Çimenler gürleşip yeşili koyulaşınca,
Yoğun duygulara kap olur içi
Hasreti doruğu o günlerde döver
Geç kalırsam delirir kahrından
Lisanımünasiple, donmuş zamana söver
Şubat’la Aralığı eski adlarıyla bilir kınalı saçlım
Cuma’yı şaşırmaz verilen salâ’dan
Seneleri olaylarla hatırlar
Doğum tarihimi sorarsam der ki ‘o yıl
Dam boyunca yağmıştı kar
Bahçeye benim için eker sebzeleri
Pürlerini okşar, diplerini sular
Ahlarla ohlarla büyütür
Bir elemeğine dalar gözleri, bir geleceğim yöne,
Durmadan efkâr öğütür
Torunumla oyunumu seyrederken göğsü şişer,
Yine de çocukmuşum gibi davranır
Üstüme küçülmüş kanatlarını gerer
Gücü yetse mindere bile oturtmaz,
Altıma bedenini serer
Yanımdayken diri görünmeye çalışsa da boş,
Ne gözlerinde fer kalmış
Ne dizlerinde derman
Bir yapışıyor ki seccadeye ayrılması zor
Nicedir kendinden geçmiş gibi
Galiba
Bize dua ediyor.