İKİ PARALEL ARASINDA SIKIŞMAK (1)
“Paralel” kelimesi sıfat olarak bir matematik kavramıdır. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde ise 1. sıfat, matematik Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen 2. Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.) şeklinde yer almaktadır.
Türkiye siyasi tarihinde ise “Paralel” kelimesine 17—25 Aralık “Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları” sonrasında farklı anlamlar yüklenmiştir.
AKP iktidarı tarafından daha önceleri “Hizmet/Cemaat/Gülen Hareketi” olarak anılan bir olgu bugün aynı iktidar tarafından “Paralel Yapı/Paralel Devlet” olarak görülmekte ve kamuoyu tarafından bilinen operasyonlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Yazımızın devamında bunu kısaca “1’nci Paralel” olarak ifade edeceğiz!
Paralel kelimesi TDK sözlüğünde “Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen” olarak yer almaktadır. “1’nci Paralel” mazisi daha eskiye dayanmakla beraber son 12 yılda AKP iktidarı ile beraber aynı siyasi düzlem içinde birbiri ile kesişmeden yer almışlardır.
Gerçekten böylemidir diyenlere ve bu görüşümüze itiraz edenlere şu hatırlatmaların yapılması gerekmektedir.”1’nci Paralel” ile iç içe olan AKP iktidarı 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa Referandumu esnasında F.GÜLEN’in “…keşke mezardakiler de kalkıp referandumda EVET oyu kullanabilseler” ifadesini canı gönülden desteklemiş ve itiraz etmemiştir.
Bugün itibariyle “Paralel Yapı/Paralel Devlet” iddiaları ile başta Emniyet/Yargı kuruluşlarında yapılan operasyonlarda adları geçen kişilerin atamalarının tamamı kişilerin görevlerine göre ya Başbakan ve /veya Bakanlar tarafından ya da Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlarla yapılmıştır. Devamında ise bu atamalar Cumhurun(hacı)başkanı tarafından onaylanmıştır.
AKP iktidarı “Hizmet/Cemaat/Gülen Hareketi” ile ilgili diğer siyasi partilerin,siyasetçilerin ve diğer toplum katmanlarının işaret ettikleri tehlikeleri, uyarıları ise görmedim/duymadım/söylemedim mantığı ile “Üç Maymunu” oynayarak geçiştirmişlerdir.
Başbakan başta olma üzere 12 yıl boyunca AKP-Cemaat ilişkilerini bizzat yürüten Bülent ARINÇ, Hüseyin ÇELİK, Mehmet Ali ŞAHİN, Hayati YAZICI gibi siyasetçiler 17-25 Aralık operasyonları sonucunda ortaya saçılan yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama, ihaleye fesat karıştırma, kamu malını gasp zilleti karşısında büyük bir travma yaşamışlardır. Zira yakın geçmişte “Hizmet/Cemaat/Gülen Hareketi” ile ilgili temasları, sözleri ve tavırları ortadadır. Kamuoyu tarafından bilinen bu sözler ve tavırlar burada tekrar edilmeyecektir.
AKP ile Cemaat arasındaki geçmişten bu yana süregelen ilişki an itibariyle “Düşman Kardeşler” boyutundadır ve “1’nci paralel” Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini yıkmak, darbe düzenlemek, casusluk yapmak v.b. ciddi iddialarla karşı karşıyadır.
17 Aralık “Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu” çerçevesindeki Başbakanın kriptolu telefonunun dinlenmesi başta olmak üzere Türkiye’nin dinlenmesi son günlerde Almanya-İngiltere-ABD boyutuna taşınmıştır.
AKP-Cemaat arasında “Hizmet/Cemaat/Gülen Hareketi” ifadelerinden “Paralel Yapı/Paralel Devlet” suçlamalarına gelen ilişkilerin hukuki, siyasi sonuçlarını görebilmek için bir süre daha beklememiz gerektiği anlaşılmaktadır.
“1’nci Paralel” diye ifade ettiğimiz olaylar yumağının AKP cephesinde de görmemezlikten gelinemeyecek ve siyasi tarihimize yazılacak 17–25 Aralık operasyonları sonucunda AKP hükümetinden 4 Bakan İstifa etmek/ettirilmek durumunda kalmış ve bu Bakanların yargı tarafından hazırlanan iddianameleri, fezlekeleri bütün engelleme gayretlerine rağmen TBMM’ne gelmiştir!
Türk siyasi tarihinde tek partili dönemden sonra sağ cenahtaki siyasi partiler ile cemaatler, tarikatlar, dini toplumlar arasındaki ilişkilerin son geldiği nokta budur! Bu nokta Gülen hareketi dışındaki cemaatlerin, tarikatların, dini toplulukların siyasi partiler ve devlet ile olan bundan sonraki ilişkilerini de derinden etkileyecektir.
“İki Paralel Arasında Sıkışmak (1)” başlıklı bu yazımızda 1’nci paralel ile AKP ilişkilerini ortaya koymaya çalıştık yazı başlığındaki “Sıkışmak” kelimesi bilinçli olarak seçilmiş bir kelimedir.
Bu yazımızın devamında AKP-BDP-HDP-İmralı-Kandil-Barzani-ABD-AB-İsrail ilişkiler yumağı çerçevesinde yürütülen daha öncelerinde değişik tanımlamalarla ifade edilen ve an itibariyle AKP ve onunla bu ilişkileri yürüten taraflarca “Çözüm Süreci” bizce “Yıkım Süreci” dediğimiz “2’nci Paralel” konu edilecektir.