Unutmamak lazım. Oyunu bozmanın yolu güven inşasından geçiyor. birlik, beraberlik ve kardeşlik en büyük silahımız.Etnik dini kültürel fay hatları hareketlendirilip iç savaş çıkarmak ırak ve Suriye’ye döndürmeye çalışılıyor.Unutmayın Irakın bölünme sebebi saddam sonrası ordunun dağıtılması lagv edilmesi Sünnilerin memuriyet askerlik dahil toplumsal her alandan dışlanması çoğunluğu oluşturan Şii çoğunluk mezhepçi dışlayıcı siyaset izleyen malikinin çoğunluk bizde her şeyi yaparım diye diğer kesimleri dışlamasıdır.Yüzde bir bile olsa toplumun bir kesimi dahi dışlanmamalı birleşme kaynaşma ortak değerlerde buluşmak gerekir.Aynı gemideyiz batarsa hepimiz boğuluruz.Millet kader tasa kıvançta birlik olmak demek.....milletimizin en çok bu kritik dönemlerde birlik beraberlik kardeşlik ruhunu korumamız gerekir...
Sürekli milli birlik ve beraberlik çağrısı yapılan ülkemizde kişiler-arası güven % 12 çok düşük. Oysa bu oran İskandinav ülkelerinde % 70'ten fazla. Uzmanlar güvenin düşük olduğu ülkelerde yeterli ve uzun vadeli yatırımın olmayacağını, ortak değerlerin gelişemeyeceğini söylüyor.
Ayrıştıran tavır ve söylemlerden uzak durmamız gerekmektedir. Bunun yolu da demokrasiyi işletmek, ötekileştiren, ayıran, ayrıştıran politikalardan uzak durmaktır. Devlet vatandaşını ayırmaz, ayırırsa devlet olmaktan çıkar kayırdığı gruba bağlı olarak ya parti, ya cemaat yahut etnik bir devlet halini alır. Demokratik katılım, fırsat eşitliği, yargının tarafsızlığı gibi kavramlar toplumla devleti yakınlaştıran, aradaki rabıtayı güçlendiren kavramlardır. Bunlardan biri yok olursa o bağlar gevşer, zamanla kopacak noktaya gelir. Demokrasi ancak yargının tarafsız olduğu bir ülkede işler.
Selçuk Şirin toplumsal güvenin ekonomik faaliyetin temeli olduğunu ve güvensizliğin ekonomik faaliyeti azaltıp kalkınma yatırımı engellediğini makalesinde yazdı. Toplumsal güven artık ekonomik bir kavram. Öyle olduğu için de başta Dünya Bankası olmak üzere kalkınma iktisatçıları toplumsal güveni detaylıca ölçer oldu. Çünkü ancak farklı fikirden insanlar birbirine güvendiği zaman ekonomik ve toplumsal ilerleme mümkün oluyor. Özellikle toplumların göçler ve politik çatışmalarla bu kadar karmaşıklaştığı bir çağda, insanları farklılıklarıyla huzur içinde bir arada tutabilmenin yolu toplumsal güveni inşa etmekten geçiyor. Kalkınma ekonomistleri için ortada çok basit bir hesap var. Bir ülkeyi ekonomik olarak şaha kaldırmanın yolu o ülkede toplumsal güveni inşa etmekten geçiyor diye uyarıda bulunmuş.
Kalkınma ekonomistleri için ortada çok basit bir hesap var. Bir ülkeyi ekonomik olarak şaha kaldırmanın yolu o ülkede toplumsal güveni inşa etmekten geçiyor.