Hep eskiler mi iyi?
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalının yılbaşı çekimine davetliydim. Programı Mikrop Hikmet sunuyordu. Beni devamlı okuyanlar Mikrop’u görmeseler de tanıyorlar artık. On yedi yıllık sanat hayatında İzmir ve Ege bölgesinde tanınmış çok sevilen bir şovmen o. Sadece sahneye çıkmakla kalmıyor; başını çektiği “Mikrop Hikmet’le biz bize yeteriz “ ekibi ile gerçekleştirdiği sosyal etkinliklerle ihtiyaç sahiplerinin derdine derman olmaya da çalışıyor. Ben de bu ekibin içindeyim ve gururla söylüyorum her zaman…
E böyle durumlarla ilgili olarak pek çok kereler bir araya gelince ana-oğul, abla-kardeş gibi olduk. Haa eşimi yani Hikmet eniştesini de çok seviyor Mikrop…
Neyse çekime daveti üzerine eşim Hikmet, ablam Süheyla Yılmaz, Özcan Gencelli, Nur Saylan, Nevin Çağlayan birlikte gittik. Harika bir program oldu. Eğlendik, şarkılar söyledik, oynadık, güldük… Arada Mikrop elinde mikrofon seyirciye sorular da sordu.
“Eski yılbaşı deyince aklınıza ne geliyor? Nasıl geçirirdiniz yılbaşı akşamlarını?”
Bir iki hanım anlatmaya başladılar “Eskiden her şey çok güzeldi… Komşular bir araya gelirdik. Kestane pişirirdik, tombala oynardık… yılbaşılar böyleydi, bayramlar şöyleydi… Şimdi bayramlarda tatillerde bir araya gelinmiyor…” Hızını alamayan Mikrop bana doğru geldi. Beni konuşturmasın diye başka yerlere baktım ve gözümle işaret de ettim. “Aman haaaa… bana uzatma mikrofonuuu…” Ama işte adı üstünde Mikrop ya! İlle de yapacak Mikropluğunu… uzatıverdi mikrofonu…
Ben de başladım anlatmaya… E ne yapayım, kendisi arandı…
“Evet eski yılbaşılar da çok güzeldi. Annem ve komşularımız yılbaşı sofrasında yenilecekleri aralarında iş taksimi yaparak hazırlarlardı. Ve bir evde toplanırdık. Tombala da oynardık, başka oyunlar da… sohbetler edilirdi… kestaneler pişer, mısır patlatılırdı… Yer, içer, eğlenirdik. Ancak eskiler güzeldi de şimdikiler kötü mü?.. Bayramlarda herkes tatile kaçıyor konusunu ise asla şikâyetle anamam. Bizim annelerimiz çalışmıyordu. Dolayısı ile vakitleri boldu… haliyle daha sosyal olunuyordu o zamanlar… Şimdi öyle mi? Şimdi emekliyim ama ben de dahil günümüz kadını çalışıyor. Bütün yıl boyu har har… gür gür… Koşuşturmaktan insanlar çoluğuna çocuğuna gönlünce zaman ayıramıyor. Onlarla birlikte olmak ve daha çok vakit geçirebilmek, daha doğrusu bu koşuşturmalar arasında soluklanabilmek için böyle tatilleri dört gözle bekliyor…
Çalıştığım zamanlarda yıl sonunda elimize yeni yıl takvimi geçtiği an hemen tatil günlerine bakar, daha o an tatil planı yapardık. Zamanında ben de gittim bayramlarda tatile… ancak bir bayram gidersem öbür bayramı da evimizde akraba ve sevdiklerimizle geçirirdim. Olayı dengelemek gerek. Çünkü şartlar değişince sonuç da değişiyor. Eski yıllar güzeldi de şimdikiler kötü mü? Eskiyle yaşarken şimdiki güzellikleri kaçırırız sonra… “dedim…
Mikrop durdu… bana baktı… yaptığı mikropluğa pişman,
“Aman abaaaam, olayı bitirdin yaniiiii…” dedi.
E Mikrop’cuğum el mi yaman bey mi yaman… sen arandın, ben ne diyeyim…
Bütün okurlarıma sağlıklı, mutlu, huzurlu, başarılı ve sevdikleri ile geçirecekleri nice uzun yıllar; ülkeme ve dünyaya da barış diliyorum…
Hülya Sezgin / Kültür sanat bölüm yönetmeni
www.haberhurriyeti.com