Kongre aslında o gün başlamadı…
2.5 ay önce başlamıştı.
Yaklaşık 2.5 ay önce tanıştım İYİ Parti’nin İYİ insanlarıyla. Aralarında birbirini tanıyanlar vardı ancak ben, beni oraya getiren can dostum hariç hiçbirini tanımıyordum. Çoğunluk da benim gibiydi.
Derdimiz millet, amacımız hizmetti.
O günlerden fazla söz etmeyeceğim, uzun sürer.
Zaten önceki yazılarımda partinin profilinden uzun uzun bahsetmiştim.
Kongre ve bir gün öncesinden bahsetmek istiyorum. Yazmaya başlamadan önce “isimleri de zikretsem mi?” diye düşündüm. Ama anladım ki öne çıkan isimlerden ziyade gönül ve emeklerdi. Nedenini aşağıda ifade etmeye çalışacağım.
İlçe kongrelerinin yapılmasına dair karar alındıktan sonra kısa sayılacak bir zamanımız vardı. Gaziosmanpaşa İlçe Teşkilatı olarak hızlı organize olduk. Bayraklar, masa bayrakları, rozetler, listeler, salonun tutulması, ikramlar, dekorasyon, afişleme, ve buraya sığmayacak, yapılması gereken tonla iş vardı.
“Her şey adımıza yakışır olsun, İYİ olsun” diye herkes canını dişine taktı!
Düğüne hazırlanır gibi hazırlandık.
Son iki gün çok yorucu ve hızlı geçti.
Kongreden bir gün önce kongre salonunu hazırlamaya başladık.
Sabah başlayan hazırlık, salon içinde akşam 23:00’de sona erdi.
“Bayraklarımız sökülmesin geç saatte takalım” diyen ekip çeşitli mahallelere bayrak ve afiş asmaya devam etti, işleri sabaha karşı bitti.
Deniz otobüsü seferlerini iptal ettiren lodosa rağmen aslanlarımız vinç tepelerinde saatlerce bayrak astılar…
Biz salonda konuşma provalarını yaptık. Kadın erkek neredeyse tüm üyelerimiz bir gün içinde kongre salonunu bambaşka bir yere çevirdi.
Misafirlerimiz çok saygıdeğer insanlardı ve onları, onlara ve bize yakışır şekilde ağırlamak zorundaydık.
Onca yorgunluğa rağmen kimsenin yüzü asılmadı.
Tersine güle oynaya, düğüne hazırlanır gibi hazırlandık.
Herkes her bir kası ve eklemi ağrıyarak evine gitti…
Ve kongre günü…
Erkek üyelerimiz takım elbiseleri içinde iki dirhem bir çekirdek… Tam birer “beyefendi” gibi salona geldiler.
Kadın üyelerimiz zarafet anıtları.
Gözlerimizden enerji fışkırıyor. Bir haftadır yorulanlar biz değiliz sanki.
Sayın Özcan Pehlivanoğlu’nun Divan Başkanlığı’nda ilk olağan kongremizi yaptık.
Muhteşem bir katılım, sıfır hata, mutlu üye ve misafirlerimizle…
Katılan tüm konuklarımıza, üyelerimize, delegelerimize teşekkür etmek istiyorum.
Yazının başına dönecek olursam…
Neden isimlerden bahsetmediğim kısmına…
Kongreye sadece biz gitmedik, diğer ilçeler de kongrelerini yaptılar.
Ben Gaziosmanpaşa İlçe Teşkilatı özelinde yazdım ama eminim ki diğer ilçelerimiz de aynı heyecanı yaşadı, aynı emeği verdiler, aynı keyfi aldılar.
Divan Başkanımız dışında hiçbir makam ve kişiden özellikle bahsetmedim.
Biz bir bütünüz.
Şehir bazında, ülke çapında.
İsimler ilçelere, şehirlere göre değişir ama umut, hedef, emek ve gönül değişmez.
Bu kitlenin yoğunluğu ve coşkusuna bakınca ülkenin İYİ olacağına inancım katlanarak artıyor.
Daha önce bir paylaşımımda yazmıştım.
“Ortada pişirilen koca bir kazan çorba var. Ve biz birer tuz tanesi olarak çorbaya tat katmaya geldik. Ben bir tuz tanesiyim, hepimiz birer tuz tanesiyiz” diye…
Çorbaya tat katmak isteyenleri aramıza bekliyoruz.