Yukarıda yer alan yazı başlığı'nın devamı şöyle; ONU BİR DAHA AKP'YE OY VERMİYECEK ŞEKİLDE BİLGİLENDİRSİN! ben başlık teknik olarak sığmadığı için kısaltarak yazmak durumunda kaldım.Bu başlık bütün İstanbul ülkücülerinin yakından tanıdığı sayın Ali BAYKAN'a aittir. Ben de çok doğru bir tespitin bir nevi sloganı haline getirilmiş bu ifadeyi acizane bu yazıma başlık olarak seçtim.
Bildiğimiz üzere önümüzde Anayasa değişikliği, C.Başkanı seçimleri, mahalli seçimler ve son olarak da 2015'de M.Vekilliği genel seçimleri var.
Türkiye’nin yaklaşık üç yılda dört önemli gündemi var. Bunlardan en önemlisi her zaman söylediğim gibi "Anayasa Değişikliği" 'dir. Hatta o eşik olumlu ve /veya olumsuz aşıldığı zaman diğerlerinin çok da önemi kalmayacaktır kanaatini taşımaktayım. Zira Anayasa değişikliği (ya da Başkanlık Sistemi) gerçekleştiği zaman diğer bütün sistemler ve Türkiye'nin temel rejimi değişmiş olacaktır.
Türkiye bugüne daha 24 Ocak 1980 Ekonomik kararlarından beri adım adım gelmiştir. O husus başlı başına bir değerlendirme konusu olabileceği için bu yazımızın konusu değildir.
Yazımın ikinci paragrafında sırası ile saydığım dört adet gündemin tayin edicisi, metod, fiili durum, şartlar v.s. ne olursa olsun TÜRK MİLLETİ'dir.
O halde mevcut sistem içinde sonucun Türk Milleti adına olumlu veya olumsuz gerçekleşmesi de yine Türk Milleti'nin seçimi ile olacaktır.
Bu fiili ve ciddi durum karşısında öncelikle bizlere Türk Milliyetçileri’ne /Ülkücüler’e/ Türkeşçi’lere düşen çok ciddi bir görev vardır. Her zaman olduğu gibi Türk Milleti'nin ayağına giderek durumu, olanları, olabilecekleri arz etmektir.
Türkçede güzel bir söz vardır “Tatlı dil yılanı Deliği’nden Çıkartır!”
O halde sakin kararlı bir şekilde bilgili ve gündemi takip ederek hatta gündemin peşinden giderek değil gündem belirleyerek, zamanını ve mekanını da doğru tespit ederek, yukarıda ifade ettiğim gibi daha 24 Ocak 1980 kararları ile başlatılan T.C.’ni yıkım sürecini emperyalist ülkeleri ve onların Türkiye’de ki işbirlikçilerini , necip Türk Milleti’ne anlatmalıyız.
"Türk Milleti’ni Bilinçlendirme” ‘nin siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları (STK’lar) , Köşe yazıları, paneller, açık hava toplantıları v.b. şekilde yapılması mümkündür.
Benim bu yazıma konu ettiğim bilinçlendirme çalışması ise yukarıda saydığım metodların dışında bire bir/yüz yüze yapılacak bir çalışmadır.
Yüz yüze, bire bir olacağımız kişiler ise 2011 seçimlerinde AKP’ye oy veren 16 Milyon vatandaşımızdır. Şimdi duyar gibi oluyorum”…ne anlatırsan anlat, anlamazlar veya kardeşim onlar makarnaya, kömür torbasına oylarını satıyorlar…” v.b. ifadeler.
73 Milyon nüfusun olduğu bir ülkede yukarıda tanımlanan seçmen davranışını sıfırlamak mümkün olmayacağına göre demek ki o zaman hedef kitlemiz , onları istisna kabul edip AKP’ye oy veren sade vatandaş olmalıdır. Aksi taktirde siyaseten en doğru şeyleri söylesek bile matematiksel netice almak mümkün değildir. Bunun aksini söyleyen kanaatimce kendini aldatır.
Peki! AKP’ye oy veren 16 Milyon vatandaşımız hedef kitle ise buna nereden ve nasıl başlamalıyız ve nasıl bir metod izlemeliyiz? Yazımızın ana fikri yüz yüze/ bire bir olduğuna göre öncelikle kendi çekirdek ailemizden yani eşimizden ve çocuklarımızdan başlamalıyız ve bu halkayı anne,baba ,kardeş,yakın akraba,komşu,hemşeri,okul arkadaşı,çocuklarınızın arkadaşı, yanınızda çalışan personel v.b. olarak dalga dalga yaymalıyız.Siyasette başarılı olanların yaptıkları budur.Ben sadece bunu bire bir metoduna indirgedim.
Yazıyı okuyanlar şunu diyebilir “…senin dediğin hedef kitle o kadar çok ki eşinden okul arkadaşına kadar uzanan bir liste…” Evet bu söylenebilir ancak burada yapılacak şudur. O hedef kitlelerden HERKES BİR ( 1) AKP SEÇMENİ’Nİ HEDEF ALACAKTIR. Daha fazla seçene de itirazımız olmaz!
Bu hedef belirlendikten sonra yukarıda belirttiğim gibi sakin kararlı bir şekilde bilgili ve gündemi takip ederek hatta gündemin peşinden giderek değil gündem belirleyerek, zamanını ve mekanını da doğru tespit ederek herkes, ONU BİR DAHA AKP'YE OY VERMİYECEĞİ KADAR BİLGİLENDİRSİN!
Türkiye’de üzerinde siyaseten hedef çalışma yapılacak, sayıları yaklaşık 8 Milyon vatandaşımızı kapsayan bir kitle daha var! O da bir başka yazımızın konusu olsun…