Ülkemizde her seçim dönemi bazı siyasiler kamplaşma algısı oluşturmak için her yolu mubah görüyorlar. Siyasi partilerin özellikle üst yöneticileri ayrıştırma, ötekileştirme, düşmanlaştırma, hatta bölme anlayışına dayalı kutuplaştırma söylemleri nedeniyle tabanda vatandaş daha sert sözlerle mensubiyet duyduğu siyasi partiye savunma yolunu tercih ediyorlar.

Türk Milleti bu tip siyasetçilerden, sözde yazar ve akademisyenlerden çok çekti. Bu özelliğimizi bizden daha iyi tahlil eden dış mihraklarda birlik ve beraberliğimizi, dirliğimizi yok etmek için ayrıştırma dilini rahatlıkla uygulama koyuyorlar.

Şu söz ne kadar da doğru söylenmiş bir sözdür: "İNSANI SEV Kİ DEVLET YAŞASIN." Devleti yönetenler sevgi dilini kullanmak zorundadırlar. Kullanıyorlar mı? Hayır. Tam tersini küçük siyasi menfaatleri için sokakta söylenmeyecek sözlerle birbirlerini suçlayan siyasiler var. Onları dinlerken utanmamak mümkün değil.

Özellikle salı günleri ki bu günlere ben "SALLAMA GÜNÜ" diyorum, o günlerde siyasi parti liderlerini veya Genel Başkanlarını izlerken istiyorum ki küçük yavrularımız bunların sözlerini keşke duymasa.

Türkiye’miz üç kıt’a ile çevrili en riskli bölgede yer almıştır. Bütün art niyetli güçlerin ve ya ülkelerin gözü, kulağı, beyni, aklı bu topraklarda. Anadolu’yu TÜRK YURDU olarak kalıcı kılabilmek için atalarımız çok ağır bedeller ödediler. Allah hepsini ruhunu şad, mekanları cennet eylesin. Bizler de bu bedeli ödemeye devam ediyoruz.

Bu topraklarda asırlarca var olabilmemizin tek yolu var. Birbirimizi sevmek, birbirimize samimiyetle sarılmak ve sevgi, saygıyla kucaklaşmaktır.

Bakınız siyaset yapan beyler...

Sizin ayrıştırma, ötekileştirme, kamplaştırma, kutuplaştırma, biraz daha ileri giderek diyorum ki bölme; düşmanlaştırma siyasetinizden artık bu millet bıktı, usandı, utanır hale geldi. Halk; size güvenmiyor. "SİYASETÇİLERİN TAMAMI YALANCI" diyor bu millet.

Türk Milleti; siyasetçilere güvenilmez, sözlerine inanılmaz, vaatlerine inanılmaz hatta bunlar küçük menfaatleri için adamı hemen satarlar, diyor. Bu suçlama sizin zorunuza gitmiyor mu? Vatandaşın suçlamalarından utanç duymuyor musunuz? Böyle ahlakı olmayan ithamlarla suçlanmanızdan rahatsız olmuyor musunuz?

Gelin saygı değer siyasetçiler yanlıştan dönün. İnsanı, ahlakı milli ve manevi değerlere uygun söz ve eylemleriniz ön planda yer alsın.

Ülkemizin her köşesinde kardeşlik, dostluk, sevgi ve saygı türküleri söylenir hale gelsin.

Ne kadar yaşayacağınız belli. Ölümsüz değilsiniz. Ölümünüzden sonra iyi ve güzel işlerinizle anılmak istiyorsanız; "İNSANI SEVİN BE KARDEŞİM"...