Başlığa bakarak sait, halit, seyit, siirte, ferit, ecevit….yani sonu ‘’İT’’ ile biten isimlerin yazı ile ilgisi yoktur. Önce bunun altını çizelim. İt deyince akla insana en yakın ve sadık hayvan köpek gelir. Evi korur, sürüyü korur, insanı korur. İyi bir köpek insanın en sadık dostudur. Bazı köpek cinsleri de her ne hikmetse sahibini ısırır. Suç itte mi yoksa sahibinde mi dersiniz. Ne de olsa at sahibine göre kişnerse köpekte sahibine göre havlar. Ya kuyruk sallayışına veya kuyruğunu arka ayaklarının arasına almasına ne buyurulur?
Kırsal kesimde evin avlusunda beslenen köpekler, şehirlerde evlerde beslenir. Çeşitleri de çok fazladır. Havla derler havlarlar, otur derler otururlar, ısır derler ısırırlar. İki ayağının üzerine kalk derler kalkarlar. Marifetleri çoktur. Gazete, sepet , sahibinin kokmuş çoraplarını giymesi için ağzında taşırlar. Tehlikeyi haber verirler. Sonuçta köpektirler. Ama sahibine sadıktırlar hem de ölesiye. Acaba sahipleri bunu hak ederler mi?
Havlarlar; sevinç , kızgınlık ve küfürlerini havlayarak dile getirirler. İlginç hayvanlardır. Ölen sahibinin başından ayrılmaz, kaderine küser terki diyar ederler. Azgın köpekler ise bunu yapmazlar. Parçalarlar alim Allah.
Adam ağız dalaşına tutuştuğu hasmına ‘’İt oğlu it’’ der. Hasmı da soluğu kadı efendi de alır. Malum kadılar astığı astık , kestiği kestik adamlar. HSYK’nında üstünde . Kadı efendi sorar ne var? Şikayetçi ‘’Kadı efendi bana bu adam it oğlu it dedi kendisinden şikayetçiyim’’ der
Emir verilir ve it oğlu it diye hakarette bulunan kadının huzuruna getirilir. Kadı sorar sen bu adama it oğlu it dedin mi? Adama evet kadı efendi diye cevap verir. Kadı tam hüküm kuracakken adam : Kadı efendi sözüm bitmedi. İt oğlu it neye denir bilirsiniz. Hani işini!, yolunu!, yordamını iyi yapan, zeytinyağı gibi üste çıkanlara ‘’O ne it oğlu ittir’’ demez miyiz diyerek konuşmasını sürdürür.
Kadı efendi şikayetçiye döner ‘’Bu işe sen ne diyorsun’’ diye sorar. Şikayetçide : Ne diyeyim kadı efendi, eşek oğlu eşek çok iyi müdafaa yaptı’’ der. Herkes marifetli değildir. Bıyık altından tebessüm ettiğinizi görür gibiyim. Çok hinsiniz hemen aklınıza kutucuklar, kasalar, para makineleri geldi değil mi? Ne alaka, kel alaka. Töbve haşa ilintisi de yok, ilişkisi de yok. Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın.