Kudüs... Ey Kudüs ya da Perşembe'nin gelişi...
Birçok konuşma kulağa hoş gelebilir, ancak bunların arkası genellikle boş gelir... Çünkü doğanın kanununa göre, pratik her zaman teori ve dilekleri "döver..."
"Olanlar olacakların teminatıdır" ilkesinden hareket edersek, İsrail-Filistin sorununun son 150 yıllık tarihi seyrinin söylediği şey şudur: İsrail, şu anda Filistin adına hak iddia edilen yerlerin ve de Filistin fiziki varlığının olduğu sahayı tamamen yutacaktır... Eğer bunu tek başına yapamazsa, Filistin adına elde kalan yerleri "gizli ortak" Ürdün ile paylaşacaktır. Ürdün, dışarıya karşı gereksiz atarlanmalar yapmıyor ama, Filistin'den payına düşecek yerler için yan cebini açmış hazır bekliyor.
Kudüs için en adil çözüm önerisini ve kararını BM 1947'de almıştı ama Arap "cehaleti ve aç gözlülüğü" bu şansı tepmiştir...
Mahalle kavgası halini alan durumdan İsrail, kısmen de gelecek zaman hallerine göre Ürdün dışındaki ülkelere geçmiş olsun...
Sonsöz: Ev dururken mescit sofiliği kimseye bir şey kazandırmayacaktır...