İYİ Olmak Bir Seçimdir!
İYİ Düşün, İYİ Şeyler Yap, İYİ ol!
İyi partinin temel taşları, taşıyıcı kolonları, değişim hareketinin öncüleri, Türk milletinin genetik kodlarının maziden atiye taşıyanlar ülkücülerdir. Bundan hiç kimsenin şüphesi yoktur. Çünkü bu yolculuğun temel taşları döşenirken Sayın Meral Akşener hanımefendinin yanında değişimin öncüleri, bizler vardık. İyi partinin toplumda bulacağı karşılık da büyük ölçüde biz ülkücülerin tutum ve davranışlarına bağlıdır.
Türk toplumunun her kesiminde büyük bir heyecan uyandıran bu hareketin teşkilatlanma süreci dikkatle takip edilmektedir. İYİ Parti bir çekim merkezidir. Bu çekim merkezinin çekim gücünü artırmak da büyük ölçüde bizlere düşmektedir. Milli ve manevi değerlerimizle problemi olmayan herkese ulaşmak, konuşmak ve birlikte hareket etmek gibi bir sorumluluğumuz olduğunu akıldan çıkarmamalıyız.
İYİ Parti teşkilatlarına gelen her insanın ülkemizin geleceği ile ilgili kaygısı vardır. İYİ Parti teşkilatlarına gelen herkes bu hareketi umut olarak görmekte, ellerinden geldiğince çaba harcama arzusundadır. Farklı düşüncelerimizde ayrışmak yerine ortak değerlerimizde birleşme iradesini önemsemektedirler. Son yıllarda şahsi ve siyasi çıkarlar uğruna ülkemizin tahrip edilen değerlerinin ancak İYİ Parti ile tamir edileceğini inancındadırlar. Sözün kısası bu yapı içerisindeki her insan bizimle aynı duyguları paylaşmaktadır.
Burada ev sahibi konumunda olan bizler, davranış ve konuşmalarımıza daha fazla dikkat etmek zorundayız. Gerçekten sonuç almaya istekliysek, işe yaptıklarımızı değiştirmekle başlayacağız. Aynı şeyleri yaptığımızda farklı sonuçlar elde edemeyeceğimizi bileceğiz! İlk önce geçmişte yaşama alışkanlığımızdan vaz geçeceğiz. O meşhur gençlik yılları kahramanlık anılarımızı anlatmaya bir son vereceğiz. Aslına bakacak olursak geçmişte yaşamak sağlıklı bir ruh hali de değil. Geçmişte yaşayanlar daha sonra üzerine hiçbir şey koyamayanlardır! Tıpkı bir fişle bir prize takılı elektrikli ev eşyasının bütün enerjisini o prizden aldığı gibi, geçmişte yaşayan kişi de bütün enerjisini geçmişteki o olaydan alır. Ondan kurtulduğunda enerjisinin biteceğini sanır. Herkesin geçmişiyle ilgili kahramanlık anıları vardır elbette. Onu hatırlamak elbette güzeldir. Ancak bu anılar her zaman her yerde anlatılmamalı. Bu anılar anlatan ve dinleyici düşüncesiyle örtüşüyorsa problem yok. Ya örtüşmüyor, çatışıyorsa? O zaman bu insanların duygusal olarak birbirlerine yakınlaşma ihtimalleri ortadan kalkar. Aynı amaç için bir arada olan insanlar arasında duygusal bir bağ kurulmamış olur. Bunun sonucunu düşünebiliyor musunuz? Herhangi bir konuda mantığımızla karar verdiğimizi sanırız. Kararı veren duygulardır! Mantık ta duyguları haklı çıkarmak için bütün seçenekleri önümüze sunar. Bu yüzden birlikte yola çıkacağımız insanlar arasında güçlü bir duygusal bağın oluşması çok önemlidir. Duygusal bağ güven ortamı oluşturur, güven de insanları bir amaç etrafında toplar.
Gelen her insana ön yargılardan uzak bir şekilde saygıyla karşılanmalı ve kendisiyle tanışılmalıdır. Tanışmaktan kastım sorgular gibi adını, soy adını sormak değil. Önce biz adımızı, mesleğimizi ve görevimizi söylemeli, daha sonra gelen misafirimize sormalıyız. Unutmayalım insan ilişkilerinde en temel nokta karşımızdaki kişi ve onun değerleridir. Karşımızdaki kişi ve değerlerine ne kadar saygılı olur, bunu da tutum ve davranışlarımızla kendisine hissettirirsek, o kişiyle sıcak bir dostluğun kapılarını aralamış oluruz. Bu süreçte kendisini mühim hissettirdiğimiz de ise o kişiyle aramızda sonsuza kadar sürecek güçlü bir bağ kurabiliriz. Bu kişinin kendisini ifade edebileceği bir alanda görevlendirilmesi İYİ Partiye olan bağlılığını güçlendirir, kişide aidiyet duygusu oluşturur. Aidiyet duygusunun gelişmesi de sahiplenmeyi getirir. İnsanlar dahil edildikleri şeyleri sahiplenirler ve savunurlar! Yapılan araştırmalar bir toplulukta kabul gören insanların ellerindekini kaybetmemek için daha fazla çaba harcadığını göstermektedir. Elde ettikleri şeylere verdikleri değerler her zaman gerçek değerinin üzerindedir. Karar verdikten sonra her zaman kararlarının İYİ olduğunu savunurlar.
Unutmayalım, tavır her şeydir!
Her zaman tavrımız insan kazanmaya yönelik olmalıdır.
İYİ düşün, İYİ şeyler yap, İYİ ol! 25.12.2017