Hastaları için eyephone* yaptı!

Doç. Dr. Hüseyin Yetik, akıllı telefonlar için geliştirdiği özel ekipman sayesinde özellikle prematüre bebeklerde hasta takibi ve yasal dokümantasyon açısından büyük önem taşıyan göz muayenelerini kayıt altına alıyor

Göz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Yetikgöz hasta gözün fotoğraflı dokümantasyonunun göz hekimleri için önemli olduğunu söyledi.

İşin hukuki ve tıbbi boyutunun dünyada göz hekimlerini sıkıntıya sokabildiğini belirten Yetik "Özellikle prematüre bebekler açısından bakıldığında, karşınızda gözüyle ilgili yakınmayı beyan eden bir kişi olmuyor. Bebeğin gözünde bir problem olduğunu sözlü olarak anne ve babaya anlatıyoruz. Sonrasında tedavi öneriyoruz. Tedaviyle başarı elde edebiliyorsunuz ya da edemiyorsunuz. Tedavi sonrasında gözlerini kaybeden bebeğin anne ve babası, ’Acaba çocuğumda göz problemi ne kadar vardı, zamanında ne kadar tedavi yapıldı, yanlışlık mı yapıldı?’ diyor. Dolayısıyla özellikle riskli çocukların ilk görüldüğü andan itibaren görüntülerinin dokümantasyonu çok önemli" diye konuştu.

Yetik, diğer branşlardan farklı olarak göz hastalıklarında tanının görmeye dayalı olduğunu anlatarak "Hastalığı görürüz ve gördüğümüzü yazılı olarak not ederiz. Ancak bir hastaya katarakt ameliyatı yapıldıktan sonra o hastanın kataraktının varlığı ya da yokluğu belgelenemez, yazılı notlar haricinde. Bu nedenle bunların periyodik olarak dokümantasyonu çok önemli. Bunun yanında ailelerin çocuklarının gözündeki sıkıntıyı görerek tedaviye uyumunu kolaylaştırmak için böyle bir ekipmanı geliştirme ihtiyacı doğdu ve biz de bazı arayışlara girdik" bilgisini verdi.

'PİYASADAKİ CİHAZLAR ÇOK PAHALI'

Piyasada aynı işlevi gören cihazlar bulunduğunu anlatan Yetik, bu cihazların çok pahalı olduğunu ve taşınabilir olmadığını belirtti.

Yetik "Oysa cep telefonum ve bu cihazla yenidoğan yoğun bakım ünitesine gidip kuvözde çocuğun gözünü görüntüleyip, dışarıda anne ve babasına görüntüleri gösterip durumu anlatabiliyorum" dedi.

Yetik, Sağlık Bakanlığı’nın yasal sıkıntıları ortadan kaldırmak için eğitim ve araştırma hastanelerinde, prematüre bebek takipi yapılan hastanelerde bu cihazların bulunmasını mecburi kıldığını aktararak bu görüntüleme sistemleri için dışarıya çok ciddi paralar ödendiği, üstelik kullanımlarının da pratik olmadığı için bu cihazı geliştirdiğini anlattı.

'KULLANIMI YAYGINLAŞTIRILSIN'

Doç. Dr. Hüseyin Yetik, ekipmanı 1,5-2 yıldır kullandığını ifade ederek cihazın geliştirmeye açık olduğunu söyledi.

İstanbul Üniversitesi Patent Ofisi üzerinden patent girişimleri de bulunduğunu bildiren Yetik, böyle bir görüntüleme sistemi oluşturabilmek için bir kliniğe 100 bin liraları bulan masraf yapılması gerektiğini anlattı.

Hastaların olumlu tepkisiyle karşılaştığını aktaran Yetik "Aile çocuğunun gözünün içindeki bir kanamayı bile görse detayı bilmesine gerek yok, ’Evet, çocuğumun gözünde gerçekten problem var, tedavisini aksatmayayım’ diyor. Bu, en önemli kısmı zaten. Ailenin hastalığın gerçek boyutunu, ciddiyetini kavraması, tedavi sürecine adaptasyonunu kolaylaştırması ve bizler açısından ciddi bir yükü omuzlarımızdan alması bakımından önemli. Gerçekten böyle bir cihazın göz hekiminin elinde olmasının ne kadar büyük bir rahatlık getirdiğini meslektaşlarımız çok iyi bilir" dedi.

Doç. Dr. Yetik, cihazın maliyetinin akıllı telefon hariç, 500-1000 lira civarında olduğunu sözlerine ekledi