Ortakses sitesinde yazmaya başladığım ilk yazımı hatırlayanlar, bu sitede ‘Dinî konularda’ yazacağıma söz vermiştim. Nitekim iki yıl dayandım başka konularda yazmadım. Son günlerdeki siyasi gelişmeler, sözümü bozmama yetti.
Yine Allah’ın ayetleriyle giriş yapacağım ama, kendi düşünce ve yorumlarımı da ekleyeceğim.
Şura suresi 42.ayet: Ancak insanlara zulmedip yeryüzünde haksız yere azgınlık edenler kınanırlar. İşte, can yakıcı azap da bunlar içindir.
Ankebut suresi 4.ayet: Yoksa kötülük yapanlar, Bizi (aşıp) geçeceklerini mi sandılar? Ne kötü hükmediyorlar.
Son devirde siyasette belirleyici kirli oyunlar, Milliyetçi Hareket Partisi'nde 1 Kasım 2015 erken seçim sonrası, partinin aldığı başarısız sonuçlar neticesi; delege çoğunluğunun olağanüstü kongre isteğinin, mahkeme oyunlarıyla bozulmasından sonra başladı.
Hatırlanacağı üzere, 7 Haziran 2015'de yapılan genel seçimler sonucu MHP 80 milletvekili almış, AKP ise tek başına iktidar olamamıştı. MHP, AKP ile ittifak yapıp iktidar olmak yerine erken seçim istemiş, 1 Kasım’da yapılan seçim sonucu 80 milletvekilliğinden 40 milletvekilliğine düşerek, AKP’nin yeniden tek başına iktidar olmasını sağlamıştır.
Bu yenilgi üzerine MHP kongre delegeleri Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ önderliğinde olağanüstü seçimli kongre kararı almak üzere dilekçe toplayarak genel merkeze verdiler. Genel merkez kabul etmedi. Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi verilen dilekçelere istinaden 15 Mayıs 2015’de olağanüstü kongrenin yapılmasına karar verdi.
Bu karar MHP tarafından bir üst mahkeme yerine, daha önce ayarlanmış, Kastamonu/Tosya ve Sivas/Gemerek ilçe mahkemelerine itiraz edilerek; kongrenin yapılmaması yönünde karar çıkarttılar. Ve olağanüstü kongre yapılamadı.
Delegelerin büyük çoğunluğunun istediği olağanüstü kongre yapılamayıp ve partide artık politika yapılamayacağına kanaat getiren (zaten ihraç edilmişlerdi) Meral Akşener ve Ümit Özdağ yeni bir parti kurma çalışmalarına başladılar. Daha sonra Koray Aydın da bu çalışmaya katılarak İYİ Parti kuruldu.
İYİ Parti kuruldu ama, iktidar çevreleri seçime sokmama konusunda yeni tuzaklar peşindeydiler. Bunu sezen İYİ Parti ve CHP yetkilileri bir gece bir hamle yaparak, CHP’den istifa ettirilen 15 milletvekili ile beraber İYİ Parti'ye grup kurdurarak seçime girme engelini ortadan kaldırdılar.
Neticede ittifakla girilen seçimde AKP tek başına iktidar olamadı. Devamında yapılan Mahalli İdareler seçiminde ise, Büyükşehir Belediyelerinin en önemlileri Millet İttifakı denilen muhalefet ittifakının eline geçti. AKP ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı'nın İYİ Parti için düşündüğü tuzaklar boşa çıkarken, yenilmezlikleri de bitmiş oldu.
Bir başka tuzakta İstanbul mahalli seçimlerinde yaşandı. Büyükşehir BB’lığını kazanan Ekrem İmamoğlu, yine mahkeme oyunlarıyla -bir şeyler oldu- denilerek YSK tarafından seçilememiş kabul edildi. Aynı sandığa giren diğer üç oy pusulaları geçerli sayıldı. Sadece başkanlık için seçim yenilenmesi kararı alındı.
Allah, birçok ayetinde "Ben kâinatı bir ölçü üzerine yarattım, ölçüyü bozmayın" ikazlarına rağmen, "Ben" diyen kullar, Allah’ın ikazlarını hiçe sayarak adalet ölçüsünü kaçırdılar. İlahi Adaleti unuttular, ebedi iktidar uğruna tuzak kurmaya devam ettiler.
Allah bu kullarını öyle şaşırttı ki, millet çoğunluğunun kabul görmediği PKK terör örgütünden medet umar hale getirtti. Örgüt başının abisini TRT Devlet televizyonuna çıkarttılar yardım istediler... Örgüt başından mektup getirttirerek HDP seçmeninin tarafsız kalmasına öğüt vermesini sağladılar. Neticede 15 bin fark, 850 bin oldu. Büyük hezimet aldılar. Onlar bu hezimette İlahi Adaletin tecellisinin farkına bile varmadılar.
Farkında değiller! Şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçimine gidilirken, muhalefet adaylarından çekindiklerini yine mahkeme oyunlarıyla saf dışı etmeye çalışıyorlar. Nitekim, İstanbul Büyükşehir BB Ekrem İmamoğlu’nu uydurma bir hakaret yaftalamasıyla, kurgulanmış mahkemeye, siyaset hakkını elinden alacak bir ceza verdirdiler.
Bu verilen ceza ile yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminde İmamoğlu’nun seçime girme hakkı ortadan kalkmış bulunmaktadır. Mahkeme dizileri sonuçlanmamış olsa bile, kesin aday belirleme gününe kadar son karar verilmeyecektir. Ucu açık bir durumla aday gösterilmesi akla ziyandır. Bu konuda iktidar hedefine ulaşmıştır.
İkinci hedef, kazanma şansı olan ve adı geçen Mansur Yavaş’tır. Ona da CHP tarafından bir tuzak kurdurulacağına inanıyorum. Ama CHP’den geldiği bilinmeyecek. Ayrıca, İmamoğlu davasında da CHP üst yönetiminin dahli olduğu kanaatini taşıyorum.
Batı dünyası, yine Erdoğan’ın kazanmasını istiyor. Bunun içinde karşısında zayıf aday olması gerektiğini bizden iyi biliyor. İktidar medyası yazarı çizeri, CHP medyası ve akilleri, iki tarafta Kılıçdaroğlu’nu istediklerini açık açık beyan ediyorlar. Gücü elinde bulunduranlar yine yeni tuzaklar peşinde. Seçtiklerini bize tasdik ettirme hesabı yapıyorlar.
Daha önce iki tuzağı boşa çıkaran İlahi gücün, bu tuzakları da boşa çıkaracağına inanıyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra başı hep önde olan Türk Milletinin artık Allah’ın izniyle başını kaldıracağına inanıyorum. Allah, genelde müdahaleci olmamakla beraber, İstiklal Savaşında olduğu gibi müdahaleci olacağına -önceki örneklerde olduğu gibi- inanıyorum. Allah, ikaza devam ediyor:
Bakara suresi, 284. Ayet: Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. İçinizdekini açığa vursanız da gizleseniz de Allah sizi onunla sorguya çeker. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğini cezalandırır. Allah, her şeye gücü yetendir.
Kul kurar, kader gülermiş… veya Kader kurar kul gülermiş.
"Bakalım Mevla neyler, neylerse güzel eyler."