İYİ Parti’deki 12 genel başkan yardımcısı, 3 gün içinde 36 kenti ziyaret ederek, yerel seçimler öncesi parti çalışmalarının rotasını belirleyecek. Bu kapsamda İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, partisinin Denizli il teşkilatı ile buluştu. Çıray ziyaret sonrası İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ve Denizli İl Başkanı Hasan Akgün ile basın toplantısı düzenledi.
Çıray toplantıda, ekonomiden güvenliğe, CHP’ye ait İş Bankası hisselerinden, Katar Emiri tarafından hediye edilen uçağa kadar gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. Muğla ve Denizli’deki izlenimlerinin İYİ Parti’nin kesinlikle bir iktidar alternatifi olduğunu gösterdiğini öne süren Çıray, her iki kentteki katılım ve kalabalığı önemsediğini kaydetti.
Türkiye’nin önünde iki önemli gündem maddesi olduğunu, bunlardan birinin güvenlik diğerinin ise ekonomi olduğuna dikkati çeken Çıray, “Komşu ülkeler Türkiye’ye karşı tavır aldı. Tabii ki her zaman barış içinde olsak da teyakkuz halinde olan bir devlettik ama ilk defa sadece devletlerini değil milletlerini de karşısına alan bir pozisyondayız. Bu iktidar hem Türkiye’nin geleneksel dış politikasını küçümsedi hem de ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesini bir pasifist dış politika olarak tanımladı. Kendisinin aktif bir dış politika götüreceğini, Ortadoğu’ya örnek olacağını iddia etti ve 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun deneyim imbiğinden geçmiş bir Cumhuriyet dış politikasını terk etti. Rusya ve ABD, Suriye’nin paylaşılması konusunda anlaşmıştır. Hatay’ın yakını Rusya’ya, Fırat’ın doğusu ABD’ye düşmüştür. Gün gelip baktığınızda göreceksiniz ki sırtınızdan ceketinizi alıvermişler. Şu an ne yazık ki bu öngörüler gerçekleşti. Rus uçağının düşürülmesinden sonra Rusya bölgeye kalıcı olarak oturdu ve kalıcı oldu. Süleyman Şah Türbesi’ni altına tekerlek koyup çektiler. Zamanın Dışişleri Bakanı, türbenin kaçırılmasında yardım ettiği için YPG’ye teşekkür etti. Şimdi sağa sola dönüp herkesi hainlikle, PKK’lı olmakla ya da FETÖ’cü olmakla suçlayanların kendilerine dönüp bakmalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu.
‘BANKALAR KREDİ FAİZLERİNİ YÜZDE 40 İLE 70’E ÇIKARDI’
Çıray, AKP’nin ülkeyi devraldığında büyük eserler olduğunu ancak bugün satılmadık bir şey kalmadığını söyleyerek, şunları kaydetti:
“Ayrıca özelleştirmenin mantığı olan, özelleştirilen fabrikaların daha geliştirilmesi, işçi sayısının artırılması, ekonomiye daha çok katkıda bulunması gibi kavramlar kullanılmadı. Çok fabrika arsaları için satıldı. Bugün Türkiye bir ekonomik krizin başında. Yıl başından bu yana Türk milleti yüzde 45-50 fakirleşmiştir. Devalüasyon oldu, bunun adını koyalım; Türkiye’de devalüasyon oldu. ‘Para dalgalandı, değerini kaybetti’ gibi laflara gerek yok. Türkiye’de yüzde 50’ye yakın devalüasyon oldu. Bankalar kredi faizlerini yüzde 40 ile 70’e çıkardı. Bunu kredileri alan alan sanayiciler, bunu halka nasıl yansıtacak onu kışın göreceğiz. Büyük işçi çıkarmalar olacaktır.”
‘ATATÜRK MİRASINI İSTEDİĞİNE BIRAKMA HAKKINA SAHİPTİ VE BIRAKMIŞ’
İş Bankası’ndaki CHP hisselerinin CHP’nin sorunu olmadığını belirten Çıray, “Türkiye’nin bütününün sorunudur. Büyük Atatürk, öldüğü zaman hiçbir şahsi serveti yoktu. Olanı da bağışlamıştır. İş Bankası hisselerini CHP’ye bağışlamış, Türk Dil Kurumu’na ve Türk Tarih Kurumu’na ödenmek üzere. CHP bundan beş kuruş para almamıştır. Bu sembolik bir iştir ama burada esas olan o değil. Esas olan şu; bizi modern bir devlet yapan ve tüm Ortadoğu’daki ülkelerden farklı kılan medeni hukuku bu toprakla getirmiş olmamız. Medeni hukuğun en önemli unsurlarından birisi miras hukukudur. Atatürk mirasını istediğine bırakma hakkına sahipti ve bırakmış. Eğer Atatürk’ün mirası ile oynamaya kalkarsanız, miras hukuku ortadan kalkar. O zaman benim mirasımın nereye gideceğini bilemem öldükten sonra. Siz de bilemezsiniz. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi, ‘tapunun delinmesi’ demektir, ‘mülkiyet hakkınızın ortadan kalkması’ demektir. Artık hiçbir şeyden emin olamazsınız” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN ŞARTLARI BUNA MÜSAİT DEĞİL’
Katar Emiri’nin hediye ettiği uçakla ilgili de açıklama yapan Çıray ,”Komşusu açken biz tok olamayız; bırakın uçak almayı. Yani bu millete kemer sıkmayı tavsiye edeceksin, faizleri yükselteceksin ondan sonra da uçak alacaksın. Biz 13’üncü uçağın alınmasını fazla görmüyoruz ama Türkiye’nin şartları buna müsait değil. Türkiye’de fert başına düşen milli gelir 50-60 bin dolar olursa o zaman bunu yaparız” diye konuştu.