"Bir ülke aralarında üst düzey bürokratların da bulunduğu, 8-10 adamını başka bir ülkeye gönderecek, bunlar o ülkede bir muhalif yurttaşlarına önce işkence edecekler, sonra kafasını kesip, cesedi parçalayacaklar." Deseler inanmazdım. Dünyada öyle zalim bir yönetim olamaz, olsa dünya böyle bir olaya tepkisiz kalamaz derdim.
"Bu insanlık dışı olayı bir Müslüman ülke, bizim topraklarımızda gerçekleştirecek" deseler hiç mi hiç inanmazdım...
Ama maalesef bu olay gerçekleşti... Suudi Arabistan’dan gelen katiller, uzun süredir Türkiye’de yaşayan, ABD’de önemli bir gazetede köşe yazarlığı yapan, devletimizin yöneticileri ile dostluk ölçüsünde ilişkisi bulunan Suudi Arabistanlı rejim muhalifi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı öldürdüler... Suudi Arabistan’ın Adli-Tıp kurumu başkanı da tüm ustalığını, deneyimini kullanarak cesedi parçaladı.
Ve dünyadan ciddi pir tepki yok... ABD ve AB Ülkelerinden cılız tepkiler... Rusya neredeyse iyi olmuş modunda... İslam ülkelerinde de ses yok... Olay sıradan bir olay gibi unutulmaya terk ediliyor..
O Suudi Arabistan ki; İngilizler ile bir olup Medine'yi savunan Fahrettin Paşa komutasındaki Türk askerine saldıran Arap kabilelerinin kurduğu sözde devlet (!).
Dünyanın en büyük konvansiyonel silah ithalatçısı olan o silahları İsrail'e karşı değil, mazlum Yemen halkına karşı acımasızca kullanan bir aşiret yapılanması...
Dünyada milyonlarca insan (ki büyük çoğunluğu Müslüman) açlık içinde yaşarken, zevk ve safahat içinde yaşayan bir avuç insanın yönettiği, İslam'dan da insanlıktan da uzak bir krallık...
Ecdad kalesini yıktıran, buna karşılık Kabe’nin etrafını uluslar arası otellerin gökdelenleri ile doldurtan, ABD’nin uydusu, Allah ile aldatan bir kabile devleti.
Taliban gibi İŞİD gibi selefi zalim terör örgütlerini destekleyen kana doymayan bir çağdışı anlayış...
Ne acıdır ki, İslam'ın kutsal toprakları bu krallığın yönetiminde... Hacıların can ve mal güvenliğini bu ülke sağlıyor... Haccı edanın şartlarından birisi de; Hac için gideceği yolda ve hac yerinde selamet ve emniyet olması. Hacıların güvenliği; başka bir ülkeye gönderdiği katiler aracılığı ile, örgütlü-komplike bir cinayet işleten bir aşiret devletine emanet edilebilir mi?
Bu zalim krallığa karşı İslam dünyasından bir ses bekliyoruz; "Katil Suud yönetimi kutsal toprakların yönetiminden çekilmediği, Kutsal toprakların yönetimini, Müslüman ülkeler tarafından oluşturulacak bir ortak yönetime terk etmediği sürece, Suudi yönetimi ile tüm diplomatik ilişkilerimizi kesiyoruz. Petrol almıyoruz. Hacca ve umreye hiçbir yurttaşımızı göndermiyoruz" diyecek bir ses...
Böyle bir ses çıkar mı? Umarım çıkar... Ve yine umarım Türkiye’den çıkar.
Devlet yöneticilerinden bu ses çıkmazsa, hacca, umreye niyetli sıradan Müslümanlar, "Kutsal topraklar bu zalimlerin yönetiminde olduğu sürece hacca, umreye gitmiyoruz." diyebilirler mi?
Müslümanlar onu diyebilseler, aslında diriliş başlamış demektir...