Koronavirüs ve aynalı sazanlar...
"Bir kuyunun dibindeki bir kurbağa, göğün, kuyunun bileziğinden daha büyük olmadığını söylüyordu. Btünü de parça kadar iyi görmek gerekir." (Mao ze Dung)
Ahir zaman "vebası" koronavirüs, günlük hayat işlerinden-ilişkilerine kadar çarpan etkisi büyük bir dalgalanma yarattı. Tabi ki koronavirüs salgını tıp tarihinin ilk olayı olmadığı gibi, mevcut sonuçları ile de geçmişteki salgın örnekleri yanında çok masum kalıyor. genleşmiş etkisi zaman içinde görülecek.
Ancak, işin bir de toplumsal "algı ve aktarma" yanı var ki, en az tıbbi boyutu kadar bulanık, bulaşık, "zalaklaşma" konusunda bir yarışma hali var...
Salgın, ilk yayılma hali ortaya çıkınca, ilk değerlendirmeler "evlere şenlik" bir allamelikle teşhisler konulmaya başlandı... İlk tepkiler, soğuk savaş müfredatı icazetlilerden sevinçle karşılandı ve olay ilahi bir gazap olarak, Türkistanlı kardeşlerimiz üzerinden "çok boyutlu stratejik derinlikli" açıklamlara kadar gitti... Tekke şempanzelerinin gevezelikleri de işin kremşantisi...
Aklın, bilimin, irfanın gözüyle görmek ve ona göre davranmak mantığıyla bakanlara/bakmak isteyenlere gelince, öncelikle düşlerden sıyrılmak, gerçeği yakından yakalamak için büyük bir katılık gerekir; yani ön yargı ve peşin hükümlerden sıyrılmak, öyle yapılınca da mikrobiyoloji aleminin mikroskop ekranında şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Koronavirüs, tıp literatüründe yerini daha önce almıştır. Çinli bilim adamları, bu virüsün bütün özelliklerini bulmuş/keşfetmiş ve genetik yapısına ait bilgileri 2016 yılında dünya sağlık örgütü'ne vermiştir. DSÖ üyeleri de bu konuda bilgilendirilmiştir. Gerisi DSÖ ve üyeler arasındaki rutin ilişkilerdir.
Yani olayı "mahalleli ablalar" ağzıyla değerlendirmek, boş işlerdir. Eğer koronavirüs salgını, gerçek bir doğal ve tıbbi bir mikrobik virüs evrimi/gelişimi değil de, kontrol edilebilir veya kontrolden çıkmış tasarlanmış biyolojik bir saldırı ise, bunun için pekin yerine Pentagon ve Majesteleri'nin sarayına bakmak daha yerinde olur... Dahası, bu ve/ya başka salgınlar konusunda gevezelik yerine potansiyel tehlikelere karşı bütün ihtiyaçlar çerçevesinde hazırlıklı olmak, daha sağlıklı bir meşguliyettir ve daha "sağlıklı sonuçlar" verir...
Sonsöz: Şans, hazırlıklı olanlara güler...