar dostum Tekgül Arı geçenlerde İzmir’e gelmişti. Birlikte olduğumuzda, ilk kez 14 Şubat Dünya Öykü Günü’nde başlatılan -yazarların kanser hastalarıyla buluşmaları projesinden- yani “Gülümsüyoruz” etkinliğinden söz etti. Çok etkilendim. İlki Ankara Onkoloji Hastanesinde gerçekleştirilmiş. Ankara’da yaptığı bu etkinliği Türkiye’nin diğer illerinde de gerçekleştirmek istediğini söyledi. İzmir’e geliş nedenlerinden biri de buymuş. Ben de buradaki etkinliklerin sorumluluğunu üstlenmek istedim. Yolculuğumuz böyle başladı.  

Öncelikle bir hastane belirlemeliydik. Etkinliğimizi İzmir Dr. Suat Selen Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği ayaktan kemoterapi ünitesinde gerçekleştirebilirdik. Hemen hastane yöneticisi Doç.Dr. Ahmet Emin Erbaycu’dan bir randevu alarak kendilerine etkinliğimizi anlattık. Öykücü-yazar Tekgül Arı’nın öncülüğünde geliştirilen ve yazarlarla kanser hastalarını buluşturmayı amaçlayan “Gülümsüyoruz” adlı etkinlik için görüşmeye gittiğimde Sayın Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu, “Kanser hastalarıyla dayanışmaya, onlara moral destek vermeye dönük bu projeyi hazırlayan Sayın Tekgül Arı’nın önerisi bizler için önemli bir girişim oldu Buket Hanım. Biz de bu projeyi sahipleniyoruz.” dedi.  

-Böylelikle yola çıktınız öyle mi?

Evet, aynen öyle oldu. “Gülümsüyoruz” etkinliği bundan böyle yazar ve sanatçılarımızın da katılımıyla her ay tekrarlanacak bir etkinlik oldu.

-İlki 6 Haziran 2014 de gerçekleşti değil mi?

Evet ama bundan öncesine değinmek istiyorum. Öncelikle yakın dostlarımızla bu etkinliği paylaşıp destek istedik.

-Geldi mi peki?

Gelmez mi gelen teklifleri sıraya koymak zorunda bile kaldık. Ne mutlu ki her anlamda çevremizde çok duyarlı arkadaşlarımız var. Özellikle konu sağlık olunca…

Tekgül Arı bize Ankara’da yaptığı etkinlikten söz etti biraz. Mekânı tanıttı ne yapmamız, nasıl davranmamız gerektiğini konuştuk. Buradaki merkezi gidip gözlemledim.  

Orası bir Kemoterapi ünitesi ve hastalar orada 2 ile 5 saat arası kemoterapi tedavisi görüyorlar. Yoğun ve stresli bir ortam… Sahnede değilsiniz. Mikrofon yok. Hastane görevlileri siz etkinlik yaparken görevlerine devam etmek zorundalar. .Hastaların durumlarıysa malum…

Ayaktan Kemoterapi Ünitesi  “Gülümsüyoruz” etkinlik programını oluşturacak ilk ekibi böylelikle oluşturduk.  

-İlk konuklarınız kimlerdi?

Nevzat Süer Sezgin-Eğitimci-Yazar  

Nalan Yılmaz-Öykü Yazarı  

Öykü Akkaya- Müzisyen/Keman  

Çağla İpek Azazi – Müzisyen/Gitar.

Nazım Hikmet’ten şiirlerle ve eğitimci yanıyla Nevzat Hanım gerçekten muhteşemdi. Ardından Mustafa Sel, Nalan Yılmaz’ın öykü kitabından ben de kendi kitabımdan birer öykü seslendirdik. Genç arkadaşlarımız Öykü Akkaya ve Çağla İpek Azazi keman ve gitarıyla bizlere eşlik ettiler

-“Gülümsüyoruz” etkinliğinin amacı nedir?

İzmir’de ilkini gerçekleştirdiğimiz “Gülümsüyoruz” etkinliğini bundan sonra da yazar ve sanatçılarımızın katılımıyla her ay düzenli olarak sürdürmeyi amaçlıyoruz. Çünkü bu etkinlikler kanser hastalarımızın yalnız olmadıklarını hissetmeleri, yazar ve sanatçıların katkısıyla hayata farklı pencerelerden bakabilmeleri ve ona tutunabilmeleri açısından önemli diye düşünüyoruz.
 İlk etkinlikte aldığımız tepkiler de bu tezimizi doğrulayacak nitelikteydi. Örneğin;  Etkinlik sırasında hastalar kimi zaman bizleri gözleriyle takip ediyor, alkışlamak istediklerindeyse serbest kalan ellerini dizlerine vuruyorlardı. Bazı hastalar da kemoterapiden sonra geçen sürenin güçlüğünden söz ediyordu yanlarına gittiğimizde. Etkinlik sonrasında da bizi el sallayarak ve gülümseyerek uğurladılar…



-“Gülümsüyoruz” etkinliğini Türkiye’nin değişik illerindeki onkoloji hastanelerinde de yaygınlaştırılmasını düşünüyor musunuz?

Elbette... Etkinliğimizin mimarı Tekgül Arı bu fikrin doğuşunda kendi yaşadığı deneyimin de etkili olduğunu belirterek, “Yaşamı kaldığımız yerden ama yükümüz artarak sürdürüyoruz, bu hastalık bize bir ayrıcalık tanımıyor. Evimizde yapmamız gerekenleri, zorlansak da yapıyoruz. İyileşme adına duyarsızlaşmıyor, insanca payımıza düşen acıları almaya devam ediyoruz. Ektiğimizi değil çektiğimizi biçiyoruz aslında. Yaşam böyle bir şey, devam ediyor. Ayaktan kemoterapi ünitesine gelen hastaların tek kaygısı var, yarın başlayacak yorgunlukları. İki ile beş saat arası süren ilaç yükleme sırasında bu kaygılardan onları sanatla uzaklaştırmanın mümkün olduğunu kemoterapi servisinde düşünmüştüm. Yarın sabah uyandıklarında yavaşça başlayan yorgunluklarının arasına sanatın ışıltıyla sızacağını, kimbilir; bir anı, öykü yazacaklarını, bir türkü söyleyerek gülümseyeceklerini, resim yapmak için tuvalin karşısına geçip renklerle dans edeceklerini düşledim. Ben yapıyorsam, başkaları yapabiliyorsa herkesin yapabileceğine inandım. Özellikle ilk kez bir sanatçıyla, sanatla tanışma fırsatı bulacak olanların hastalık dışında kaygılardan uzak konuşacakları şeylerin olduğunu da görmelerini düşledim.” Diye anlatıyor bize.

-Birazda duygularınızdan söz eder misiniz?  

Etkinlik anında çok yoğundu duygularımız. Ve de ilk olmanın heyecanı vardı üstümüzde.  Bir de aldığımız sorumluluğun üstesinden gelebilme çabası.  

Hastane de görev yapan doktorundan hemşiresine kadar tüm personel çok ilgiliydi. Hele biri vardı ki. Bu biri Mustafa Sel adında bir hastane çalışanı... Genç, yetenekli esprili, saygılı duygulu ve ölçülü… En önemlisi de bu bölümdeki hastalarla sürekli beraber ve çok iyi bir diyalog içinde olmasıydı. Bize gerçekten çok destek oldu sağ olsun. Arkadaşlarım Eğitimci-Yazar Nevzat Süer Sezgin’e Öykü Yazarı Nalan Yılmaz’a Müzisyen/Keman Öykü Akkaya’ya ve Müzisyen/Gitar. Çağla İpek Azazi’ye buradan duyarlılıkları için, ayrıca etkinliğin ev sahibi İzmir Dr. SS. Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği Hastane Yöneticisi Sayın Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu’ya ve ekibine bir kez daha çok teşekkür ediyoruz


-Etkinliği nasıl duyurdunuz?  

İnternet ortamında dostlarımıza ileti yoluyla duyurduk. Afiş ve duyurularımızı gören Ege Tvde program sunucusu sevgili İlkay Kıyak bizi programına davet etti. Orada da etkinliğimizi duyurma şansı yakaladık. Ardından duyarlı pek çok sanatçı arkadaşım katkı koyabileceklerini bildirdiler.

-Peki bu projeye katkı koymak isteyenler size nasıl ulaşacaklar?

Adıma ve a mail adresime ulaşmaları yeterli. Şimdiden bize ulaşmak, etkinliğimize katkı koymak isteyen dostlara çok teşekkürler ediyoruz.

Buket Başaran Akkaya bakkaya35@hotmail.com

Yarın sırlarla dolu ve ne olacağımızı bilmediğimiz bir yaşam var önümüzde. Ama bu gün hepimiz böyle etkinliklerde görev alabiliriz. Bu yüzden katkı koyabilecek tüm sanatçı dostlarımı bu etkinlikte bizimle olmaya davet ediyorum. Etkinliklerimiz ayda bir olacak ve en fazla üç konuk alabiliyoruz. Bu anlamda bize destek olmalarını bekliyoruz...

-Teşekkür ediyorum sevgili Buket. Seni ve arkadaşlarını yürekten kutluyor ve elimden gelen tüm imkânlarımla ben de sizinleyim diyorum...

Hülya Sezgin/ hulyasezgin@hotmail.com