(İl) bay+(İl)başkanı =BAY BAŞKANI
Gelen gideni aratır derler, doğru söylerler. Öyle Bay başkanlar var ki hız sınırını aşmış mest ve sermest. Kraldan çok kralcılar. Kimsede sormuyor ‘’Ya arkadaş sen devletin Bay başkanı mı, yoksa siyasi partinin Bay başkanımısın ‘’ diye. Hoş sorsa ne olur. Ne Bay başkanlar gördük. Kamyonda kömür dağıtan, kamyonetle buzdolabı tevziatı yapan, demir çimento hesaplarını bilen, Şehitler gününde Atatürk’ü anmayan, anmayı zul kabul eden….
Bu ilde her şey benden sorulur, kuş uçsa haberim olur diyen bir Bay başkandan söz etmek ise hiç istemiyorum. Nalıncı keseri gibi iki taraflı işlerine geldiği gibi uygulama ve yorum yapmayı kendilerine analarının AK sütü gibi helal görüyorlar. Bay başkan ne yapar? Çiğ köfte dükkanı açılışına katılır. Her şey ondan soruluyor ya !. Yaşlı ziyaretinde bulunur, el öperken basına poz verir. Halktan biri, halka inen biri. Böyle çalışkan Bay başkan bu memlekete şimdiye kadar gelmedi diyen şak şakçılar…Reklamın kötüsü olmaz elde öpülür, yanak da öpülür…….öpülür vesselam. Kolay mı Bay Başkan olmak.
Bay Başkan, yerini korumak daha iyi bir yerlere gelebilmek için görsel etkinlikleri elbette ki lehine kullanacaktır. Bu işin en kolay tarafıdır. Kadrolu personeli yanına al birkaç icraat resmi çektir servis et. Halkta ne kadar çalışkan insan desin, takdir etsin amma çözüm yerine sorun üretmeseler ah…. Devlet geleneğinden yoksun yöneticiler her zaman hüsrana uğramaya mahkumdurlar. Çünkü hep hata yaparlar. Birde buna siyasi iktidara yaranmayı amaç edinmek işin içine girerse iş çığırından çıkar ve ‘’Bay başkansan, başkanlığını bil’’ diyerek şehremininden azar bile işitirler.
Her başkan iş bilir ve uğurlu gelmez bulunduğu yere. Uğursuzluk tesadüf mü? Yoksa şanssızlık mı bilinmez. Yolunda giden işler tersine döner. Başlanan işler bitmez, çeşitli kayırmalarla iş verilen yükleniciler iş bırakır nedeni sorulduğunda adres bellidir. İhtilafları çözmede arabulucu olması gereken Bay Başkanlar sorunun bir parçası olurlar.
Kısa bir not geçelim ve yazıyı bitirelim. Köy ile ilçe arasında arazi ihtilafı var. Her yol denenerek çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor. İş uzadıkça uzuyor ve taraflardan birileri Bay başkanın bu işte taraf tuttuğunu iddia ederek üst makamlara şikayette bulunuyor. Doğal hakkı, vatandaş adalet arıyor! Bay başkan taraf tutuyor veya tutmuyor iş vicdan işi…..Çözüme katkısı olacak yerde açıklamada bulunuyor. Beni üst makamlara şikayet ettiler diye, derdini anlatanları suçluyor, töhmet altında bırakıyor. Özetle mimliyor. Derdini anlatan taraf bundan böyle hizmet alamaz bu biline…
Bay Başkan dediğin en basit sorunu bile çözemeyip halkı, halka şikayet yolunu seçiyorsa bir şeyler köhnemiş, erdemlik, fazilet, ideal yok olmuş demektir.