Devlet, somut olarak gösterilmeyen ancak bürokrasi ile görülebilen bir büyük sosyal kurumdur. Bu sayede devlet ancak bürokrasi ile ete kemiğe bürünüp, topluma görünebilir. Devletin insanlara görünen yüzü bu sebeple çok önemlidir. İyi görünen bürokrasi devleti iyi, kötü görünen bürokrasi de devleti kötü gösterir.
Bürokrasi, devlet olmanın en önemli vasıflarındandır. Bürokraside hiyerarşi ve uzmanlığı bitirirseniz devletin temeline dinamit atmış olursunuz. Bürokrasi, devletin hafızası, hiyerarşisi ve uzmanlar kadrosunun toplumda görülen yüzüdür. Bürokrasi, İYİ PARTİ ile yeniden eşitlik, adalet ve liyakat esaslarına göre şekillenerek iktidarın değil Türk milleti adına devletin görevini ifa edecek yapıya dönüşecektir.
AKP iktidarları başta bürokrasiyi parti militanlarıyla doldurdular. Sonra da ne mi oldu? Eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten, tarımdan sanayiye kadar bütün dengeleri alt üst ettiler. Diş İşleri Bakanlığında yılların tecrübesiyle yetişen hariciyecileri aşağıladılar, militanlarını hariciyeci yaptılar. Sonuçta Türk dış politikası Cumhuriyet tarihinin en kaotik dönemimi yaşamaktadır.
Şaibeli sınavlar cemaatlerle tarikatlarla iş birliği yapılarak devletin bütün kurumlarını kevgire çevirdiler. Gençlerin ne Türkiye hayalini ne de umutlarını bıraktılar. Mülakat adı altında alacağınız puan ne olursa olsun kazananın önceden belirlendiği bir formaliteyle birkaç neslin yok olmasına sebep oldular.
İYİ PARTİ ile bürokrasi yeniden liyakat esaslarına göre şekillenecektir. Bürokratlar, birilerinin adına değil Türk milleti adına meşruiyet içinde liyakat ölçülerine göre görevlendirileceklerdir.
Keyfi uygulamalar, hukuksuz icraatlar değil meşruiyet içinde kalınarak devlet çalıştırılacaktır.
İYİ PARTİ iktidarında "Ayağını kırın suçu bana attın." Diyen bir Bakan olmayacaktır. “Ne istedilerse verdik “diyen bir Başbakan olmayacaktır. Hukukun üstünlüğüne zara verebilecek herhangi bir uygulamaya izin verilmeyecektir.
Yoksa liyakati kaldırır yerine adam kayırmayı ve militan partizanlığı getirirseniz, o bürokrasi devleti devlet değil “parti devleti” olarak ortaya çıkar.
Sonuç olarak iyi parti iktidarı ile milli devlet yeniden tesis edilecektir. Keyfiyet değil hukuk kuralları geçerli hale gelecektir. Bu kurallar iktidar dahil olmak üzere herkesi bağlayan kurallar olacaktır.