1933’den bu yana gururla söylenen “ANDIMIZ”, 2013 yılında “Kürt açılımı” umuduna kurban verilmişti: birilerine şirin görünmek adına mı yoksa şuur altında bir gizli niyete mi?
Türk Eğitim-Sen, “Yasaklama” kararını yüksek mahkemeye taşıdı. Beş yıl aradan sonra Danıştay 8.Daire, “Andımızın okunmasının” sakıncalı olmadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurdu.
Hepimiz "sonunda” diyerek sevindik. Çünkü Türk olmanın, doğru olmanın, çalışkan olmanın kime ne zararı vardı ki?
Bu karara HDP’nin, PKK’nın, Yunanistan’ın itirazını beklerken, ne garip ve manidar ki, bizim “Siyasal İslamcılardan” geldi. “Vay efendim! Mahkeme yürütmenin kararını durduramazmış. Bir Kürt neden Türküm diyecekmiş, her gün Türküm demekle Türk olunmazmış.”
Bu kesim her ne ise mahkemeler kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda karar verirse, “Saygı duyulması zorunlu” oluyor da, aleyhte bir karar verirse saygısızlık ve hükümet etmenin önünde bir engel olarak görülüyor.
Sevsinler sizin hukuk anlayışınızı ve bağımsız hukuk söylemlerinizi. Hadi oradan!..
Anayasa Madde 66: “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes TÜRK'tür (Din ve ırk bağı olmaksızın)”. Bu eski Anayasalarımızda da böyleydi. 1924 Anayasası Madde 88: “Türk ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur.”
Komşumuz Yunanistan’da sınıflarda okutulan bir marşta: “ Ta parumi Tinpoli ki, tin Aya Sofia, Ta dyoksumi tis Turki, Mestin kokini mila” söylenir. Ne dediğini merak ettiniz değil mi?
“İstanbul’u alacağız, Ayasofya’yı da. Türkleri kovacağız, Büyük ülkümüze kadar.” Nokta.
Keşke bizim siyasal İslamcılarda Türklük lehine azıcık ırkçılık yapabilselerdi. Her ülke her millet kendi geleceğini ve çıkarını korumaya çalışır, koruyabilmesi için gerekli yatırımları yapar, gayreti gösterir, eğer bir soysuzluğu yoksa. Çakma kırmızı fesli tarihçinin neler dediğini bir hatırlayın.
Türk yok diyenlere, Çanakkale bir efsane değil diyenlere, Çin Seddi bir yalan diyenlere hatırlatalım. Evet! Bunlar var ve gerçek. Bu gerçeklerin öznesi de TÜRKLER.
Onun için bizler Türk diyoruz. Türk kim mi? Yunanlıların çocuklarına öğrettiği marşta adı geçen ırktır.
Milli duruşlarını bulamayan ve koruyamayan ülkelerin: hallerine bir bakın. Bakın da milli ve yerli olmanın kısaca TÜRK olmanın önemini lütfen kavrayın artık.
Andımıza karşı çıkmakla, kimin değirmenine su taşımaktır niyetiniz?
Sevgili okurlarım bizim en büyük düşmanımız; Bizden görünüp, İslam görünüp Türk ve Türklüğün başına çorap örmeye çalışan kriptolardır. Yani pirincin içindeki beyaz taşlardır. Sn. Milli Eğitim Bakanı’nın, “Hukuki süreç devam ediyor” gerekçesiyle okumayı ertelemesi ve “temyize” gitmeye hazırlanması; yorgunu yokuşa sürme gayretidir.
Andımızın neresi ve hangi cümlesi, kimlerin nesrine neden batmakta? Dünyanın her yerindeki din görevlileri azıcık da olsa milliyetçi ve yerlidir: Allah azıcık da bizimkilere izan versin ve milli olmayı nasip etsin.
Türk Eğitim-Sen’e, Danıştay 8. Daire’nin değerli hukukçularına, Sn, Meral Akşener’e, Devlet Bahçeli’ye, İlber Ortaylı’ya, Prof.Dr. Ümit Özdağ’a ve diğerlerine Andımıza sahiplenmelerinden dolayı teşekkürler.
Biraz Türk olun artık Türk!. Bu ülkenin adı Türkiye, vatandaşları da Türk’tür. Akıl sahibi hiçbir Kürt ve Kürt evladı “ANDIMIZDAN” rahatsız değildir. Herkes kendi adına konuşsun. Birileri çıkıp ben “İstiklal Marşı’ndan rahatsızım, ırkçılık kokuyor" derse onu da yasaklayacak mısınız?
Esen kalınız...