Başlık belki çok iddialı gibi gelebilir ama ülkede yaşanılan durumu da ancak bu başlık ile anlatabiliriz. Türk devleti son yılların en büyük üç önemli krizi ile karşı karşıyadır. Evet, ikinci kurtuluş savaşımız tek parti diktasına karşı verilen demokrasi, medeniyet, özgürlük, ve insanca yaşama mücadelesidir.
1. DEVLET KRİZİ YAŞANMAKTADIR
İlk kez bu iktidarla devletin görünen yüzü BÜROKRASİ yok edilmiştir. Liyakatte ve devletin memuru anlayışına göre çalışan bürokrasi partizanlığa ve iktidarın keyfi uygulamalarına göre çalışmaktadır. Ülkeyi yönetenler HUKUK DÜZENİ yerine KEYFİ VE TEK KİŞİ DÜZENİNİ devreye sokmuştur. Adalet, sağlık, eğitim, sosyal güvenlik ve dış politika alanında yetişmiş kadrolar devre dışı bırakılarak yandaşlarla bu hassas alanlar doldurulmuştur. 95 yıllık modern Türkiye Cumhuriyeti bu basiretsiz iktidar ve yandaşları vasıtasıyla Ortadoğululaştırılmıştır.
2. İTHAL GÖÇ İLE DEMOGRAFİK FELAKET YAŞANMAKTADIR
Anadolu coğrafyasında Türk milletinin başat güç olmasının önüne geçmek için yıllar yılı stratejik hamleler yapılmaktadır. Ülkenin bir bölgesinde bir ya da iki çocukla sınırlanmış bir nüfus diğer bölgesinde 8-10 çocukla doğum olayını kimse tesadüfe ya da kırsal kültürün doğurganlığı gibi sosyolojik nedenlerle açıklayamaz. Sosyoloji biliminde olması gereken temenniler değil var olan olgular üzerinde sadece fikir yürütülür.
Bu çarpık gelişme sosyal dokunun bütünlüğünü zorlarken bu yetmiyormuş gibi 4 milyon Suriyeli'nin sınır kapıları sonuna kadar açılarak ülkenin dört bir tarafına dağıtılması da tesadüfi değildir. Böylesi bir göç ancak GÖÇLER TARİHİNDE vuku bulmuştur. Önümüzdeki yıllarda etnik mücadelelere sahne olan bir Anadolu ile karşı karşıya kalabiliriz. 2040 yılında böyle devam ederse her 13 kişiden birinin Suriyeli olacağının unutmamalıyız. Türk milletinin kanıyla tapusunu aldığı bu aziz vatan topraklarında vatandaşlık o kadar ucuz ve kirli oyunlara malzeme olmamalıydı.
3.CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK EKONOMİK KRİZİ YAŞANMAKTADIR
16 yılda plansız bir şekilde ülkeyi betonlaştırarak kalkınmayı sağlayacaklarına inananlar sadece yandaşlardan oluşan bir zengin sınıf ve israf ekonomisine imza tan bir haramzade zihniyetini hakim kıldılar. Yolsuzluk, hırsızlık ve haksızlık alenileşince ekonomiyi de çöküşe getirdiler, yabancı sermayenin girişini de imkansızlaştırdılar. Sonuçta 470 milyar dolar dış borç, 12 ayda ödenmesi gereken 180 milyar dolar borç ve merkez bankasında sadece 18 milyar dolar para….
AKP iktidarları her alanda olduğu gibi babalar gibi yerli ve milli olan ne varsa sattılar. Sonuçta YERLİ ve MİLLİ oldular(!)
Eylül ayı rakamlar bile ürkütücü;
ENFLASYON !
TÜFE %24.52
ÜFE %46.15
ORTALAMA %35.3
AKP yerel seçimlerle birlikte tarihe karışacaktır. Türk milleti yeni bir iktidarla bu cendereden çıkacaktır. İYİ PARTİ’ nin o günlere şimdiden hazırlanması gerekmektedir.
Ülke kaosa hızla sürüklenmektedir. İYİ Parti kendi içinde birlik ve beraberliğini sağlayarak toplumun UMUDU OLMAK ZORUNDADIR. Parti içi disiplini de devreye sokarak, ayrık otlarının, müzmin muhaliflerin ve partiyi çiftliği gibi görenlerden mutlaka arınarak inanmış kadrolarıyla iktidar yürüyüşünü şimdiden başlatmalıdır.