Kadınlar güçlüdür...

Nazım PEKER

Sevgili okurlarım!.

Kadın dendi mi akan sular durmalı.

Zira, bizlerin beşiğini sallayan kadınlar, isterlerse dünyayı da sallarlar.

Yakın örneği: İran.

Kadınları kategorize etmeyi sevmem. Çünkü dünyanın yarısı kadın!. Diğer yarısı da onların eseri!..

O beşiği sallayan kadınlar:

Sırtlarını sadece hayata dayarlar, birilerine değil, enerjileri kendileridir.

Yol arkadaşları, kendileridir. Kafaları tuttuğunu yâr ederler. Tutmadığını da çöplüğe yollarlar.

Dilleri, sözleri; ruhlarının başkaldırısı, isyanı ya da sevecenliğidir. Kalplerinde ne varsa, dillerinde o vardır. Sözleri kadınsıdır, yumuşaktır. Gerektiğinde de demir bir leblebidir. Yutulmaz, düğümlenir boğazda.

Benliklerinde de, dillerinde de zincir yoktur. O kadınlar ki, zincire 'eyvallah' demezler. Gerekirse kükreyip bendleri de, engelleri de yıkmasını iyi bilirler.

Yürekleri iyiliğe, güzelliğe sevdalıdır. Yürekleri kin de, kilit de tutmaz. "Var olasın hayat, incitme bizleri" der.

Yokluk nedir bilmezler. Yoklukta var olurlar, yâr olurlar, arı olurlar, darı olurlar. Kıtlıkta kaynayan tenceredirler.

Onların yüreklerinde de, ruhlarında da yokluk yoktur. Yoktan var ederler. Kırıntıyı çorba, kemiği et ederler.

"Aman sen de neler yazıyorsun" demeyiniz. Unutmayınız kadının fendini; yıkar engelleri bendini.

Bir uçurum kadar derindirler. Bilemezsin, kestiremezsin bu derinliği. Sığ sanırsın ama derindirler.

Mavilik mi dediniz? Gökyüzünün maviliği, onların maviliğinin yanında çok basit bir renk olur. Öyle mavidirler ki, gök yüzü onların maviliğinin kıstası olamaz asla!..

Kanatları yoktur. Uçmayı bilmezler. Ama öyle uçarlar, uçururlar ki, her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır sözünün kahramanlarıdırlar.

Onlar ki, kanatsız uçan bir kutsal canlılardır, bilene!..

Bu uçuş, öyle planlı ve derin hesaplıdır ki, kimsenin dalına asılmadan, kimseleri incitmeden, kimselere yük olmadan uçarlar.

Atmaya görsün kafaları...

Harbi delikanlı olurlar bu kadınlar. Şöyle parmaklarının ucuyla dünyayı sallarlar.

Çünkü korkusuzdurlar.

Savaşlarda Kara Fatma’dır onlar, Nene Hatun’dur onlar, Umay Ana'dır onlar, Tomris Hatun’dur onlar.

Dünyayı onlar döndürmezler. Fakat dünyanın dönmesini anlamlı kılanlardır onlardır.

Sırf kadın oldukları için, ana oldukları için, cennetin bile ayakları altına layık görülen varlıklardır.

Hele de bizim kadınlar.

Atatürk’ün: "Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." dediği Türk kadınları!.

Ey güçlü kadınlar! Kendinize güvenin. Gücünüzün farkına varın ve kullanın. Sallayın şu erkekler, tarikatlar, cemaatler egemenliğini.

Esen kalınız...