İsrail, Orta Doğu’nun kalbine konmuş bir bomba, İslam ülkelerinin baş ağrısı, ABD’nin de Orta Doğu’daki kamburudur.
İsrail’in yaptığı savaş suçudur, insanlık ayıbıdır, uluslararası hukukun hiçe sayılmasıdır.
Dünya atlasında İsrail ve İslam ülkelerinin konumuna bir baktım.
İnanın utandım.
İsrail’in haritada ki yeri, İslâm ülkeleri arasın cim karnında nokta gibi bir şey.
Dikkatli bakmaz iseniz, İsrail’i haritada bulmanız olanaksızdır.
Devasa bir İslam coğrafyası, bu ülkeler arasında minicik bir İsrail.
İsrail, neden İslam ülkelerine karşı başarılı ya da İslam ülkeleri neden İsrail karşısında başarısız?
Ben asker, siyaset bilimci değilim, bu alanda da uzman değilim.
Akıl terazime vurduğum zaman, şöyle bir kanı oluşuyor:
Bu halleriyle bütün İslam ülkeleri birleşse, tek vücut olsa, ABD ve Batı’da İsrail’e desteğini çekse bile İsrail’in hakkından gelemezler.
Neden mi?
İslam dünyası yaklaşık son 500 yıldır, dişe dokunur tek buluş, tek teknoloji bulamadı, geliştiremedi, sunamadı.
Cennet, Huri, kadının saçının teli, kıçıma su kaçsa orucum bozulur mu, cemaatle kılınan namaz tek kılınan namazdan 70 kat daha üstündür, deve sidiği şifalı mıdır, değil midir, hadisler sahih midir, değil midir, her derde bir şifa muskası ya da ayeti, gibi ilim- bilim dışı konularla enerjisini tükettiği için; bilime sırtını döndüler.
Bu nedenle bilime bir katkıda bulunamadılar.
Akıl ve düşünmeden uzaklaşıp; imam böyle dedi, şıhım böyle söyledi, tarikatım böyle yapıyor, siyasi liderim doğru söylüyor gibi ipe sapa gelmez işlerle aklı ve düşünmeyi devre dışı bıraktıkları için bilime de; incir çekirdeği kadar da olsa bir katkıda bulunamadılar.
Tankın egzozuna atlet tıkayıp susturan, uzay mekiğinin vidasını gevşetip düşüren, depremi bölgesinden uzaklaştıran, Azrail’a dur bakalım diyen tarikatlar, şeyhler, şıhlar, gavslar nerelerdesiniz?
Filistin’de bir soykırım, vahşet yaşanıyor.
Gösterin şu maharetlerinizi, mucizelerinizi!
Yok değil mi?
Elbette yok. Çünkü her dediğiniz akıl ve bilim dışı.
İşte İslam dünyası, bu gurupların sahneye sürdüğü sığ siyasetçiler, bürokratlar tarafından yönetiliyor da ondan.
Yoksulluk, güçsüzlük Müslümanların kaderi imiş!. İdarecilere şartsız, şurtsuz itaat şartmış.
Hadi oradan sümüklü böcekler.
Yoksulluk Müslümanın kaderi değil, kendi tercihidir. Sana yoksulluğun kutsallığını anlatanların yaşamlarına bir bak ve kendinden UTAN!
Kutsal Kur’an’ın ilk emrine uymayan, onu bilmeyen Müslümanın duasını Tanrı ne diye kabul eylesin.
Benim bu yazıma zındık, kâfir yakıştırması yapacağınıza; başınızı iki elinizin arasına alın ve Müslümanlar neden böyle perişan diye düşünün, akıl erdirin:
Zira “Düşünmeyenlerin, aklını kullanmayanların başına pislik yağar” Yunus:100
Esen kalınız.