Adam demiş ki; “Sende bu ense, bende de bu para oldukça daha çok tokat yersin.” Hazine ve Maliye Bakanımız ekonomiye danışman olarak McKinsey Firmasıyla anlaşıldığını söylediğinde aklıma bu fıkra geldi. Ense benim ensem..
1961’le 1980 arası her yıl yaptığımız İMF anlaşmaları 83, 84, 94, 99 ve 2000, 2002 diye devam etmiş; en son 2005’de imzalamış, 2008’de tamamlamışız. Şimdi dönüyoruz başa.. Zira 2001 Krizi sırasında da danışman şirketimiz McKinsey’di.
Amerika’ya atarlanırken; yerlilik ve millîlik havası atarken ne oldu da birden New York istikametine dümen kırdık, bilinmez. Danışmanlık anlaşmasını, 6,5–7 iken bozdurmaktan gurur duyduğumuz dolar üzerinden mi yaptık yoksa yerli ve millî paramız üzerinden mi; bilmiyoruz.
Madem ABD ekonomimizle olumsuz anlamda uğraşıyor, o vakit biz de USA patentli bir şirketle anlaşalım; bizle uğraşmayı bıraksınlar diye mi düşündük?! Hem de arkasında dağ gibi Rothschild Hanedanlığı varken..
‘Küresel Dublör’ olarak tarif edilen McKinsey Company hakkında ilginç bilgiler var. Daha anlaşmadan 1 yıl önce şirketi iyi tanıyanlar bakın neler söylüyorlar, Ekşi Sözlük’te:
§ Siz McKinsey’i çağırdığınız için McKinsey’in yaptığı tüm illegal işler aklanır. Sözleşmeyi imzalarsınız; McKinsey’den bir grup gelip odanıza yerleşir.
§ McKinsey sizden bol miktarda data talep eder; bu dataların çoğu aslında gizli bilgilerdir. Tüm bu bilgiler global veri tabanına geçer ve Amerikan kapitalist sisteminin kullanımına açılır.
§ McKinsey çalışanları datalarınızı yine McKinsey araçları kullanarak işler ve sorunun ne olduğunu bulmaya çalışır. Millî ekonomi, bağımsızlık, kültürel değerler, çevre bilinci, hukuk devleti, sosyal devlet, çalışan hakları gibi kavramlar bu bakış açısının dahilinde değildir. Bu bakış açısının tek amacı başvuru sahibini zenginleştirip bir şekilde ‘global network’e bağlanmasını sağlayarak aslında Amerika’daki büyük patronu mutlu etmektir.
§ Tebrikler; artık çoğunluğu Yahudi işadamlarından oluşan, data, silah, uyuşturucu, petrol ve 3K ticareti yapan, terör örgütlerini destekleyen, Amerikan ve İsrail çıkarlarını her şeyin üstünde tutan dev bir ağın küçük bir parçasısınız.
§ Bu işleyiş tam olarak Amerikan emperyalizminin işleyişidir. McKinsey şirketinizin gerçekten de daha fazla kâr etmesini ve daha verimli çalışmasını sağlar. Ancak dünyada dönen para ile kıyasladığınızda iki kuruş uğruna en nihayet PKK’ya silah temin eden ağın bir parçası olmuşsunuzdur ve PKK o silahlarla askerlerinizi şehit etmiştir.
§ Tam bir rantiye kuruluştur. Size iki tane sunum yapar, sonra on milyon dolar faturayı dayar. Müşterilerine verdiği hizmet ile tahsil ettiği ücret orantısızdır. Peki, bu kadar şirket mal mı da gidip bunlardan danışmanlık alıyor? Faaliyet raporunda bunun adının yazması, yurtdışında yatırımcılara yapılan sunumda isminin geçmesi kritiktir. Bu ve birkaç benzerinden danışmanlık almayan şirkete yabancı yatırımcı fon sağlamaz.
§ Hizmetlerinin bedeli minimum 1 milyon dolardan başlayan şirkettir.
§ Bu şirketlere verilen para alınan hizmetin karşılığı değil sistemin bir parçası olduğunu ispatlamak içindir. Bir tür reklam harcaması gibi değerlendirilebilir.
Gayrı NATO’ya alternatif düşünceler, CEO Başkan Trump’a saydırmalar, S-400 gibi mevzular rafa; turbo (vahşi) kapitalizmle iman tazeledik.
Bu saatten sonra iki tavsiyem var; biri genel, biri özel. “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” diye bir kitap var; alın okuyun. Yerel Seçimler öncesi Körfez Belediye Başkanı hemen yeni bir şiir yazsın.