Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geceyi geçirdiği Mardin’den bu sabah Midyat İlçesi’ne hareketinden önce otel çıkışında, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, önceki akşam toplantı yaptığı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin beklentileri konusundaki soru üzerine şöyle dedi:
"Ağırlıklı olarak, terörle ilgili çözüm sürecinde herkes yoğunlaşıyor. Bu atılan adımları takdir ediyorlar. ’Biz de elimizden gelen neyse hepsini yapmaya hazırız’ diyorlar. Bu konu üzerinde ağırlıklı olarak duruldu. Bunun dışında diğer yatırımlara yönelik bizim plan çerçevesi içerisinde yer alan Nusay Kavşak düzenlemesi ile ilgili talepler vardı. Habur ile ilgili olarak da bizim orada, yapmak üzere hazırlandığımız çalışmalar var. İnşallah Habur’da geçişleri daha da rahatlatacak adımlar atıyoruz."
Başbakan Erdoğan, İmralı’ya gidecek olan BDP heyetinde yeralan isimlerin kendisine ilitilip iletilmediği ve bu isimlerle ilgili sıkıntı olup olmadığı sorusuna ise, "İsimler iletildi. Döndüğümüzde netleştireceğiz" karşılığını verdi.
Erdoğan ve yanındakiler sıkı güvenlik önlemleri altında, helikopterlerle Midyat İlçesi’ne gitti.
MİDYAT’TA HALKA SESLENDİ
Başbakan Erdoğan, Midyat Köşk Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.
Tören alanına asılan “2023'e kadar değil, 3023'e kadar seninle beraberiz” pankartına işaret eden Başbakan Erdoğan, “Kardeşlerim bu gönüllerin konuşmasıdır, bu gönül dünyasının bütünlüğüdür. Ben Midyat'ta bunu görüyorum, ehlen ve sehlen” dedi.
“IRKININ ÜSTÜN OLDUĞUNU İDDİA EDEN, ŞEYTANIN İZİNDEDİR”
Başbakan Erdoğan, 12 yıl önce yola çıkarken Yunus Emre'nin diliyle “Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz” dediklerini ve bunu çok net bir ilke olarak benimsediklerini belirterek, geçmiş haftalarda dile getirdiği “Kim ki kendi ırkının, kavminin, kendi kabilesinin diğerlerinden üstün olduğunu iddia ediyorsa o kişi şeytanın izindedir” sözünü yineledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kavimler farklı olabilir, ama saygındır. Kabileler farklı olabilir, ama saygındır, ırklar, diller, inançlar farklı olabilir, ama saygındır. Kardeşlerim, ne Arap'ın beyaza, ne beyazın Arap'a üstünlüğü yoktur. Başı kuru üzüm tanesi gibi incik, böncük de olsa biz insanları severiz. Ayrım yapamayız, biz her şeyden önce yaradanın kullarıyız, her şeyden önce insanız, canız. Biz, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde hep beraber tek milletiz, bu millet kavramının içinde Türk'ü var, Kürd'ü var, Arap'ı var, Laz'ı var, Çerkez'i var. Var oğlu var.
Bizim kadim medeniyetimizde asla böyle bir farklılık, asla ayrım olmamıştır. Bizim kültürümüzde, geleneklerimizde özellikle bu hassasiyet hep korunmuştur. Etnik milliyetçiliği kim yaparsa yapsın o sapkınlığın içindedir, fesat içindedir, fitne peşindedir. Bin yıllar boyunca bu topraklarda nasıl bir ve beraber olduysak Allah'ın izniyle yine bir olacak, diri olacak, bu topraklar üzerinde iri ve güçlü olacağız.”