AİDİYET: Aynı duygu düşünce ve gelecek tasavvuru noktasında bir araya gelmiş insanların oluşturduğu bir yapıya ait olmaktır.
Aidiyet ortak paydalarda buluşan insanların ortak yanlarını öne çıkararak hedefledikleri ülkülere ulaşma çabasıdır. Kurtuluş savaşını başlatan kahramanlar fikri yönden çok farklı ekollere sahip iken orta paydaları ülkenin kurtuluşu olduğu için aidiyetleri kurtuluş savaşı aidiyeti ile bütünleştiği için başarılı oldular.
Aidiyet; dinlerin, ekollerin, ideolojilerin ve ahlaki sistemlerin olmazsa olmazı olduğu gibi bu yapıların vücut bulmasını da sağlayan yegâne güçtür. 'Ben Müslümanım', 'Türküm', 'milliyetçiyim', 'solcuyum', 'liberalim' gibi tanımlamalar bir aidiyet kültürünü ifade etmektedir.
Aidiyet duygusu “ben” anlayışının yerini “biz” anlayışına bırakması halidir. Dolayısıyla gruplarda aidiyet, basit egoların, çıkarların ve ilkel dürtülerin yerine ortak duyguların hedeflerin, ilkelerin etrafında toplanmadır.
İYİ Parti’de aidiyet, partinin program ve tüzüğünde belirlenmiş ortak paydalarda buluşmak, onlarla hemhal olmak halidir. Herhangi bir şahıssa, hizbe ait olmak, partilileri bir araya getiren ortak paydaların dışına çıkmak İYİ Partili olmak değildir.
İYİ Parti’de yeni kanaatlerin, tavırların oluştuğu, 82 milyon insanımızı kucaklayan Hoca Ahmet Yesevi sevgisinin harmanlandığı Türkiye tasavvuru içinde egolarımızın yok olması durumudur. 5 milyon oyu vermiş ve geride kalan millet evlatlarına nasıl ulaşılacağını kendine ödev olarak gören bir sorumluluğun omuzlarında olduğu idrakiyle hareket eden bir duruşun yansımasıdır.
Dolayısıyla İYİ Parti felsefesinde komitacılık, 'az olsun benim olsun' ya da şahıslara bağlı ortak aidiyetimizi temelden dinamitleyen yıkıcı bir anlayışa yer yoktur.
İYİ Parti'de aidiyet duygusu kurumsallaşmadan önce gelir. Ait olma şuuru yoksa kurumsallaşma zaten gerçekleşemez.
İyi bilinmeli ki; uygulamalarda partinin aidiyeti değil ahbap-çavuş ilişkisine dayalı atamalar, tercihler ve görülen sıkıntılara karşı “benim adamım” anlayışıyla göz yummalar partinin temeline dinamit atmakla eşdeğerdedir. Böylesi tavırlar oluşmakta olan aidiyeti temelden yok etmektir.
İYİ Parti aidiyeti; demokrasi, özgürlükler, şeffaflık, hesap verebilirlik ve liyakat gibi evrensel değerlerle bezenmiş ilmi ve ahlaki bir duruşun adıdır.
İYİ Parti’de aidiyet, keyfiliğin, hemşericiliğin, adam kayırmanın yerini Türk milletinin makus talihi değiştirmek için stratejik hamlelerle tabanımızın hislerine tercüman olmak, onların sinerjisini vatan sathında Türk milletinin mahşeri vicdanında yer edinmesini sağlamaktır.
İYİ Parti’de aidiyet, Ortak aidiyetimiz kemiren organizmamızdaki urları zaman kaybetmeden çekip çöpe atmaktır. Aksi halde o ur organizmanın bütün hücrelerine yayılarak organizmayı işlevsel olmaktan çıkarır ki buna da kamikazelik denir.
İYİ Parti aidiyetinde ayrık otlarına yer olmamalıdır. Zira aidiyet, hassasiyet ister, ortak duyguların tekamülünü ister. Eğer bu duygular rencide edilirse zayıflatılırsa aidiyeti yok etmiş olunur.
Aidiyet kavramı inançla beslenir. Bu kavramla bütünleşmiş bireyler sadece hedefe odaklanırlar. “ Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” sözünün arka planındaki inanmışlık ortak aidiyet duygusuyla beslendiği için Çanakkale geçilmez oldu. Bile bile bizi zaafa uğratan tipolojilerin bu yapıya zarar vermesine rıza göstermek, zamanı değil deyip bir yerlerde tutmak demek İYİ Parti’yi oluşturan bu ortak değerlerin tarumar edilmesine göz yummak demektir.
İYİ Parti’de aidiyet, Divanından parti grubuna, GİK, MDK, il, ilçe teşkilatları ve mahalle sorumlularına kadar partinin tamamını kapsayan kuşatan ortak değerlerin içselleştirilmesi ve parti içinde iç tutarlılığın bir organizasyona dönüşmesidir.
Evet, bu ortak paydaları hayat tarzımıza dönüştürdüğümüz gün hem kurumsallaşmayı sağlar hem de iktidara yürüyen, toplumun umudu haline gelen bir parti oluruz vesselam