İYİ Parti 2. Olağanüstü Kurultayını 12 Ağustos Pazar günü yaptı.
Meral Hanımın, MHP kongre sürecinde 38 ilde ki konuşmalarını kimini canlı, bazı konuşmaların videolarını defalarca altını çizerek dinlemişimdir.
Daha sonra referandum süreci ve son seçimdeki konuşma ve programları da dikkatle dinledim ve izledim. Diyebilirim ki bu gün ki konuşması tarihi bir konuşma olacak niteliktedir. Konuşmasında milli vurgular heyecan verici, tarihsel söylemleri etkileyici, cümleler kısa ve anlaşılır ifadelerle doluydu. Konuşması edebi bir metin olacak nitelikteydi.
Özellikle partinin kimliğini ortaya koyan Cumhuriyetçi, muhafazakar, demokrat ve Türk milliyetçisi ifadeleri net ifadelerdi. Öyle ki bir insan hem cumhuriyet değerlerine bağlı, hem muhafazakar, aynı zamanda demokrasiyi içselleştirmiş bir Türk milliyetçisi olabilir...
Bunun yanında bunlardan her hangi birisi hayatında ve eylemlerinde daha öne çıkmakla beraber yine diğer değerleri benimseyebilir ve saygı duyabilir. Tüm bunların dışında hepsini bünyesinde ve icraatlarında yansıtabilir elbette en makbul olanı da budur.
Bu dört değer toplumun genelinin kendini bulabileceği değerler manzumesidir. sonuc olarak partinin kimliği ; Cumhuriyetin kurucu değerlerine bağlı,Milliyetçi, muhafazakar ve demokrat bir partidir.
GİK ise bir kaç isim dışında biraz daha milliyetçi leşmiş bir liste olarak gördüm. Ama çok fazla değişen bir şey yoktu. Hatta bir kaç isim dışında hanımefendi kimlere bedel ödemekten yoruldum dediyse yine onlara bedel ödediği, bedelinin bir türlü bitmediği görülmektedir. Bir de abisi olan çapına liyakatine bakılmaksızın listede yer bulmuş. Enderunlulular, yine tımarlı Sipahiler’den daha çok tercih edilmiş. Listede en sevindirici isimlerden birisi Türkçülüğün Harika çocuğu diye tabir ettiğim M. Bahadırhan Dinçaslan'ın listede olmasına sevindim. İnşallah divanda veya daha iyi noktalarda görevde almasını umut ediyorum.
Genel İdare Kurulu seçimi blok mu çarşaf mı olsun delegeye soruldu, ben blok olmasının dön denilen bir genel başkan için daha geçerli olacağını söyledim. Çünkü milletvekilliklerinin sorumluluğunu üzerime aldım dedi ama küstüm oynamıyorum noktasında bunu söyledi. Çalıştayda eleştirenlerin tamamı hanımefendinin sürekli bedel ödediği veya bir şeyler verdiği insanlardı, il başkanları, GİK üyeleri, divanda önemli bir kısım ve Meral hanım sürecin hatalarının sorumlusuyken bir birini eleştirmeye gittiler. Sonuç hüsran ve kendisi de dahil istifalar peşi sıra geldi.
Blok liste olsun derken tam bunu ifade etmiştim. İnan’ın bu çizikleri atanlar o yeni gelen teşkilat yapısını bilmeyenler değil. Bu çizikleri atanları attıranlar yine ülküdaşlar.. Çarşaf olsaydı çizende çizdiren de giremeyecekti . Ülkücüler kendi ayağına kurşun sıkacaktı. O listede hiç tanınırlığı bilinirliği olmayan sırf önde gelen abilerin ya da Meral hanımın listeye yazdığı isimler neden çizik yemez, çünkü kimse tanımaz. Ama tanınan bilinen emeği mücadelesi olan ve yarınlarda her ülkücünün kapısını çalacağı kişiler Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu , Ümit Özdağ ve diğerleri çarşaf olsaydı çizilecekti. Arkadaşım anlatamadık kimimiz Ümit hocayı, kiminiz Koray beyi, bazılarımız da Müsavat abiyi kendine yakın görür ve her halükarda bir kapınız olur. Fotoğrafa bütün bakmayı öğrenin. Sahada olan, risk alan, mücadele eden, muhakkak tepki alır ama bu onu başarısız yada kötü adam yapmaz. Türk milliyetçiliğinin önde gelenlerine atılan çizikleri görünce, İyi ki blok liste olmuş dedim. Genel seçimlerde adaylıklar sürecinde şunu bire bir müşahede ettim; özellikle Türk milliyetçisi ülkücü olanlar Genel merkezde ya Koray beyin, kendini Ümit hocaya yakın hissediyorsa Ümit hocanın, Müsavat abi ile teşviki mesaisi olan Müsavat abiye gitti. Kapısını çaldı... Yani illa ki birinden birisi kişinin yakınlığına göre kapı olmuştur. Meral hanımı bunlar arasında bir tercihe zorlamak, yada komitacılık belasından dolayı birini tercih edip diğerini çizmeye çalışmak Ülkücülerin kendi ayağına sıkmasıdır . Ayrıca kimse kimseyi sevmek zorunda değil, ama sevmediklerinden dolayı diğerini yok etmeye çalışmak anlaşılır bir durum değildir.
Bunun dışında liste mantık olarak çok değişmemiş , önceki listelere göre daha milliyetçi leşmiş, Meral hanım her liste yaparken kimi yada kimleri dinliyor ve kulak kabartıyorsa belli ki yine o kişileri dinlemiş. Genelde listeye kendi ağırlığını koymuş ama Yine Enderunluları çokça tercih etmiş, listenin önemli bir kısmı da Üç büyüklerin abilik yaparak listeye aldıklarıdır. Bir de listeye Meral hanımın tercih ettiği Enderun çıkışlılara binaen, kendi liyakatleri ile hak ederek giren bir kaç tımarlı sipahi Türkçü milliyetçiler var. En umut vericide işte o son cümlede girenler.
Meral hanım konuşmasında son kez eteğinde ki taşı dökecek olanlar var mı? Son söz söyleyecek olan var mı, dedi. Sen, o soruyu hep bedel ödediklerine sordun, o kadar kalabalıkta milleti bu kadar yalvarttıktan sonra, nasıl kalkıp da o soruyu soralım, zaten çalıştayda sormayacaklar sordu, soracak olanlar zaten orada yoktu. Meral hanım bu soruyu sorduğunda üç defa kalktım oturdum, kalktım oturdum, fakat morali çok iyiydi, zaten yenice gönlü alınmış, moralini bozmak istemedim. Ne diyelim, helali hoş olsun.
Allah VATANA MİLLETE hayırlı uğurlu etsin.