AKP milletvekili İhsan Şener; TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda yaptığı konuşmada: Kurtuluş Savaşı diye bir savaşın olmadığını, İstanbul Hükümeti’ne karşı kurulmuş olan Ankara Hükümeti’ne meşruiyet kazandırmak için kotarılmış bir tezgah olduğunu, şehitliklerin sonradan aldatmaca olarak inşa edildiğinden söz ederek , gündem yaratmaya kalkışmıştır. Bu iddialarını kanıtlamak için de Yunan Tarihi’ni ve bir İngiliz Sefirinin çektiği telgrafları delil olarak göstermeğe kalkışmıştır. Bir Millet Vekili’nin içinde bulunduğu meclisi aşağılarcasına bir söylemde bulunmasını anlamak mümkün değildir.
Ben Kurtuluş Savaşı Gazisi torunu olarak, böyle satılmış beyinli kişilerin TBMM çatısı altında bulunmasından utanç duydum. Hele ki bu iddialarını kanıtlamak için yunan kaynaklarını ve bir İngiliz sefirin telgraflarını belge diye sunması, ülkemizin kimler tarafından yönetildiği konusunda dehşete düştüm.
1 – Kendisi İlahiyatçı olup, tarihle ilgisi sadece tarih kürsüsünde misafir öğrenci olarak bulunmaktan ibarettir. Kendisi bu kürsüde doktora yaptığını iddia etmekle birlikte , gerçek sadece misafir öğrenci olmasından ibarettir ve doktora sınavlarını kazanamamıştır.Yani yetersizliğ kanıtlanmıştır. Misafir öğrencilere ne zamandan beri doktor ünvanı verilmektedir. lgili üniversite yönetimi neden sessiz kalmaktadır. Gerçi bu üniversite bir bakan kızın yatay geçiş yoluyla özel bir üniversiteden alıp kayıtlarına geçirmiştir,yani bu konuda sabıkalıdır.
2 – Yazımın baş tarafında Kurtuluş Savaşı gazisi bir dedenin torunu olduğumdan bahsetmiştim. Sizlere dededen kalan bir fotoğrafı ve üzerinde Osmanlı Türkçesi ve eski yazı ile yazılmış bir notu aktaracağım.
Fotoğrafın alt kısmına dikkatli bakıldığında yazı görülmektedir.Yazının günümüz Türkçesine çevrilmiş hali: “26 Ağustos’ta 38 (1338)(1922) de başlayan İstiklal Harbi’nde Yunan Ordularını Mahv ve Garbi Anadolu’muzu kurtaran ordumuzun Daire-i Şuaiyesi namı ile amili zafer olan 2.Ordu Muhabere Bölüğü Gazi Helyostatları Helyograf makineleri ile.”
Bu fotoğraf , 2006 yılında Ozan Yayınevi tarafından Yayınlanan, İstiklal Yolu isimli kitabımın kapağında bulunmakta olup, aslı arşivimdedir. Ayrıca, bu yazıları yazan büyük babam, yazı devriminden sonra atanan kurs mezunu ilk okul öğretmenlerinden Muallim Hüsnü(Yıldız) bey dir.
Her nasılsa inanmadığı bir savaş sonucu kurulan TBMM’ sine seçilmiş bu zat, yani Millet Vekili, nasıl olup ta bu makamda oturmaktadır. Bekleseydi, belki ham hayal peşinde koştuğu özel meclisleri, yani özledikleri şeriat meclislerine seçilebilirdi ,ben onurlu insanların inanmadıkları yerde bulunmak istemeyecekleri görüşündeyim.
Bu zatı muhtereme yukarı da verdiğim örnek çerçevesinde bazı tavsiyelerde bulunmak ihtiyacı hissetmekteyim.
1 – Birinci Türk Tarih Kongresi Raporları,Prof.Dr.Enver Behnan Şapolya’nın eserleri, NUTUK, Mahmut Goloğlu’nun İstiklal savaşı ile ilgili eserleri, Hasan İzzettin Dinamo’nun 8 ciltlik Kutsal İsyan isimli eserini, ikide birde sahtekarca sahip çıkmaya kalkıştıkları Mehmet Arif Ersoy’un tek başına tarihi bir belgesel olan İstiklal Marşı’nı (yürekten kabullendiklerine inanmadığımı belirtmek isterim.), Kemal Tahir ve Erol Toy’un devasa eserleri ile benim mütevazi İstiklal Yolu ve Kadının Adı Anadolu isimli kitaplarıma bakmasını tavsiye ederim. İngiliz Muhipleri cemiyeti raporlarında da, bu zatı muhterem için yeterinden fazla bilgi vardır.Zira bu şahıs kendi tarihi belgelerinden ziyade Yunan ve İngiliz belgelerine itibar etmektedir. Bunu yanı sıra lutfedip Sevr ve Lozan Antlaşmalarına bir göz atsın. Burada söz etmeden geçemiyeceğim bir hususta, Antlaşmaların dışında, bahsettiğim eserler onların hep karşı tavır aldıkları Resmi Tarih çizgisinde de değildir.Korkmasın okusun bir şey kaybatmez.
Prof.Dr.Ümit Özdağ, konuya esas sahte tarih doktoru bu millet vekiline, Yeni Çağ Gazetesindeki köşesinden açık bir mektupla çağrıda bulunarak, sözünü geri almasını istemiştir.Adı geçen millet Vekili tükürdüğünü yalayarak, geri dönüş yapmış İnönü Savaşlarını kasdettiğini söylemeye kalkışmıştır.
CHP millet Vekili Umut Oran’ da kendisini uyararak, inkar ettiği yunan kaynaklarından 13 eserin ismini kaynak olarak vermiştir. Bu arada, MHP millet Vekili, tarihçi Yusuf Halaçoğlu’da kendisine unutamayacağı bir tarih dersi vererek zavallılığını ortaya sermiş ve bulunduğu makamı meydana getiren bu kutsal savaşı inkar eden zavallıya, bulunduğu makamı hatırlatmıştır. TBMM’indeki bu tartışmalar sırasında AKP Millet Vekili Ülker Güzel ,bu milletvekili nin tavrını; “Kanım Dondu” diyerek yorumlamıştır.
Bizler yurtseverler olarak, bu emperyalist uşağı kafaların nereye varmak istediklerini gayet iyi biliyoruz.AB ve ABD emperyalizmi güdümünde, hilafet hayalleri ile, her ulusalcı ilerici devrimci Atatürkçü ve yurt sever öğretiye karşı çıkan, bu gerici inkarcılara söylenecek çok daha söz var elbette.Emperyalist ülke uşakları ile veya doğrudan kendileri ile yapılan savaşlarda şehit olan Anadolu Yiğitlerini inkar ediyorsunuz madem,paçanız sıkıyorsa Ulusal kurtuluşçu Hasan Tahsin’i,Mehmet Akif Ersoy’u,Halide Edip Adıvar’ı Kara Fatma’yı Miralay Halit Bey’i Mustafa Kemal Atatürk Ve Silah Arkadaşlarını da inkar etsenize. Şunu Bilin ki Bu Halk Yurttaş Olmanın, Ulus olmanın verdiği onurdan asla vaz geçmiyecektir ve hiçbir zaman da ümmet olmaya geri dönmeyecektir.
Saygı değer okurlar 3 bölümden oluşan yazımın ikinci bölümünde, Kurtuluş Savaşı’nın anti emperyalist olmadığı iddiasına cevap vermeğe çalışacağım. Sağlıklı Kalın..