İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) pandemi başladığında ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere topladığı 6,2 milyon lira tutarındaki bağışa el konularak, Defterdarlık hesabına geçirildi.
Fatih Kaymakamlığı'nın 8 Şubat 2022'de İBB'ye gönderdiği yazıya göre, belediyenin altı banka hesabındaki birikmiş 6 milyon 212 bin TL ile 100 İsviçre Kronu ve 40 Euro'ya el konuldu ve İstanbul Defterdarlığı'na ait üç hesaba aktarıldı.
İBB'nin bağış paralarına el kondu. El konulan paralar dava sonuçlanmadan defterdarlığa aktarıldı. Pandemi başladığında toplanan bu yardımlar şimdi devletin kasasında…
17 Şubat 2022 tarihinde (dün), KRT TV'de yayınlanan Çiğdem Akdemir'in sunduğu ‘Yakından Bakınca’ programına konuk olan İBB İyi Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, İBB’nin bağış paralarına el konulması ve dün İSKİ Olağanüstü Genel Kurulunda yaşanan gerginliğe yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İBB’nin yardım kampanyası paralarının, yargı süreci devam ederken, Defterdarlık hesabına aktarılmasına, İBB İyi Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan sert tepki gösterdi.
KRT TV'de yayınlanan Çiğdem Akdemir'in sunduğu Yakından Bakınca programına konuk olan Özkan şunları söyledi:
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ BAĞIŞ ALABİLİR, BU KANUNDA AÇIKÇA VAR
"6 bankada birikmiş 6, 2 milyon TL bloke edilmişti. Maalesef yargı süreci devam ederken defterdarlığın hesabına aktarıldı. Vatandaşın İBB'ye güvenerek kendi birikiminden artırmış olduğu paraya el konuldu, buna çökme de diyebilirsiniz. Devletimizin eminim ki böyle bir paraya ihtiyacı yoktur. Diyorlar ki yardımlar için Valilik'ten izin almanız gerekiyor. Bu para İstanbul halkına vatandaşlar tarafından bağışlanmış bir paradır. Dolayısıyla bu, yardım kampanyasında değerlendirilmemesi gereken bir paradır. Büyükşehir Belediyeleri bağış alabilir, bu kanunda açıkça vardır. Bu bir yardım değildir. Bu, kanunun Büyükşehir Belediyesine tanımış olduğu bir haktır. Maalesef yılan hikayesine dönen bu paranın İstanbul defterdarlığı hesabına aktarıldığını öğrenmiş olduk. Bu bağışlar vatandaşlara geri iade edilebilirdi ama maalesef parayı bloke ettiler. Takdir kamuoyunun...
İSKİ'nin zam teklifi, İSKİ Olağanüstü Genel Kurulu’nda
AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Oldukça gergin geçen toplantıda yaşananları anlatan İbrahim Özkan AKP ve MHP'nin suya neden zam istemediğini de açıkladı. Konuya yönelik şu çarpıcı açıklamaları yaptı:
A’DAN Z’YE HER ŞEYE ZAM, İSKİ'NİN SUYU HARİÇ
Evveliyatı İmamoğlu'nun yerel seçimler öncesindeki vaadi ile başlıyor. “İstanbul halkı suyu pahalı kullanıyor, İstanbul halkına suyu ucuz kullandıracağız” diye bir beyanatı vardı hatırlarsanız. Ve göreve gelir gelmez de suda yüzde 40'lık indirim yapıldı. Önceki dönem İBB, İSKİ'yi İBB'yi fonlamak için kullanmış. Biz göreve geldiğimizde İSKİ, iBB'den 3 milyar TL alacaklıydı. Biz, İSKİ'den 1 TL para İBB'ye aktarmadık. Pahalı suyu satıyorlardı ve İSKİ'yi İBB'yi fonlamak için kullanıyorlardı. Bu indirim yapıldıktan sonra buradan popülizm yapmaya başladılar. Yani gerçekleri görmeden, ilave fiyat ayarlamaları, zam tekliflerini kabul etmediler, çok sınırlı verdiler. Oysa, döviz fiyatları göreve geldiğimiz günden bu yana yaklaşık 3 kat arttı. Suyun musluktan akması için gereken süreçler var. Suda kullanılan kimyasal maddeler var. Suyun ulaşması için gerekli olan borular var. Bunların hepsi dövize endeksli. 3 kat artmış bir dövizden bahsediyoruz. Diğer bir konu da elektrik; elektrik de yüzde 300 artmış. En son yüzde 127 arttığını, herkesin faturalarını ödeyemediği için isyan ettiğini biz bilmiyor muyuz? Biliyoruz. İSKİ'nin en büyük gider kalemlerinden birisi elektriktir.
Aktarma pompa istasyonları 24 saat çalışıyor. Yani barajlardan sular pompalarla aktarılıyor. İlk göreve geldiğimizde ayda 60 milyon lira civarı elektrik faturası ödüyordu İSKİ, şu an ödemiş olduğu elektrik faturası 1 ayda 250 milyon TL'ye çıktı. Yaklaşık yılda 3 milyar lira İSKİ, sadece elektrik faturası ödüyor. Bakın personel zamları, yakıtlara gelen zamlar, operasyonel giderler hariç…İSKİ'nin geçtiğimiz ay genel kurulu yapıldı ve orada tarifesi onaylanmadı. Yani İSKİ'nin su tarifesi yoktu. Dün, İSKİ Olağanüstü Genel Kurulu’nda, İSKİ'nin tarifesini onaylanması için olağanüstü toplandık. Ve idarenin vermiş olduğu teklifi kabul etmedi AK Parti grubu..Dediler ki size İstanbul halkına bu kadar pahalı su sattırmayacağız. Aslında, şu an İstanbul yapılacak olan o zamla birlikte bile sadece işleyişini devam ettirecekti. Türkiye'de Büyükşehir Belediyeleri içerisinde AK Partili belediyeleri de sayabiliriz, en ucuz suyu yine İstanbul halkı kullanacaktı. Burada vicdani hareket etmek lazım…
ARTIK İNSANLAR SU BASKINLARIYLA HAYATINI KAYBETMİYOR
Bugün elimizdeki gaz faturaları, elektrik faturaları ve su faturalarını yan yana koyunca, en düşük meblağlı gelen faturanın su faturası olduğunu hepimiz göreceğiz. İSKİ sadece su değil aynı zamanda kanalizasyon idaresi. Atık suları bertaraf ediyor. Atık suları arıtıyor. Ciddi maliyetler bunlar. Diğer taraftan da dere islahları var. Bu ülkede yaklaşık 10 sene önce 36 vatandaşımızı Ayamama Deresinde kaybettik. Bu sene çok yoğun yağmur aldı İstanbul ama hiçbir su taşkını haberine rastlamadık. Hiçbir evi su basmadı. Kimse mahsur kalmadı. Daha önceki konuşmalarımda da kürsüden fotoğraflarıyla paylaştım. Çok meşhur bir fotoğraf vardır: İstanbul'da bir yolcu minibüsü, karadan mı gidiyor, denizden mi gidiyor belli değildi.
Bu görüntüler artık yaşanmıyor. İnsanlar artık su baskınlarıyla hayatını kaybetmiyor.
İSKİ'nin yaptığı yatırımlar sayesinde bu görüntüler olmuyor artık...Zammın kabul edilmemesi, İSKİ'nin önünü tıkamaktan başka hiçbirşey değil.
CUMHURBAŞKANININ TOPAL ÖRDEK SÖYLEMİNİ UYGULAMAYA ÇALIŞIYORLAR
Yüzde 127 elektrik zammı gelen bir yerde hiç zam vermeyerek İSKİ'yi batmaya mahkum ediyorlar. Bunu niye yapıyorlar. Çünkü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı adayıydı ve seçimi kazandı, belediye başkanlığı yapıyor. Meclsin çoğunluğu ise AKP ve MHP grubunda.. belediyeyi çalıştırmamak için de ellerinden geleni yapıyorlar.
Cumhurbaşkanı, ‘Topal Ördek’ derken, “Meclis çoğunluğu bende, seni müsaade ettiğim kadar çalıştırırım” demişti zaten. Burada İstanbul halkını düşündüklerini filan zannetmesin kimse... Dün yine sendikal sözleşmeler yapılana kadar, personel maaşlarıyla ilgili bir popülizm yaptılar. "Yüzde 50 zam veriyoruz" dediler. İBB'nin bir idaresi var, idarenin maliyetleri var, bütçesi var. Biz yaptık olduya getirdiler. Onu yapan da Esenler Belediye Başkanı AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu bir tweet attı ve dedi ki; "Bakın yüzde 50 zam verdik biz vatandaşı ezdirmedik." Bu lafı söyleyen kişi kendi belediyesinde, kendi çalışanlarına yüzde 30 zam veren kişi. Takiyye, tamamen tribünlere oynuyorlar. Kabul edilebilir değil.
SU İDARELERİNİN YATIRIM MASRAFLARINI DA DÜŞÜRÜN MADEM O ZAMAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AK Partili belediyelerin suda yüzde 7 oranında indirim yapma çağrısına yönelik de şunları söyledi. Yüzde 7 KDV indirimi çok cüzi bir indirim, dolayısıyla onu istisna yapabilirler.
Bir de yatırımcıdır su idareleri. Burada bir çelişki var. Yani müteahhit size artı KDV kesiyor. O zaman bu yatırımları da KDV'siz yapın. Su idarelerinin yatırımlarını da düşürün o zaman, KDV'den muaf hale getirin... Yüzde 7 KDV çok büyük bir indirim değil... Elektrikte yeterli indirimleri yaparsanız maliyetlere bu direkt olarak yansıyacaktır.
Dünkü tartışmalarda sübvanse edilmesinden bahsedildi. Devlet elektriği yüzde 75 sübvanse ediyor. Sübvanse, destek demek, neden destek veriyorsunuz? Bizim vatandaşımız kendi faturasını ödemekten aciz ki destek veriyorsunuz. Siz, 25 bin dolar vaadiyle iktidar oldunuz. Bugün kişi başına düşen milli gelirimiz 7 bin dolarlara düşmüş. Siz 25 bin dolarlık zenginliği sağlayın ülkede, vatandaş faturasını öder. Kimsenin yardımına ihtiyacı yok vatandaşımızın...
ÜSTÜME YÜRÜYEN KİŞİ ESENLER İBB MECLİS ÜYESİYDİ;
BABASI, ÖNCEKİ DÖNEM İBB’YE MİLYONLUK SATIŞ YAPMIŞ!
Bugün ülkedeki durum belli. Vatandaş ekmek kuyruklarında, burada maalesef su üzerinden popülizm yapıyorlar. Ve gerçekleri söylediğiniz zaman da dün de gördük bunu, Meclis salonunda birden Malkoçoğlu'na döndüler.
Dün Meclis salonu çok sıcak olmasına rağmen üzerinde boğazlı kazak ve paltosu ile oturan ve sözlerim sonrası olay başlatan arkadaş, Esenler İBB Meclis Üyesi, ismi de İlyas Duras. Ben dün demiştim ki; Halk sizi buralara bir daha sokmayacak. Bakın “halk sokmayacak derken, sandıkla gideceksiniz dedim. “Bizi tehdit mi ediyorsunuz?” diyerek yerinden kalktı ve Malkoçoğlu tarzıyla üzerimize doğru yürüyünce Meclis Başkanvekili de oturuma ara vermek zorunda kaldı. Kim olduğunu araştırdığımızda bir baktık ki babası Müslüm Duras, Esenler Belediyesi'nde hiçbir fonksiyonu olmayan, park-bahçe olan 1913 metre yeşil alanı 8 Kasım 2012 tarihinde İBB'ye satıyor, Teftiş Kurulu raporlarında var bunlar. Yeri o dönem 6 milyon 150 bin TL'ye satıyor. Yani bugünün 46 milyon TL'si bu para... "Gidiyorsunuz" deyince zorlarına giden konu bu. Bütün işler böyle. Bir takım finansal ilişkiler olmuş... Bunu da buradan ilk kez açıklıyorum.
AKP ÜYELERİ İNANILMAZ DERECEDE GERGİNLER, ÜSLUPLARI YANLIŞ
Bir insan niye saldırır, söyleyecek lafı olmadığında saldırır. Biz İBB Meclisiyiz. Buradaki insanların da seçkin insanlar olması lazım. Kahvede kabadayılık yapabilirsiniz ama İstanbul halkının sorunlarının ele alındığı Türkiyenin 2. büyük Meclisinden bahsediyoruz.
Orada o hareketlerden ben bir Meclis üyesi olarak utandım. Gayet nezaketli bir konuşmaydı benim konuşmam. Sadece o lafımdan biraz alındılar. 1 saatimize mal oldu. Meclis kilitlendi. O görüntüler yüzünden İstanbul halkından ben özür diliyorum. İşi araştırdığımız zaman teftiş kurulu raporlarında olan ve mülkiye müfettişlerinin el koyduğu dosyalardan birine ulaştık. O dosya da bizi tepki gösteren o arkadaşın babasıyla ilgili bir dosya. Dosyanın da durumu budur. Şu an bunlar rafta ama günü geldiği zaman tekrar açılacak olan dosyalardır. Bu dosyaların araştırmasını İBB'nin teftiş kurulu aslında bitirdi. Bunların birçoğu ile ilgili Mülkiye Müfettişliğine birçoğu ile ilgil de savcılığa başvuruda bulunduk. Ve bu dosyalara el koydular, “Biz bu dosyaları teftiş edeceğiz” diye.. Ve hiç bir sonuç yok. Tamamen üzerleri külle kapatılmış durumda. Hiçbirinin işleme alındığını da duymadık henüz. Bu dosya, böyle bir dosya ve de belgeli..
Dün arka planda da gerilim sürdü. Meclis Başkanvekili bizi grup başkanvekilleri olarak toplantıya davet etti. AK Parti Grup Başkanvekili beni görünce “Sizinle aynı ortamda bulunmak istemiyorum” diyerek eliyle odadan çık işareti yaptı. Ben de kendisine “Tevfik bey benimle aynı ortamda bulunmak istemiyorsanız şayet siz çıkabilirsiniz” diyerek kapıyı gösterdim. Kendisi toplantı salonunu terk etti. Böyle bir üslup var. İnanılmaz derecede gerginler. Biz nezaketimizi bozmadan usulünce cevaplar veriyor, ortada yanlışlar olduğunu, siyaseten kararlar verilmemesi gerektiğini söylüyoruz.
KAMU ZARARI, BAĞLAYICIDIR VE YAPTIRIMI OLACAKTIR
İstanbul'da biz bu sene bir Müsilaj sorunu yaşadık. İSKİ gibi yatırımcı bir kurumun batırılmaması gerekiyor. İSKİ özel kanunla kurulmuş bir şirkettir. İlgili kanunun 23 maddesinde suyun maliyetlerinin nasıl hesap edileceği anlatılıyor. Orada CHP ve İyi Parti grubu olarak biz çok net bir şekilde tavrımızı gösterdik. Zannediyorum sayın İmamoğlu bu konuyu yargıya taşıyabilir. Çünkü müfettiş raporları var, maliyetin altına su satamazsın. Şu anki durum maalesef maliyetin altında su satımı..Burada kamu zararı oluşacak. Oluşacak olan kamu zararının da adil bir şekilde yargılama sonucu meclis üyelerine rücu edilir. Çünkü İSKİ'nin Genel Kurulunu oluşturan kişiler İBB'nin Meclis üyeleridir. İSKİ'nin genel kurul üyeleridir doğal olarak. Bağlayıcıdır ve yaptırımı olacaktır, dava edilecektir konu..,"