Kripto etnik piçler bu özelikleri ile "Dindarlık kisvesi"nin arkasına sinerek, Türklüğüm ile dinimi karşı karşıya getirerek, meramlarını; daha doğrusu Türklüğümüze kinlerini dolaylı yoldan bu şekilde kusmak istiyorlar.
...
Ulan ahmak, dinimiz İslam; Türklüğün şanı ile medeni aleme en büyük hizmeti vermiş bir millettir. İşte bu nedenledir ki "Türk-İslam" iç içe geçmiş, birinin diğerinden ayrı görülmesi, düşünülmesi mümkün değildir. Beni dinimle problemli hale getiremezsin, sinsi şerefsiz.
...
Sizin gibi hain ve devşirmeler, kriptolar ne zaman ki tarihte Türk devletinin yapılanmasında ve devamında orasında burasında yer aldınız; aklınıza ilk gelen; ilk fırsatta bu kadim topraklarda Türkler adına elde edilmiş tüm değer ve kazanımların üzerinden Türk ismini, Türk mührünü kazıyarak çıkarmak olmuştur.
...
Ey kripto; sanma ki senin paşa gönlün istiyor diye ne Türklüğümüzden, ne de bu coğrafyanın kadim Türk toprağı olduğu gerçeğinden vazgeçeceğiz.
...
Dikkat edin; kim ki andımızın tekrar söyleneceği kararına en sert şeklide tepki gösteriyor; onun kripto olması ihtimali çok yüksek, Türk olmadığı da kesindir.
...
Böyle bir metni kaleme almayı elbette istemezdim. Ancak, şu veya bu şekilde tarihte şefkatimize sığınmışların bugünkü kripto torunlarının her geçen gün Türklüğümüz ile hesaplaşmaya kalkışmalarına tepki olarak hissiyatımızı ortaya koyma ihtiyacı duydum ve kaleme aldım.
...
Bu toprakların insanlarını yüzyıllardır millet haline getirmiş, coğrafyasını da vatan yapmış Türkler; "Türküm, doğruyum, çalışkanım" diyemeyip, yüce Başbuğumuz Atatürk'e de sadakatını dile getirmeyecek öyle mi.
Hadin oradan, cehennemin dibine kadar yolunuz var.
...
Sözümüzün muhatapları kendilerini iyi bilirler. Bizim Çanakkale şehitliğinde diğer şehitlerimiz ile kucak kucağa yatan; Yani oğlu Rum Nikola, Şebinkarahisarlı hemşehrim toprağı bol olsun Ermeni asıllı Ara Güler, milli şairimiz Arnavut asıllı Mehmet Akif Ersoy ve daha niceleri etnik olarak farklı olsalar da; kültürel olarak onları kendim kadar Türk sayıyor, vatansever buluyorum. Bunların yanında "Keşke Yunan galip gelseydi" diyenler; bırakalım Türk olmalarını, hepsi hain ve puşt görüyorum. Kürtlere gelince; onlarla zaten et ve tırnak gibiyiz.
Bekir-i zade Çukur Bey
Bekir-i zade Çukur Bey seçimlerden bu güne hiç sesi çıkmıyorken; ne oldu da Danıştay'dan "Andımız"ın tekrar okunması kararı çıkınca rahatsız oldu.
...
Türk olmayabilirsin, doğru olmayabilirsin, çalışkan olmayabilirsin, Atatürk'e karşı nankör de olabilir, İstediğin halt olabilirsin ama bizim Türklüğümüz çalışkanlığımız, doğruluğumuz ve de Atatürk'e sadakatımız senin nerene battı ki; kararı veren Danıştay'ı suçluyorsun.
...
Türk olup, övünç duymayabilirsin ama delikanlı adamsan şayet; hangi kimliğinden övünç duyuyorsan onu söylersin.
...
Not: Buradaki "Türk" kelimesi bir etnik kimlik değil, kültürel kimliktir.
Şahsi yerel seçim stratejim nasıl olacak
Yerel seçimlerde yaşadığım ili veya ilçeyi kimin yöneteceğini pek önemsemiyorum. Oyumun gücünü; aynen Sayın Bahçeli'nin dikkat çektiği üzere "Tek adamlı partili Cumhurbaşkanlığı sistemi"nin tartışılmasını sağlama yönünde kullanacağım.
...
Yani, bu malum sistemin kalıcı hale gelmesi Türk milleti ve devletinin bekası açısından çok çok daha risklidir. Kapımdaki çöpün alınmasının aksaması, bireysel hak ve özgürlüklerimin elimden alınmasından daha önemli değil.
Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu,Türk milliyetçileri ve CHP hisseleri
Belli bir coğrafyadaki insan topluluğunun millet, coğrafyanın da devlet olabilmesi için "Tarih" ve "Dil" olgusunun gerekliliğine ve şuuruna vakıf olan; buna binaen de kurduğu devletin istikbali için elzem gördüğü dil ve tarih şuurunun devamını istikbalde de sağlamak üzere; bunlar adına" Türk Dil Kurumu" ve "Türk Tarih Kurumu"nu kurarak; yine bu kurumların akademik çalışmaları için ödeneklerini hazinenin inisiyatifine dahi bırakmayarak; kesintisiz olarak kendisine ait Türkiye İş Bankası hisse senetleri geliri ile teminat altına alan Mustafa Kemal Atatürk'ün niyetini en iyi anlayabilmiş kimselerdir.
,..
Türk milliyetçileri CHP'deki iş bankası hisseleri vesile kılınarak "Ayrıntıda gizli zekayı" fark edemeyecek kadar "Cahil" olamazlar. Bu zekayı fark edemeyenlerden Türk milliyetçisi olamaz, hele lider hiç olamaz.
...
Dolayısıyla, CHP'ye ait İş Bankası hisse senetlerinin varlığını siyasi partiler arasındaki haksız rekabete neden oluyormuş gibi göstermek, sonra da hazineye devrini hele ki bunu Türk milliyetçiliği adına istemek utanılası bir durum olup; T. C Devleti'nin kuruluşunun ilham kaynağı olan Türk milliyetçiliği ideolojisine inanmış ve içselleştirmiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü zerre kadar anlamamak demektir.
...
Türk milliyetçileri olarak söz konusu hisse senetlerinin CHP'den alınıp, hazineye devrini değil istemek; aksine, CHP'nin bu hisselere yeterince sahip çıkıyor mu, çıkmıyor mu; onun takipçisi olmaları gerekir. Hele ki AKP'ye takılıp, peşinden gitmek abesle iştigaldir.
...
Geliri iki güzide kurumumuza tahsis edilmiş malum İş Bankası hisseleri; bir Türk milliyetçisinin en makul, makbul ve zekice bulduğu formüldür.
...
Bakara Suresi, 181. ayet; "Vasiyeti işittikten sonra değiştiren olursa, bunun günahı değiştirenlerin üzerinedir. Allah şüphesiz işitir ve bilir"
...
Dolayısıyla, Atatürk'ün İş Bankası'na ait CHP hisseleriyle ilgili vasiyetini ortadan kaldırmak isteyen "Müslüman"lara arz ederim.
...
CHP'nin de böyle bir ayetin varlığını, muhataplarına hatırlatmasını dilerim. Eğer birileri ''savaş'' koşulları yaratmışsa; savunmanı yapmak için muhatabının anlayacağı dili, kullanacağı silahı sen de kullanmak zorundasın. Anlaşılan o ki; vasiyete uymamak İslam dinine göre günahtır.
...
"AKP ve Balgat müdavimleri ittifakı" (Bilerek MHP demiyorum, çünkü gönlünde zerre kadar Türk milliyetçiliği inancı, ülküsü kalmış olan insan AKP'nin yaptıklarına razı olamaz) bütün bunları niçin yapıyor; iktidarları yerle yeksan eden krizlerden, yaşamakta olduğumuz bir benzerini atlatarak, iktidarını korumaktır. Bunun için de; esas meseleyi gözden kaçırmak için ana kahramanının "Her kötülüğün anası CHP"nin olduğu filmlerini millete izleterek; heyecanla ve adeta şehvet derecesinde ölümü arzulanan CHP'nin her defasında ölümünü beklemektir.
...
Dolayısıyla, bütün mesele neymiş; her zamanki formülü uygulamak; CHP düşmanlığı üzerinden bir strateji geliştirerek istediği sonucu elde etmek.
Deizim Derneği kuruldu; neden?
İstanbul'da, Diyanet İşleri Başkanı'nın “sapıklık” olarak değerlendirdiği deizmi savunan bir dernek kuruldu.
...
Ülkemizde ''Deizim''in hortlamasının müsebbibi ''Siyasal İslam''dır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki; seküler anlayışa sahip siyasi partiler ülkemiz gerçeği olan din olgusunu siyasal İslamcıların tekeline terk etmek gibi bir zafiyete düştüler. Siyaseten seküler düşünen ama bireysel olarak iyi bir dindar olan gencin kendilerine aidiyet duyabileceğini düşünüp, hassasiyet göstermediler.
...
Özellikle siyasette kolay yoldan başarı elde etmek için siyasi partiler, dini söylem ve ritüellerin kendilerine uzaklıkları veya yakınlıkları ölçüsünde konum belirlediler.
...
Dini anlamda kendilerini dindar veya muhafazakar olarak tanımlayan insanların değer atfettikleri kaidelerin, sadece siyaseten aidiyet duymadıkları partilerce sahiplenmeleri; bu da yetmeyip, onların elinde sürekli suistimal edilerek hırpalanması müthiş bir bıkkınlık yarattı. Bu bıkkınlık öyle bir had safhaya vardı ki; özellikle gençler anadan babadan gördükleri dini değer ve kavramları, karşı oldukları "Siyasal İslamcı" Siyasi parti ve kurumlarla bütünleştirdiler. Zamanla din deyince akıllarına ilk gelen Allah, Kur'an, Sünnet değil bu değerler üzerinden siyaset yapan karşı cephe geldi. Bıkkınlık yaratan bu cephe, gençlerin iç dünyalarında hiçlik duygusu yarattı, doğal olarak manevi bunalıma sürükledi.
...
Aile yapısında dindarlık veya muhafazakarlık olan gençler bir yere kadar aileden gelen bu hazır öğreti ile iç dünyası ile barışıklığını sürdürebildi ama İslami söylemlerle vücut bulmuş bir FETÖ gerçeği ve de AKP'nin siyasi parti olarak bu yapıyı; kandırılmış olsun veya olmasın bir yerlere taşımış olması; özellikle muhafazakar veya dindar gençlerin iç dünyalarını allak bullak etmiştir.
...
İşte, maalesef allak bullak olmuş bu ruh hali gençlerimizi "Deizm" felaketine sürüklemiştir.
...
Peki çözüm nedir; siyaset kurumu, kirlenmiş elini "Din"in üzerinden çekmelidir; bu da kamil anlamda laiklik kurumunu işler hale getirmekle mümkündür. Belki çok geç kaldık ama mümkündür.
16 Temmuz'un sabahında Devlet Başkanı ve bakanlar kim olacaktı?
Hain kalkışma başarılı olsaydı; 16 Temmuz'un sabahında Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kurulunun kimlerden oluşacağının listesi niçin açıklanmıyor.
...
Eğer böyle bir liste yoksa; bu listeyi dahi hazırlamayı becerememiş bir güruhun bu ülkeye verebileceği zarar; mesela ne olabilirdi.
...
Dolayısıyla, milleti ahmak yerine koymayın veya en azından bir kısmımız ahmak değiliz, o listeyi açıklayın ki; hainimizi, puştumuzu, pezevengimizi bilelim. Çünkü bu listedeki soysuzlar kimse; onlardan zuhur edecek silsileyi takip etmek devletin bekası için elzemdir.
...
Çok garip değil mi; muhalefet benim bu yaptığımı bile yapmıyor. CHP bir şey söylüyor, doğru da söylüyor ama o doğru üzerinden kendini yeterince ifade edemediğinden trol saldırıları ile tırsıyor, o da yetmiyor, bir de suçlu ilan ediliyor. İYİ Parti zaten hedef gösterildi.
...
Mesela CHP "Kontrollü darbe" gerekçesini "Yurtta sulh konseyi, cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu" listesinin açıklanmamasına bağlıyorum" dese; çok merak ediyorum, o zaman AKP başta olmak üzere yandaş medya ve troller ne diyecekler. Yoksa; "Böyle bir liste yok"mu diyeceksiniz. Güldürmeyin beni.
...
Sürekli şüphelerimizi dile getirmenin tehditi altındayız ama giderilmesi için de gerekli olan şeffaflığı da göremiyoruz.
...
Komşum akan çatısını tamir etmek için üç beş kiremit kaldırdı, ertesi gün belediye ekipleri kapısının önüne geldi "Hop hemşehrim izinsiz yapamazsın" dedi. Yani sürekli gözetleniyoruz. Öyleyse; ... Neyse.
"Komşunun çatı meselesi ile ilgili olup bitenleri "Özgürlükçü Demokratik Parlamenter Sistem"e geçtiğimizde anlatacağım
soralmehmet@gmail.com