Huzuru Kim Bozuyor ?
Padişahımızın en son emirlerinden biri: Tencere tava çalanı yargıya taşıyın.
Hariciye nazırının süper emri: Mısır elçisini çağırıp, darbeyi kınayın emri.
Her gün yeni bir emir, yeni bir pot gündemde yerini alıyor.
Açılımcılarda hiç geri kalır mı?
AKP’ye süre ve emir veriyor! Eee bu kadar yumuşak karnı bulmuş vurdukça vuruyor…
Kolluk kuvveti gerçekleştirme , saha kontrolü gibi uygulamalarla fırsatı ganimet biliyor.
Örnekler sayısız, uygulamalarda sayısız. Torbaya ne ekleneceği ise belirsiz.
Dar gelirliyi, esnafı, emekliyi, dul ve yetimi düşünen yok. Sanki bu memleketin evlatları değiller!
Anayasa yapın diye emir veriliyor, sürede konuyor. Anayasa emirle yapılırsa o, anayasa olmaktan çıkar padişah fermanı olur diyen yok.
En gözde olanda yandaşlara rant sahalarının açılması
Yandaşlara yeni televizyonlar, gazeteler veriliyor. Malum seçimde işe yarayacaklar. Köprü ihalesini alacaksın da kıyaklık yapmayacak mısın?
Faiz lobisi diyeceksin, çapulcu diyeceksin, diyeceksin de diyeceksin…Bunun sonu gelir mi? Asla gelmez.
Say say bitmiyor ..ne velüt söylem bunlar.
Sorular, sorunlar da bitmiyor. Kolay gelsin.
Türk milleti olarak sabırlıyız, tüm depremlere rağmen karşı karşıya gelmedik. Sağduyumuz galip geldi hep. Ya siyasiler? Milleti bir birine düşürmek için ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar. Gezicilere, yüzde elliyi karşınıza dikerim, bana muhalefet edeni önleyene ödül veririm……
Yandaşlar ile muhalifler karşı karşıya getirilmek istendi tutmadı. Esnafla halk karşı karşıya getirildi tutmadı.
Şimdi de komşu komşuyla karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Komşuna gıcığın varsa: komşum tencere tava çaldı de şikayette bulun yeter.
Anlayacağınız gambazlama, jurnalleme dönemine giriyoruz. Malum Abdulhamit padişahken jurnalcilik almış başını gitmiş. Kimse muhalif olmasın, biat etsin diye.
Dünden ne farkımız var?