SÖZCÜ'den Saygı Öztürk'e konuşan; Yerel seçimlerde CHP-İYİ Parti seçim işbirliğinin mimarlarından İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın partilerinin kuruluşuyla Türk siyasi hayatında yeni bir dönem başladığını kaydediyor. Aydın, “İYİ Parti kurulmasaydı, Türkiye'de ne olurdu?” sorusunu herkes kafasında yorumlasın diyor ve şöyle devam ediyor:
BASINDAN GİZLEDİK
İYİ Parti sadece siyasal anlamda değil, oyun kurma kabiliyetini de devreye sokmuş bir siyasal harekettir. Mahalli seçimler öncesinde Genel Başkanımız Meral Akşener, hükümete nasıl darbe vurulacağı konusunda çalışma yaptırdı. Kendisinden randevu aldı. Ben de gece yarısı basın görmesin diye garaj kapısından girip Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettim. Baş başa görüştüm. Genel Başkanımızın hazırladığı dosyayı verdim. Bunun bir mahalli seçim olduğunu belirtip, ‘AKP, gücünü yerel yönetimlerden alıyor. Kalelerinin yıkılması halinde gücü büyük ölçüde kırılacaktır' dedim. Kılıçdaroğlu, buna çok yakınlık gösterdi. O da bir isim belirledi ve basının haberi olmadan çalışmayı geliştirdik. Bu çalışmada Bursa hariç hedeflenen büyükşehirler kazanıldı. Bize düşen illerde çok az oyla seçimi kaybetmemiz de bizim şansızlığımızdır. Aday gösterdiğimiz her yerde, ‘İYİ Parti kazanmasın' diye HDP aday gösterdi.
EVET BİZ ANAHTARIZ
Bugün Türkiye'nin kaderi değişmiştir. Yeni bir dönem başlamıştır. Yeni dönem, ‘Korkuya dayalı yapının' çöktüğünü, ‘Biz ne yaparsak yapalım AKP kazanır algısına dönüştüğü' bir yapıdan, bugün abandone olmuş, ringde sallanan, ne yaptığını bilmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. O bakımdan İYİ Parti'nin bu dönemde ‘Anahtar Parti' olduğu söylemi yerinde ve doğru bir ifadedir. ‘Maymuncuk' ifadesini kullananlar oldu. Maymuncuk bir defa açar. Ama anahtar hem açar hem kapatır. İkisi arasında fark var. En son yapılan ankette oy oranımız yüzde 11.1'dir. Oy oranımızı daha ileriye götürebilecek alt yapı çalışmalarını yapabileceğimiz önümüzde bir süreç var. Biz seçim yapmaktan, seçimlere katılmaktan bu işlere fırsat bulamadık. Süreci en iyi şekilde değerlendirip ‘Siz olmasaydınız bu işler olmazdı' algısının bize sağladığı avantajı da kullanarak partimizin kurumsal gelişimini sağlayıp oy oranımızı da daha yükseğe çıkaracağız.
Bu şartlarda erken seçime gitmek nakavt olmasını sağlar
Türkiye ekonomik olarak tarihinin en büyük, en sıkıntılı dönemini yaşıyor. Gelir dağılımında 10 yıl öncesinin gerisine düşüldü. Orta sınıf giderek yok oluyor. Böyle bir tablo altında erken seçim yapmaya kalkışmak ringde abandone olmuş boksörün sırt nakavt olmasını sağlar. Dolayısıyla biz yakında erken seçim olma ihtimali görmüyoruz. HDP üzerinden İYİ Parti'ye laf edenlere hatırlatmak isteriz; AKP iktidarının sonu geldi. Sözde çözüm ihanetini bu milletin başına bela eden, zamanında terörle mücadele değil müzakere eden, Diyarbakırlı anneleri HDP'nin kapısına mahkûm eden, ekonomide sıfırı tüketen, mirasyedi bir evlat gibi Cumhuriyet tarihinin bütün birikimlerini satıp savuran, çevreye, doğaya velhasıl artık ülkeye zarar veren AKP iktidarının
artık sonu gelmiştir.
BÖLÜNDÜLER BİLE
AKP kendi içinde bir çözülme ve bölünme yaşamaktadır. AKP kendi içindeki kanama ve ayrışmayı bir türlü durduramamaktadır. HDP üzerinden İYİ Parti'ye çamur atmak, iktidarı da, ortağını da kurtaramayacaktır. İYİ Parti'nin HDP politikası gayet açık ve net bir şekilde ortadadır. Çelişki arayanlar AKP'nin HDP ilişkisine bakmalıdır. Sözde çözüm süreci altında bu ülkeyi bölünmenin ve çözülmenin eşiğine getiren, şehirlerimizin bombalarla doldurulmasına, PKK'nin Doğu ve Güneydoğu'da asayişi ele almasına, alan hâkimiyeti sağlamasına yol verenlere baksınlar.
Oslo'da masaya oturan, İmralı ve Kandil'de pazarlık yapıp, Dolmabahçe'de mutabakata varan AKP'ye bakmalıdır. Binlerce evladımızın şehit olmasına sebep olan politikaların yürütücüsü PKK ve HDP'nin çözüm ortağı AKP'ye bakmalıdır. İYİ Parti'de çelişki arayanlar; yenilenen İstanbul seçimleri öncesinde PKK terör örgütü elebaşı, bebek katili ve bölücübaşı Öcalan'ın mektubunu televizyonlarda okutup, o mektuptan medet uman iktidara ve bu politikayı onaylayan ortağına bakmalıdır.