Diyanet İşleri Yüksek Kurulu'na, bir vatandaş "Ticarette kâr haddi var mı?” diye bir soru iletir.
Kurul soruya, “İslam Dinin alım satımlarda kesin bir kar haddi koymadığı, fiyatı piyasa şartları belirtir” dedikten sonra, konuyu pekiştirmek için olsa gerek, hadis olarak bir paylaşım daha yapar.
Güya Peygamberimiz bu konuda "Şüphe yok ki fiyatları ayarlayan, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır." diye buyurmuş.
Diyanet Yüksek Kurulu'nun kâr haddi ile ilgili verdiği cevap doğru olmakla beraber, hadis olarak söylediklerinin Allah ile ilgili ilk bölümü, yani "fiyatları Allah belirler” hükmünün Allah ile Peygamberle ilgili olması Allah’ı, Peygamber'i az-çok tanıyan, Kur’an ve ayetlerinden ne murat ettiğine kafa yoran biri olarak söylüyorum. "fiyatları Allah belirler” ifadesini Peygamber söyledi demek, hem Peygamber’e hem de Allah’a iftiradır. Bu iftirayı Diyanet'e bağlı Yüksek Kurulu'nun yapmış olmasının af edilecek bir tarafı da yoktur.
Allah’ın bir konuyu bilmiş olması başkadır, bizzat yapması başkadır. Allah fiyatları bilir, O’nun için gizli saklı yoktur. Bilmese Allah olmaz. Allah’ın insanların yaşayışında müdahale ettiği konular yok mudur? İllaki vardır. İnsanlara akıl, irade, vicdan ve idare etme yeteneği vermiştir. İndirdiği din ve kitaplarla, insanlığın mutlu ve iyi olmalarının genel hükümlerini bildirmiştir. Bu hükümlere uyan toplumlar, adaletli, paylaşımlı, huzurlu yaşarlar uymayanlar ise huzursuzdurlar.
Hadiste geçen rızık Hud suresi 6. ayette geçer.Ayet: "Yeryüzündeki her canlının rızkı Allah’a aittir; Allah onun en son duracağı yeri de bilir, geçici olarak konulduğu yeri de bilir; Her şey Kitab-ı Mübin’de kayıtlıdır.”
Rızık, özelde yiyecek ve içecek gibi gıda maddelerini anlatsa da genelde insanın sahip olduğu maddi ve manevi her şeydir.
Kur’an’da genelde nimet olarak geçer. Rahman suresinin büyük bölümü verilen nimetleri anlatır. Ayrıca İbrahim suresinin 34. ayeti rızık çeşitliliğini örneklendirir.
Allah, bütün yarattıklarının rızkını Kitab-ı Mübin’de (Levh-i Mahfuza) kaydetmiştir. Bu kayıtın, yediklerimizin fiyatlarının da Allah tarafında konulduğu anlamına gelmez. Allah‘ın bilmesini uygulamayı yapanla eş koymak, Allah’a milyarlarca eş koşmaktan başka bir şey değildir. Dükkanı açıp üzerine fiyat etiketlerini yazan, fiyatları belirleyen iş yeri sahibi mi? Haşa Allah mıdır?
Peygamberimizin söyledikleri ayetlerin tefsiridir. Din İşleri Yüksek Kurulu bu hadisle, Peygamber hangi ayetin tefsirini yapmışlardır? Açıklamaları gerekmez mi?
Kainatta her şey bir ölçü dahilinde yaratılmıştır. Gelişi güzel bir şey yoktur. Allah koyduğu ölçülerin bozulmaması için ayetleri ile çok yerde ikaz etmiştir. İnsanoğlu ölçüyü kaçırıyor ki bu ikazlar peşin peşin yapılmıştır.
İşte ölçüyü bu defa Diyanet İşleri Yüksek Kurulu kaçırmıştır. Yapılan eleştiriler karşısında özür dileyecek yerde, eleştirenleri saygısızlıkla suçlaması, kabul edilir bir savunma değildir.
Allah’a, Peygamber’e, Kur’an’a iftira hangi saygı ile ifade edilir?
Emevi Halifelerinin yaptıkları yanlış uygulamalar için; uydurma hadis üreten heyetten, bu Diyanet'in farkı ne?
İdare edenleri yaptıklarından sorumlu tutmayıp, Allah’ın kaderine bağlamak, Allah’ı ve indirdiği dini hiç tanımamaktır.
Allah, Şura suresi 30.Ayette: "Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizle yaptıklarınızdandır. Ki Allah çoğunu affeder” der.
Allah’ın iradesine karşı gelemeyiz, ama rızasına karşı herkes sorumludur. Bu sorumluluktan da kaçış yoktur.
Kaçanlar hem bu dünyada hem ahirette cezasını göreceklerdir...