SİYASİ PARTİLER, KLASİK YÖNETİM ANLAYIŞINDAN UZAKLAŞIP, STRATEJİK YÖNETİM SİSTEMİNİ UYGULAMALIDIR.
Stratejik yönetim ile siyasi partinin sahip olduğu kaynaklar, güçlü ve zayıf yönler, dış çevredeki fırsatlar ve tehlikeler tespit ve analiz edilir.
Stratejik yönetim; siyasi partinin gelecekle ilgili faaliyetlerinin planlanması, örgütlenmesi, koordinasyonu, uygulanması ve kontrol edilmesine imkan sağlar.
Stratejik plan, bilfiil parti teşkilatı ve partinin tüm üyelerine söz hakkı verebilen bir sistem kurularak hazırlanmalıdır.
Stratejik yönetim teknikleri şunlardır:
* Beyin fırtınası tekniği,
* Dengeli puan kartı tekniği,
* Balık kılçığı diyagramı analizi,
* Süreç yenileme veya değişim mühendisliği,
* Dış kaynaklardan yararlanma,
* Stratejik kıyaslama,
* Örgütsel öğrenme,
* Stratejik toplam kalite yönetimi,
* FÜTZ işletme analizi ve Portföy analizi tekniğidir.
Stratejik yönetim sistemini uygulayan siyasi parti yönetimi, tüm üyeler ve vatandaşlar nezdinde itibarını yükselterek hedefine ulaşır...
İktidar yolunda 'istişare' gereklidir
2018 seçimlerinden bu yana ülke olarak oldukça fazla olumsuzluk yaşadık. Ülkemiz yabancılarla dolduruldu. Ekonomimiz hemen hemen çökme düzeyine geldi. Vatandaşımız geçim sorunları yaşıyor ve borç batağı içerisinde!
Ülkemizin içerisinde bulunduğu olumsuz şartlar, milletimizin ülkesini seven yetenekli bir yönetimi çağırıyor olması ve İyi partimizin idealleri dikkate alındığında, yapılan anket sonuçlarında ülke genelinde oy oranının ilk seçimde tek başına iktidar olmaktan uzak çıkıyor olması sorgulanmalıdır.
Ülkeyi zor durumdan kurtarmak hedefiyle İktidar olmak için mücadele veren İyi Partinin oy oranının daha yüksek olması ve iktidar olması için bunu isteyen her bir bireyin yapacakları olmalıdır. Bu hedefe ulaşmanın yolu, hedefe ulaşılmasını isteyen partililerin görüşlerini değerlendirebilecek bir sistem kurarak Parti teşkilatlarında takım ruhu olan ekipler kurarak, o potansiyelle çalışmaktır.
Böyle bir sistem, hem partimizi hem de ülkemizi farklı yerlere taşıyacaktır.
Takım ruhu oluşturmak demek, tam bir ekip olmak demektir. Tam bir takım olmak yapılacak siyasi çalışmalarla kısa sürede başarıya ulaşmak anlamına gelmektedir. Takım olarak yapılan işlerde genel olarak sorunlar en aza indirgenmektedir. Takım içerisindeki gönüllü kişilerin görev tanımları yapılır ve tam anlamıyla ne yapacaklarını bilirlerse, üzerlerine düşen görevi yerine getirirler ve hedefe ulaşmak mümkün olur.
Parti faaliyetlerinde verimlilik hedefiyle yapılan takım çalışmaları; hem parti yönetimi içindeki dayanışmayı artırmak, hem de tüm üyelerin aktif katılımını sağlamak açısından oldukça önemlidir. Takım çalışmalarında ekip ruhunu yakalayabilmek için her bir üyenin istekli ve yetkin olduğu pozisyona getirilmesi gerekir.
Takım ruhuyla parti faaliyetlerine katılacak olanlar, kendilerinde şu özelliklere adapte olabilme potansiyelini görmelidir.
1. Güvenilirliğini kanıtlayabilmeli
Üzerine düşen görevleri düzgün bir şekilde yerine getiren, verdiği sözü tutan bir takım arkadaşına rahatlıkla güvenebilirsiniz. Tutarlılık olmazsa olmaz bir özelliktir.
2. Yapıcı şekilde iletişim kurmalı
Parti çalışmalarına katılacak olanlar fikirlerini pozitif, kendine güvenli ve arkadaşlarına saygılı bir şekilde dile getirmelidir. Parti çalışmalarında, düşüncelerini paylaşan ve fikirlerini açıkça ortaya koyabilen, dürüst kişilere ihtiyaç vardır.
3. Aktif bir dinleyici olmalı
İnsanları dinlemeyi bilen kişiler, parti için son derece değerli insanlardır. Takımlar, karşısındakini anlayan, söylediklerini algılayan ve başkalarının bakış açılarını ve düşüncelerini önyargısız bir şekilde gözden geçirebilen kişilere ihtiyaç duyarlar. Aynı şekilde, bir takım arkadaşı, diğerinin eleştirisini kendini korumaya almadan dinleyebilmelidir. Doğru iletişim ve problem çözme becerisi için ise en önemli şey önce dinleyip, sonra konuşmayı bilmektir. İyi bir takım arkadaşı, diğer takım üyelerine adil ve saygılı davranır. Karşısındakini dinler ve fikirlerine saygı gösterir.
4. Aktif bir katılımcı olarak hareket etmeli
Aktif şekilde katılımcı bir takım arkadaşı olmalıdır. Toplantılara hazırlıklı gelip insanların konuştuklarını dikkatle dinlemelidir. Aktif katılımcılar, görevlerine tamamen konsantre olur ve asla pasif kalmazlar.
Aktif katılımcı kişiler aynı zamanda, işleri halletmek için inisiyatif de kullanabilirler.
5. Açık ve gönüllü bir şekilde bildiklerini paylaşmalı
İyi takım arkadaşları aynı zamanda paylaşımcı olurlar. Ellerindeki bilgileri ve deneyimi saklamak yerine arkadaşlarıyla paylaşmak için istekli olurlar. Toplantılar ve organize görüşmelerin dışında da takımın üyeleri iyi iletişimde olmalıdırlar. Böylece birbirleriyle konuşurken ve önemli bilgileri aktarırken daha rahat olabilirler.
6. İşbirliği yapmalı ve yardım etmeye açık olmalı
İşbirliği içerisinde olmak, başkalarıyla çalışırken, gerçekten önemlidir. Etkili takım arkadaşları birbirleriyle işbirliği içinde olur ve fikirlerini tartışarak ortak bir noktada buluşurlar.
7. Esnek olmalı
Takımlar, değişen durumlarla sık sık karşılaşabilirler. Bu durumda bazen kendilerini de değiştirmeleri gerekebilir. İyi takım oyuncuları değişime ayak uyduranlardır. Yeni bir durumdan şikayet etmez ya da strese girmezler. Yeni durumların pozitif yanlarını görebilirler ve gerektiğinde uzlaşmaya varabilirler.
8. Birlikte görev yaptıkları takıma bağlı olmalı
İyi takım arkadaşları aidiyet hissettikleri için parti içerisindeki görevlerine, arkadaşlarına ve takımın işlerine özen gösterirler. Parti faaliyetlerine sürekli olarak kararlı ve umursayarak katılırlar.
9. Sorun çözme odaklı olmalı
İyi bir takım üyesi olmak için sorunları çözmekte gönüllü olmak, problemle karşılaşıldığında birilerini suçlamak yerine çözüm odaklı olmak ya da sorunu görmezden gelmemek gerekir.
Parti teşkilatlarında takımlar oluşturulup etkin bir takım bilinci yaratıldığında sağlanacak yararlar oldukça fazla olacaktır.
Bu yararları özetleyecek olursak;
Çalışmalara katılan herkesin bir rol üstlenmesi sağlanmış, hedef ve amaç net bir şekilde belirlenmiş olur.
Partinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla bu özel çalışmaya katılanlar ve onların etkileyecekleri insanların sayısı artar, katılım sağlayanlarda partiye aidiyet duygusu güçlenir, hedef birliği sağlanacağından parti üyeleri arasında rekabetçi değil işbirlikçi bir çalışma ortamına kavuşulur.
Bilindiği gibi, rekabetçi ortamlar nedeniyle parti çalışmalarına katılanların ekip halinde hareket etmelerini sağlamakta sorunlar yaşanmaktadır.
Yapıcı ve katılımı teşvik edici bir yönetim şekli benimsenir.
Motivasyonu yüksek tutar, üyeler ve teşkilatlar arasında iletişim artar.
Parti faaliyetlerine katılanlar, partiyi daha keyifli ve tatmin edici bir ortam haline getirirler.
Takım ruhunu kazanmış birkaç grupla beyin fırtınası yapılarak, güçlü ve zayıf yönlerimiz tespit edilmeli ve akabinde çözümlenecek öncelikler belirlenerek zayıf yönlerimizin güçlendirilmesi, kişilerin uzmanlık alanlarına göre oluşturulacak iyileştirme takımlarının çalışmaları ile yapılmalıdır...