Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, konuşmasında ağırlıklı olarak milliyetçilik tartışmasına değindi.
Mardin'de kullandığı "Her türlü milliyetçilik ayağımızın altındadır" ifadesiyle ilgili konuşan Erdoğan, şunları söyledi: "MHP ve CHP tarafından sözlerim istismar edilmek istendi. CHP Genel Başkanı çıktı, 'Bu sözleri Rize'de söyleyemezsin' dedi. Biz konuştuğumuz yere göre, kişiye göre dil kullanan bir iktidar olmadık. CHP Genel Başkanı gitsin önce aynaya baksın. Ankara'da, İzmir'de salladığı bayrağımızı gidip Hakkari'de sallayamayan biri çıkıp bizi farklı yerlerde farklı konuşmakla itham edemez.
Cumhuriyeti istismar edeceksin, sonra da Hakkari'de bir tek Türk bayrağı olmadan miting yapacaksın. Kılıçdaroğlu cesareti varsa İzmir milletvekilini de yanına alsın o düşünceleri Tunceli'de kendi memleketinde dile getirsin. Televizyondaki millet tanımını Tunceli'de yap, seni görelim. CHP Genel Başkanı 'milliyetçilik ve ulusalcılık aynı şey' dedi, sevsinler seni.
Size tarihi vesika göstermek istiyorum. Türk Antropoloji Enstitüsü'nün bir kitabı. Kitapta raflarda yüzlerce kafatası var. Kadın ve erkekler üzerinde ölçümler yapılıyor. Kitabın 53. sayfasında yine raflarda kafatasları. 10 ayrı bölgede kafatasları ölçülmüş. Bizim millet tarifimiz bu olabilir mi? Bunun bizim dinimizde, bizim ruh dünyamızda yeri olabilir mi? BDP'nin peşine takılmış olan seçmen kardeşlerime, CHP seçmeni, MHP seçmeni kardeşlerime sesleniyorum. Rabbim 'Sizi boylar halinde, kabileler halinde yarattık. Ta ki tanışanısız' diye buyuruyor. Ardından devam ediyor 'Allah katında üstünlük takvadadır. Peygamber efendimiz de Arap'ın Acem'e, Acem'in Arap'a üstünlüğü yoktur diyor.
Milliyetçilik ayağımızın altındadır derken aşağılanmayı, etnik kökene dayalı bir milliyetçiliği kastediyoruz. Irkçılık anlamında da CHP'nin izinden giden BDP'nin milliyetçilik anlayışına prim vermeyiz. Biz milliyetçiliği yaşayan ve yaşatan bir partiyiz. Sloganlara sıkıştıran değil, millete hizmetle özdeşleştiren bir partiyiz."
'231 MİLYAR LİRA FATURA YÜKLEDİLER'
"Bizim milliyetçilik anlayışımızı tarif edeyim" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milliyetçiyim diyenler bize 36 milyar dolar ihracat devretti. Şu anda 152.5 milyar dolara yükseldi. Milliyetçiyim diyenler borçlandılar. Bize 23.5 milyar dolar IMF'ye borç devrettiler. Biz onların yaptığı borcu 10 yılda ödedik. Şu anda 400 milyon dolar borcu Mayıs'ta ödüyoruz. IMF ile alacak vereceğimiz bitiyor. IMF bizden borç istiyor ve kendileriyle anlaşma yapılabilirse 5 milyar dolar borç veren ülke durumuna geliyoruz. Milli bankamızın içini boşalttılar. Şu anda Merkez Bankamızın döviz rezervi 125 milyar dolar oldu.
Milliyetçiyiz dediler, bankaları batırdılar. 231 milyar lira milletin sırtına fatura yüklediler. Türkiye kendi tankını, kendi savaş helikopterini üreten bir ülke konumuna yükseldi. Göktürk uydusunu uzaya fırlattık. Bizim milliyetçilik anlayımız bu. Paramızı rezil ettiniz, elaleme rezil olduk. Altı sıfırla biz rekor peşinde koşuyorduk. Maaşı alınca millet dolar alıp paranın değerini koruyordu. Biz altı sıfır atacağız deyince birileri çıktı yazdı. 'Eşek gibi anırırım' dedi. Herhalde bilmediği için anırmadı.
'KARDEŞLİĞİ TESİS EDECEĞİZ'
Bu ülkede kardeşliği tesis etmenin mücadelesini veriyoruz. CHP'nin Genel Başkanı gündem belirlemek için yola çıktı. Bizden randevu istedi. Geldiler, oturduk konuştuk. MHP 'randevu vermiyor' dedi. Vermesin biz anayasayı bile birlikte değiştirebiliriz. Hemen üç arkadaşıma görev veriyorum, çalışmaya başlasınlar. Adım neyse bu adımı atalım. Gelen arkadaşlardan biri hemen 'olmaz' dedi. Şu anda o iki-üç ay çok geride kaldı.
Eğer samimiysen üç arkadaşını oturtalım çalışsınlar. Cevap veremiyorlar. Çünkü bu konuyla ilgili hazırlıkları yok. Bu konuyla ilgili partilerinin içinde bir kararlılık yok. CHP Genel Başkanı bir tek şehit gelirse sorumlusu Erdoğan'dır diyor. Biz bu ülkede hem CHP, hem MHP'ye rağmen bu kardeşliği tesis edeceğiz. Diye diye Sivas'ın ötesine gitmelerini sağladık.
'BALDIRAN ZEHİRİNİ DE İÇERİZ'
Biz uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. CHP, MHP ve BDP kanın durması için sorumluluk üstlenmediler. Sorumluluktan kaçarlarsa her akan kan onların eline yüzüne bulaşacaktır. Biz kanı durdurmak için çırpınacağız. Eğer bugün çözüm süreci içinde BDP'li vekillere İmralı'ya gitmesi noktasında bakanlık izin veriyorsa, bunun tek nedeni acaba bir adım atılabilir mi? MHP bunu da istismar ediyor. Biz çözüm için her yola başvururuz. Baldıran zehirini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin. Biz bu ülkede etnik yapılar üzerinde ayrıma müsaade etmeyen tek partiyiz.
'MİLLETİN BAŞINI EĞECEK ADIM ATMAYIZ'
Türk ne kadar kardeşimse, Kürt de o kadar kardeşimdir. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Kanın durması için hiçbir sorumluluk almayan fırsatçıların tezgahına asla gelmeyin. Milletin başını öne eğecek hiçbir adım atmayız. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir girişimin içinde olmayız. Savaş kolay, barış ise zordur. Biz zora talibiz. Ne acıdır ki, bu ülkenin aydınlarından yeterli desteği alamadık. Ama almayı bekliyoruz. Milletimizin bizimle birlikte olduğunu biliyoruz.
CANLI YAYINDA TEMEL ATMA TÖRENİ
Grup salonundan bizim vatanseverliğimizin yine bir nişanesini buradan hep birlikte ekrandan izleyeceğiz. Çoruh Nehri üzerine biz üç gerdanlık taktık. Muratlı, Borçka ve Deriner barajlarını hizmete aldık. Şimdi de buradan Çoruh üzerinde bir başka barajın Yusufeli Barajı'nın temelini atıyoruz. Yusufeli Barajı 486 milyon lira bedelle, kendi sınıfında dünyanın en yüksek üçüncü, Türkiye'nin en yüksek barajı olacak. Ben temel atma törenlerine katılmıyorum. Artvin Yusufeli Barajı 6 yıl içinde tamamlanacak ve hizmete girecek."
ÖZDEMİR'LE YIL PAZARLIĞI
Erdoğan bu sözlerinin ardından Artvin'e canlı bağlandı. Erdoğan, barajı yapacak konsorsiyum adına Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir'e "7 yılı size yakıştıramıyorum. Ne kadar daha süratle bitirebileceğiz" diye seslenince, Özdemir, "Limak-Cengiz-Kolin ortaklığı olarak 18 Haziran 2018 tarihinde ülkemize kazandırma arzusundayız" diye konuştu.
Erdoğan bunun üzerine "İnşallah 29 Mayıs 2018'de yetiştirelim ve açılışını bitirmiş olalım" dedi. Özdemir de "29 Mayıs'ta 11.00'de bu barajı ortaklarımızla birlikte yapıp teslim edeceğiz" şeklinde konuştu. Erdoğan 10'dan geriye sayarak grup toplantısının yapıldığı salondan barajın temelini attı.