İyi Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray’dan “büyüme” açıklaması:
“Güneş ‘istatistikle’ sıvanmaz”
“Çiftçi, işçi, memur, emekli küçülürken rantçı büyüdü”
(İYİ PARTİ BASIN BÜROSU)
Başkanlık Divanı bildirisini açıklayan İyi Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray, TÜİK tarafından açıklanan büyüme verilerinin gündem değişikliğinin en fazla arzulandığı dönemde geldiğini belirtti ve “veriler hakkında birtakım gerçekleri dile getirmeyi ve vatandaşlarımızı aydınlatmayı İYİ Parti’nin siyasetimize getirmek istediği dürüst anlayışın bir gereği kabul ediyoruz” dedi.
TÜİK tarafından açıklanan 3 aylık yüzde büyüme verilerine İyi Parti’den açıklama geldi. İktidarın içinden geçtiğimiz süreçte iyimser rakamlara ihtiyacı olduğu belirtilen açıklamada, “Şimdi alârm veriyoruz! Dış ticaret açığının milli gelir artışının iki katı hızla büyümesi dışarıya kaynak akışının olduğunu göstermektedir. Yani sermaye demokratik ve hukuki güvence göremediğinden, bir zamanlar Almanya’dan kaçtığı gibi Türkiye’den de kaçmaya başlamıştır” ifadesi kullanıldı. Açıklamada Türkiye’ye dair risk algılarının her geçen gün arttığı belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Son üç aylık kalkınma oranı verilerine baktığımızda tarım, imalat sanayi, finans ve sigorta, gayrimenkul gibi kollarda negatif veriler görüyoruz. Takvim ve mevsim etkisi arındırılmadan kaydedilen %11,1 yıllık büyüme oranında geçen yıldan gelen %0,8’lik daralmanın düşük baz etkisi adeta büyüme varmış gibi rakamlara yansıyor. İthalatın en önemli büyüme kalemlerinden birisi olması bu büyüme patikasında aynı zamanda yüksek cari açığın devam edeceği görülmektedir.”
Kortizonlu büyümenin yan etkileri olacak bu palavra büyümeye Hükümet’in de inanmadığını, inanmış olsaydı 2018 yılında 68 Milyar dolar Dış Ticaret Açığı ve 40 milyar dolar Cari İşlemler Açığı öngörmüş olmaması gerektiğini hatırlatan Çıray, “Bu ne anlama gelir?” diye sordu.
Hükümetin övündüğü sözde büyümenin üretim ve ihracat artışına bağlı sağlıklı bir büyüme olmadığını ve birtakım hesap oyunları ile yükseltildiğini anlattı. İYİ Parti Genel Sekreteri ve Sözcüsü Çıray, “Büyümenin bir diğer nedeni de hane halkı tüketiminin artmasıdır. Bunda da 220 milyar TL’lik Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) oluşturduğu finansal genişleme etkili olmuştur. Ancak KGF’nun kalkınmaya olan etkisi kortizon iğnesine benzer, suni iyilik etkisi geçtiğinde yan etkilerle baş başa kalırsınız. Kredi Garanti Fonu desteğiyle 360 bin KOBİ’ye kullandırılan 220 milyar TL’lik destek hükümetin ekonomik politikaları nedeni ile zor duruma düşmüş olan KOBİ’ler tarafından (1) Kredi-Borç yapılandırması, (2) İşletme sermayesi ve (3) Yedek finansman olarak kullanılmak zorunda kalınmış, yatırımlara ve büyümeye olan etkisi sınırlı kılmıştır. Şimdi KGF’nuna benzer bir çalışma daha duyuyoruz. Yani ölüm noktasına getirinceye kadar millete kortizon enjekte etmeye kararlılar,” dedi.
İşsizlik kalkınma hızını arttırıyorsa herkesi işsiz bırakın uçsun!
“Sorumlu muhalefet anlayışımızın gereği olarak bu defa, bir nebze olsun diyalog kurulabilir bir hükümet üyesi olan Sayın Binali Yıldırım’ı doğrudan uyarıyoruz” dediği açıklamasında Çıray şöyle devam etti:
“Gerek Amerika’da yürüyen ‘Kirli Reza Davası’ yüzünden Türk Banklarına ceza kesilmesi ihtimali, gerekse 2018 yılında vadesi gelecek KGF kredilerine ilişkin riskler Bankacılık sektörü yönünden olumlu bir tablo çizmemektedir. Bu kortizonlu büyüme rakamlarına artık kimse inanmıyor Sayın Yıldırım. Çünkü günün sonunda elini cebine atan vatandaş orada % 11 büyüme yerine küçülme görüyor. Örneğin, asgari ücretteki reel azalış bunun en temel göstergesi. Madem kalkınma hızı reel olarak artıyor, o halde Çalışma Bakanı’nı neden asgari ücretliden fedakârlık bekliyor? İşsizlik artarken kalkınma hızı artıyorsa herkesi işsiz bırakın kalkınma hızı uçsun! Bugün asgari ücret reel $ bazında ise 2002 kriz yılından daha düşüktür.”
Çiftçi, işçi, memur, emekli küçülürken rantçı büyüdü.
İYİ Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray sözlerini şöyle tamamladı: “Borç destekli de olsa dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduk, tebrik ediyoruz. Ancak, büyümenin kalitesi ne durumda? Yani bu büyüme rakamları refah üretiyor mu? İşsizliği azaltıyor mu? Ücretlere faydası var mı? Reel dolar kuru bakımından 2002 seviyesine inen asgari ücrete faydası var mı? Özetle, eğer bu büyüme gerçekse, bu büyümenin milletimize faydası nedir? Hangi reform paketi açtınız da büyümeyi arttırdınız? Bakın size üzülerek bir tespitimiz daha ifade edelim; AK Parti 2002’de devraldığı ekonomi ile ilgili sorunları, 2017’de aynılarıyla yeniden üretmiştir.
Güneş gibi parlayan gerçekler ‘istatistik’ balçığıyla sıvanamaz.
Refah Üretmeyen Ekonomik Yapı, Düşük Asgari Ücret, Yüksek Cari Açık, Yüksek Genç İşsizliği, tarımsal ithalatı 2002’de devraldığın 1,6 milyar dolardan 12,5 milyar dolara yükseltip çiftçiyi batırmışsın… O zaman büyüyen kim? Kalkınıyoruz diyorsunuz ücretlilerin payı yılbaşından bu yana 4,5 puan gerilemiş, rantçıların faiz geliri 7,5 puan artmış Türkiye AK Parti ile 15 yılını kaybetmiştir.
Özetle, Ekonomi kötü yönetilmektedir, biz İYİ yönetmeye talibiz… “