Her seçim döneminde Erdoğan’ı bir hasım bulup ona çatmakla tandık. Bütün siyasetini bu hasımlık ve kışkırtma üzerine kuruyor.
Bu, sade bu seçim değil her seçimde böyle idi. Dindar Cumhurbaşkanı, dindar YÖK Başkanı, dindar rektörler, namazlı hâkim ve savcılarla başladı; askerleri hedef alan Ergenekon, Balyoz suçlamaları ve çatmalarıyla devam etti.
Muktedir olmadıkları bir kurum ve kuruluş kalmadı. Her taraf kendi adam ve taraftarlarıyla dolduruldu. Kime çatsın, kime bağırsın, kimi, suçlasın?
Ama mutlaka bir suçlu gerek.
Çünkü anlatacağı hemen hemen hiçbir başarılı icraat yok. İnleyen adalet sistemi, iflas etmiş eğitim, geçinemeyen memur, işçi ve emeklinin durumu!..
Siz olsanız bunları anlatır mıydınız?
Eğitim dökülüyor. Dünya sıralamasında 25. sıralardan 99 ila 101. sıralara geriledik. Ekonomi dersen ele alınacak gibi değil.
Hukuk, sağlık, tarım, işsizlik, sosyal doku, yurtlarda tecavüz...
Oysa ülkenin durumu da, konusu da ne Kılıçdaroğlu ne de CHP!..
Konu: EYT, asgari ücret, pancar-şeker, geçinemeyen emekli, ürettiğinin karşılığını alamayan köylü-çiftçi,
Kredi kartı ile aybaşını getiren memur ve işçi, elektrik, doğalgaz, yüksek vergi ve kira altında çaresiz olan esnaf, işletmeci ve KOBİ'ler,
Can güvenliği olmayan kadınlar, can alan alel acele açılan tren yolu gibi işletmeler, can yakmaya başlayan köprü ve tünel geçişleri ile trafik cezaları,
Güven kalmayan güney sınırlarımız ve oluşturulmakta olan bir Kürt devleti, yurtlarda tecavüz meseleleri, ucuz işçi ölümleri, maden kazaları,
Kendi yetiştirdiği tarım ürünüyle geçinebilen dünyanın yedi ülkesinden biri iken; eti-otu, mercimeği-fasulyeyi ithal eder hale gelen ve elindeki her şeyi satan bir Türkiye de işsizliği nasıl önleyeceğinizi,
Dizginlenemeyen döviz, önlenemeyen cari açık, frenlenemeyen enflasyon, denkleştirilemeyen bütçe açığını nasıl ve ne şekilde halledeceğinizi.
Özetle hangi yaptırım, eylem ve uygulama ile “UMUT ve ÇARE” olacağınızı anlatsanız.
2023’e “Lider Ülke Türkiye’yi” nasıl, hangi yatırım eylem ve icraatla taşıyacağınızı anlatsanız ya!
Bu asil ve necip millet asla aptal değildir. Hepsini ve her şeyi biliyor. CHP’li Nurettin Sözen’in iyi yönetemediği İstanbul’u size nasıl da emanet etmişti? O, bunları bilir ve yeri geldiğinde de gereğini yapar.
Bana ne ”Bay Kemal’den ve CHP"den. Kusura kalmayın ama kabak tadı verdi ve artık yenmiyor, “Bay Kemal ve CHP” demek. Konumuz ne CHP ne de Bay Kemal. Konumuz Türkiye ve Türk insanının huzur ve mutluluğu ile can ve mal güvenliği, ekonomik kalkınmışlığı çağdaş ve modern yaşamıdır.
Esen kalınız...